Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Nevar ki, başkasına ait taşınmazlara ilişkin olarak da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılabilmektedir. Bu halde, geçersiz bir satış vaadi sözleşmesi bulunmamakta, ancak vaat borçlusunun tasarruf yetkisinden yoksun oluşu nedeniyle öznel imkansızlık hali mevcut olmaktadır. Tüm bu açıklamalar sonucunda, taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin, 1038 ada 112 parseli kapsayıp kapsamadığı ile öznel bir ifa imkansızlığı halinin bulunup bulunmadığı, davanın terditli olarak açılması nedeniyle ve taşınmazın 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesi kapsamında bulunan taşınmazlardan olması nedeniyle davacıya iadesinin mümkün olmadığı nazara alınarak, aynı kanunun 7/4 maddesi gözetilerek 7/1-a maddesi uyarınca, .......... tarafından önceki kayıt maliki olan davalı gerçek kişiye iade edilip edilmeyeceğinin belirli olmasından sonra değerlendirilecektir....

    Uyuşmazlığa konu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 10.1. maddesinde, "Alıcı ile satıcı iş bu sözleşmeyi ilgili tapu sicil müdürlüğüne birlikte başvurarak Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilirler. Tapu Şerh harcının tamamı Alıcı tarafından karşılanacaktır." düzenlemesine yer verilmiştir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin yedinci fıkrasında, noterde düzenleme şeklinde tanzim olunan gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin taraflardan birinin isteği üzerine gayrimenkul siciline şerh verilmesi mümkün kılınmıştır. Uyuşmazlığa konu noterde düzenleme şeklinde yapılmış "Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi"nde her ne kadar alıcı ve satıcının birlikte başvurması halinde Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilecekleri kurala bağlanmış ise de; Genelgede, sözleşmenin şerh edilemeyeceğine ilişkin bir hükmün varlığı, şerhe engel bir hal olarak tespit edilmiştir....

      in sözleşmeyi tanık sıfatıyla imzaladığını ayrıca davalıların, alım-satımda hiçbir şekilde satıcının temsilcisi ya da vekili olmadıklarını sadece taraflar arasında aracılık yapıldığını, davacıdan alınan 10.000 TL kaporanın, taşınmaz sahibinin talimatı ile akrabası olan Kerim Kalkay isimli şahsa teslim edildiğini, davada asıl muhatabın daire sahibi olan ... olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, geçerli şekil şartından yoksun olarak düzenlenen satış vaadi anlaşmasının taraflarını bağlayacağı, davalıların sözleşmenin tarafı olmadığı anlaşılmakla davanın husumet yönünden reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kapora olarak verilen bedelin iadesi için yapılan ilamsız takibe yönelik itirazın iptali isteminden ibarettir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden; davacı ... ile satıcı olarak görünen ... arasında yapıldığı belirtilen belirsiz tarihli satış vaadi anlaşmasında satıcı ...'...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Başkanlığımızın 29.09.2015 tarih ve Esas: 2014/19580 Karar: 2015/14640 sayılı geri çevirme ilamıyla, davalı ile dava dışı üçüncü kişi arasında yapıldığı iddia olunan gayrimenkul satış vaadi kat karşılığı inşaat sözleşmesi ilgisi nedeniyle istenilmiş olup cevap dilekçesinde belirtilen 06.06.2009 tarihli ve 00378 yevmiye nolu ve 25.07.2008 ve 23491 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi kat karşılığı inşaat sözleşmesi geri çevrilme kararı yerine getirilerek Başkanlığımıza gönderilmiş ise de; söz...

          ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/824 KARAR NO : 2022/163 DAVA : Bedel İadesi (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/09/2021 KARAR TARİHİ : 22/02/2022 Mahkememizde görülmekte olan Bedel İadesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili davalı dilekçesinde; müvekkil şirket ile davalı arasında 01/12/2018 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşme uyarınca müvekkil şirketin davalıya taksitler halinde 264.000,00-TL ödemeyi kabul ettiği, davalının da daireyi 31/10/2021 tarihinde sözleşmede yazan özelliklerde teslim etmeyi kabul ve taahhüt ettiği, müvekkil şirketin bütün taksitlerini eksiksiz ve zamanında ödediği ancak buna rağmen sözleşmeye konu projede hiçbir ilerleme olmadığını öğrendiği, yapılan araştırmada davalı şirketin ekonomik olarak zor durumda olduğu, piyasaya borçlarını ödeyemediği, işlerini tamamlayamadığının tespit edildiği, vadesi gelmemiş senetlerin Akbank-Pınarbaşı şubesi tarafından...

            Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliği iddiası ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. ... 26 Kasım 2018 tarih, ... yevmiye nolu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış vaadi sözleşmesi ve davacı Firma tarafından düzenlenmiş 14.12.2018 tarihli sözleşmeden teminatsız cayma yazısı, ... 13. Noterliğinin ... yevmiye nolu ihtarname suretlerinin dosyamız içine alındığı görülmüştür. Mahkememizce, iddia ve savunmalar ile dosya kapsamında sunulan kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir....

              Noterliğinin 01/08/2001 tarihli ... yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve daire karşılığı inşaat sözleşmesini arsa sahibi sıfatı ile imzaladığını; sözleşmeye göre davalının yapılacak olan A, B, C bloklarının tamamı ile H Blok üçüncü katta 4 adet, ikinci katın güney cephesinde 3 adet olmak üzere toplam 7 adet bağımsız bölümde hak sahibi olduğunu, davalının H Blok 2 kattaki 2 adet bağımsız bölümü ... 5. Noterliğinin 18/10/2001 tarih 7416 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile....'e satmayı vaat ve taahhüt ettiğini; ....'in de ... 5. Noterliğinin 08/11/2002 tarih ... yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile aynı bölümleri müvekkiline satmayı vaat ve taahhüt ettiğini, müvekkilinin tapuların verilmesi için ...'...

                Dairece verilen bozma kararına uymakla lehine karar verilen taraf için usuli kazanılmış hak oluşur ve bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyulmasına rağmen bozma ilâmının gerekleri yerine getirilmemiştir. 2. Dairemizce asıl davanın dayanağı olan satış vaadi sözleşmesinin vekâlet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle iptali yönünden açılan birleştirilen davanın reddi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyularak Mahkemece birleştirilen davanın reddine karar verilmiş olması doğru ise de asıl davanın dayanağı olan 23.07.2003 tarih ve 17327 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi hukuken geçerli olduğundan bu satış vaadi sözleşmesine göre gerekli araştırma ve inceleme yapılarak ifa olanağı bulunan taşınmazlar bakımından davanın kabulü gerekirken, asıl davanın reddi doğru görülmemiştir. 3....

                  Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazda 5040/40320 oranındaki payın tapu kayıt maliki davalıların murisi ...'dir Adana 5. Noterliğinin 23.05.1989 tarih 13420 yevmiye no'lu taşınmaz satış vaadi sözleşmesine göre muris Aydın dava konusu taşınmazdaki payının tamamını davacıya satmayı vaat etmiştir. Muris Aydın'ın tapu kaydındaki payı paylı mülkiyet şeklindedir. Murisin ölümü nedeniyle külli halefiyet gereği davanın mirasçılarına yöneltilmesi zorunlu olduğundan mirasçıların elbirliği paydaşları olmaları satış vaadi borçlusunun mirasçıların kendileri olmaması nedeniyle satış vaadinin ifa edilmesine engel oluşturmamaktadır....

                    KARAR Davacı, dava konusu parselleri gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı üçüncü kişiden 05/02/1992 de satın aldığını, parseller hakkında 24/07/2009 tarihinde davalı şirket ile gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, sözleşmeye göre 325.000 m2 taşınmazın yarısını davalıya adına tapu alınması ve taşınmazlar üzerindeki işgalcilere satış vaadi sözleşmesi ile satılması işlemlerinin yapılması karşılığında devretmiş olduğunu ayrıca 09/12/2010 tarihinde işgalcilere satış yapabilsin diye bedelsiz olarak yarı hissesini davalıya temlik ettiğini, temliknamenin gerçekte bedelsiz olup geçerli olmadığını ve davalının hiç bir edimi yerine getirmemiş olduğunu ileri sürerek gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin ve buna bağlı bedelsiz temliknamenin iptaline karar verilmesini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu