Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verinin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, davalı banka alıcılara kredi kullandırma ve kredi verip vermemek konusundaki yetkiyi tamamen uhdesinde bulundurmakta ...'...

    MAHKEMESİ Dava, taraflar arasında yapılan gayrimenkul satış sözleşmesinin hile yolu ile yaptırılmış olması nedeniyle satış sözleşmesinin iptali ile taşınmaz bedelinin iadesi istemine ilişkin olup, 6110 sayılı yasanın .... maddesi ile 2797 sayılı yasanın değişik .... maddesi gereğince ... .... ... Dairesi nitelendirmenin sebepsiz iktisap olduğunu belirtmiş ise de, mahkeme kararının gerekçesinde sebepsiz zenginleşme nitelendirilmesinin bulunmamasına dayanılarak ... dairenin bu görüşe göre dairemizin görevli olduğu hususundaki kararı anılan .... madde hükmüne aykırı bulunduğundan 2012 yılı ... iş bölümüne göre gayrimenkul satım sözleşmesi sebebine dayalı açılan davada verilen hükmün incelemesi ... .... ... Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; ... Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın ... Birinci Başkanlığa gönderilmesine, 30.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      maddelerinde düzenlenen bağlı kredi sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin dava dışı Yeşil Gayrimenkul A.Ş. ile 17.03.2017 tarihinde İstanbul 10....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.03.1974 günlü biçimine uygun düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve 21.02.2007 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalılar lehine tapuda gerçekleştirilen temliki işlemin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve (murisleri adına) tescili istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar, satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca tapuda iyiniyetli malik olarak mülkiyet hakkını edindiklerini söyleyerek davanın reddini istemişlerdir. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan murislerin davacılar haricinde başka mirasçılarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, ...ilçesi, ...köyü, 92 parselde davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'...

        Noterliğinin 160/2/2015 tarihli ve 3865 yevmiye nolu vekaleti ile davalı ... tarafından dava dışı ...'a 20/02/2015 tarihli ve 6848 yevmiye nolu satış işlemi sonucu 57.000 TL bedelle satıldığını, davalıya dava dışı müteahhit ... ile yaptığı kat karşılığı ... sözleşmesi için vekalet verdiğini, ... ile aralarında 31/01/2015 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede satış bedelinin daire takası olarak belirtildiğini, takas olarak belirtilen dairenin davalının vekaleten dava dışı ...'...

          Noterliğinin 160/2/2015 tarihli ve 3865 yevmiye nolu vekaleti ile davalı ... tarafından dava dışı ...'a 20/02/2015 tarihli ve 6848 yevmiye nolu satış işlemi sonucu 57.000 TL bedelle satıldığını, davalıya dava dışı müteahhit ... ile yaptığı kat karşılığı inşaat sözleşmesi için vekalet verdiğini, ... ile aralarında 31/01/2015 tarihinde gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmede satış bedelinin daire takası olarak belirtildiğini, takas olarak belirtilen dairenin davalının vekaleten dava dışı ...'...

            , konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiği ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T7 Koza'ya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu (YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığının müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle...

            gereğince müvekkili bankanın ipotekleri fek etme yükümlülüğü doğmadığını, davacı ile müvekkili banka arasında bağlı kredi ilişkisi bulunmadığını, huzurdaki dava açısından müvekkili tarafından davacıya verilmiş bir konut kredisi bulunmadığından, satıcı Garanti Koza ile müvekkili banka arasında davacının konut tedarikine ilişkin bir sözleşme de bulunmadığından, dava konusu ihtilafta bağlı krediden de bahsedilmesinin hukuken mümkün olmadığını, konut satış sözleşmesinin bizzat satıcı tarafından finanse edildiği hallerde satıcı ile tüketici arasında bağlı kredi ilişkisi bulunacağını, konut satış sözleşmesinin kredi veren tarafından finanse edildiğini ve kredi verenin satıcının hizmetlerinden yararlandığı hallerde bağlı kredi ilişkisi bulunduğunun kabul edileceğini, tüketici ile banka arasında imzalanan kredi sözleşmesinde belirli mal veya hizmetin adının açıkça anılması durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğunun kabul edileceğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili...

            Dava konusu uyuşmazlıkla ilgili davacı ve davalı arasında yapılmış, 6098 sayılı TBK'nın 2.kısmında 207- 281.maddeleri arasında düzenlenen menkul ve gayrimenkul satış sözleşmesi ile diğer satış sözleşmesinin söz konusu olmadığı, 282- 284.maddeleri arasında düzenlenen mal değişim sözleşmesi bulunmadığı, 285- 298.maddeleri arasında düzenlenen bağışlama sözleşmesi bulunmadığı, 379- 392.maddeleri arasında düzenlenen ödünç sözleşmesi bulunmadığı, 393- 447.maddeleri arasında düzenlenen hizmet alım sözleşmesinin bulunmadığı, 448- 460.maddeleri arasında düzenlenen pazarlamacılık sözleşmesi bulunmadığı, 461- 469.maddeleri arasında düzenlenen evde hizmet sözleşmesi bulunmadığı, 502- 514.maddeleri arasında düzenlenen vekalet sözleşmesinin bulunmadığı, 526- 531.maddeleri arasında düzenlenen vekaletsiz iş görmenin söz konusu olmadığı, 555- 560.maddeleri arasında düzenlenen bir havale ilişkisinin bulunmadığı, 581- 603.maddeleri arasında düzenlenen kefalet sözleşmesi bulunmadığı, 607- 619.maddeleri...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Dava, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 5. Tüketici ve Bursa 6. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

              UYAP Entegrasyonu