Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Halk Bankası A.Ş.den kredi kullandırıldığını, davalı inşaat şirketinin müvekkili adına devir ve tescili sağlanması gereken gayrimenkulü tamamlayamadığını, söz konusu konutu anahtar teslim olarak teslim borcunu aradan geçen süreye rağmen yerine getirmemesi ve bugünkü ekonomik durumu dikkate alındığında getirmesinin de mümkün olmadığı görüldüğünden hem satış vaadi sözleşmesinin hem de kredi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedellerin iade edilmesi gerektiğini, İstanbul İli Esenyurt İlçesi Yeşilkent Mahallesi 2945 Ada 49 ada da kayıtlı arsa üzerinde inşa edilecek yapıda meydana gelecek A3. Blok 27. Kat 273 bağımsız bölüm numaralı taşınmazın satın alınması hususunda Davalı Yeşil Gayrimenkul ile 02.10.2016 tarihinde akdetmiş olduğu Düzenlenme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’ni İstanbul 10....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın HMK'nın 12. maddesi uyarınca kesin yetki yönünden reddine karar verilmiş olup, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 5. Tüketici ve Bursa 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

    Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl ve birleşen davada, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı HMK, 6098 sayılı TBK, 6502 sayılı TKHK 3. Değerlendirme Asıl ve birleşen dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir....

    Dava; taraflar arasında yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin feshi nedeniyle ödenen bedelin iadesi amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın İİK'nın 67.maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. .... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne ait ... E sayılı dosyası getirtilerek incelenmiş; yapılan incelemede, davacı ... İnş. San. ve Tic. A.Ş. ile eldeki davanın davalısı arasında yapılmış Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi'nin feshi nedeniyle aynı hukuksal nedene dayalı olarak başka gayrimenkuller için ödenen bedelin iadesine ilişkin başlatılan takibe itirazın iptali talepli davanın açıldığı görülmüştür. HMK.nın 166.maddesi gereğince aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, ikinci mahkemeyi bağlar....

      Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında ve tüketici mahkemelerinin görev alanında kaldığının kabul edilebilmesi için taraflardan birinin mutlaka tüketici, diğerinin ise satıcı konumunda olması gerekir. Dava konusu somut olayda davacı alıcı, davalı yüklenici şirketten gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 1 adet daire (konut) satın aldığını ve bedelini ödediğini ileri sürerek asıl davada tapu iptali ve tescil, birleşen dava da ise ayıplı malın davalıya iadesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen bedellerin tahsilini talep etmiştir....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, borçlu olunmadığının tespiti ve düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı yapılan ödemelerin iadesi ile davalı bankadan kullanılan konut kredisi sözleşmesi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ile ödenen kredi bedellerinin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati tedbir kararı verilmesi için HMK 389 ve devamı maddelerindeki tüm şartların, ihtiyati haciz kararı verilmesi için İİK 257 maddesinde aranan tüm şartların mevcut olduğunu, ilk derece mahkemesinin aksi yöndeki haksız kararı sebebiyle müvekkil aleyhine telafisi imkansız zararların meydana geleceğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davalı banka ile müvekkili arasında düzenlenen bağlı kredi sözleşmesinin ödemesinin geçici olarak durdurulmasına yönelik ihtiyati tedbir kararı tesis edilmesine, davalının mal varlığı üzerinde konutun satış bedeli olan 414.100,00 TL'lik alacak yönünden ihtiyati haciz kararı tesis edilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava, taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kredi sözleşmesinin feshi ile bankaya ve inşaat şirketine ödenen bedellerin iadesi ve bu taleplerin yanı sıra ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz isteklerine ilişkindir....

      DELİLLER: Tapu kaydı, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Kira sözleşmesi, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleşen dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ayıplı taşınmazın iadesi, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi, olmadığı taktirde ödenen bedellerin tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....

        ve ödenen kredi miktarı ile sınırlı olarak sorumlu olacağından davacının kullanmış olduğu krediye müsteniden bugüne kadar yapmış olduğu ödemelerin denkleştirici adalet ilkesine göre güncellenmesinin hukuki dayanağının bulunmadığını, geçerli bir taşınmaz satış vaadi sözleşmesi mevcut olup sebepsiz zenginleşmeye dayalı hükümlerin uygulanamayacağını ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

          UYAP Entegrasyonu