Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge İdare Mahkemesi Vergi Dava Dairesi, ilk derece mahkemesi kararını usul ve hukuka uygun bulunarak istinaf başvurusunun reddine karar vermiştir. Davacı bu kez, yine sözleşmeye dayalı olarak edindiğini belirttiği taşınmaz ile menfaat bağlantısının bulunduğunu ve ayrıca menfaat durumunu ortaya koyabilmek için açtığı tespit davasının davaya olan etkisinin istinaf aşamasında dikkate alınmadığını, değerlendirmediğini; mülkiyet hakkının kısıtlandığını ileri sürerek adli yargıda açılan davaların yargılama süreçlerinden de söz ederek kararın bozulmasını talep etmiştir. Olayda, Mahkeme kararında belirtildiği gibi, üzerine haciz şerhi tescil edilen taşınmazın tapu kayıtlarında mülkiyetin davacıya ait olmadığı ve taşınmaz satış vaadi ve arsa karşılığı inşaat sözleşmesinin de gayrimenkul siciline şerh edilmediği sabittir. Davacı üzerine haciz şerhi konulan taşınmazla olan bağlantısını satış vaadi ve arsa karşılığı inşaat sözleşmesi ile ortaya koyarak dava açmıştır....

    Noterliğince doğrudan yapılan 17.06.2004 günlü ve 18.06.2004 tarihli Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmelerinin konusu 27933 Ada 7 Parsel sayılı olarak tapuya tescilli taşınmazın paydaşlarından olan Çankaya Belediyesi Başkanlığı ile davalı yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmamıştır. Türk Medeni Kanununun 692. maddesi hükmü gereğince, paylı malın olağan şekilde kullanımının gerekli kıldığı ölçüyü aşan yapı işlerine girişilmesi ve buna yönelik sözleşme yapılması “olağanüstü tasarruflardan” olduğundan bütün paydaşların kabulüne bağlıdır. Somut olayda ise, az yukarıda açıklandığı üzere, paydaşlardan Çankaya Belediye Başkanlığı’nca arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapılmadığı gibi diğer paydaşların yapmış olduğu sözleşmelere de onay vermemiştir. Bu sebeplerle, uyuşmazlık konusu arsa payı karşılığı sözleşmeler tarafları bağlayıcı değildir....

      Ancak izaleyi şuyu satış memurluğunun yaptığı ihale yolu ile satış sonucunda davacıların tamamının da hisseleri satılmış, yüklenici şirket yetkilisi ve vekilinin davacılar dışında bir kısım arsa sahipleri adına ihaleye katılarak onlar adına inşaat yapılacak taşınmazı satın almaları sonucu, davacıların hisseleri kalmadığından geçerli duruma gelen davacıların davalı yüklenici şirket ile imzaladıkları gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinin ifası imkansız hale gelmiştir. Yargıtay Yüksek 12....

        Yine gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706.m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değer hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir. Somut olayda dava değeri sözleşmeye konu taşınmazın dava tarihindeki değerine göre tespit edilecektir....

          Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Davaya konu uyuşmazlık; arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen taşınmaz satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davacının arsa sahibine bırakılacak olan taşınmaz nedeniyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı alacak talebine ilişkindir. Davacı ile davalılardan ... ve ...'...

            Noterliği'nin 12/10/2015 Tarih ve 4262 Yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nin Özel Şartlar ve Teknik Şartname bölümünün 15. Maddesine göre ''Bina inşaatı ruhsat tarihinden itibaren 18 ay içerisinde tamamlanacak.'' tır. Karacabey Belediye Başkanlığı'ndan celp edilen Yapı Ruhsatı incelendiğinde ruhsat onay tarihinin 12/08/2016 olduğu görülmektedir. İşbu dava öncesi davacı tarafından Mahkememiz 2017/213 D.İŞ sayılı delil tespiti dosyasından icra edilen 11/09/2017 tarihli keşif sonucu hazırlanan 15/09/2017 tarihli bilirkişi raporunda inşaatın kararlaştırılan tarihe kadar tamamlanmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Tespit dosyasından alınan bu rapor sonrası davacı taraf Karacabey 2. Noterliğinin 20/09/2017 tarih ve 4667 yevmiye numaralı fesih ihtarnamesi ile Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesini feshettiğini davalı T7'ne 25/09/2017 tarihi itibariyle bildirmiştir....

            Kısaca, 14.09.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi aslında yüklenicinin davacıya yaptığı bir temlik işlemidir. Gerçekten, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri yükleniciye kişisel hak sağlar. Yüklenici, kazanacağı kişisel hakkını doğrudan sözleşmenin diğer tarafı olan arsa sahibine karşı ileri sürebileceği gibi, Borçlar Kanununun 162.maddesinden yararlanarak bu hakkını üçüncü kişilere de temlik edebilir. Ne var ki, yapılan temlik işleminin tarafı olmayan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin tarafı arsa sahibi, bu temlike vakıf olduğu zaman Borçlar Kanununun 167.maddesine dayanarak temlik işleminde bulunan yükleniciye karşı ne gibi hakları varsa, onun temlik ettiği kişilere (davacıya) karşı da ileri sürebilir. Dolayısıyla bu gibi davalarda, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin arsa sahibi olan tarafına husumet düşer. Zira, alacağa hak kazanıldığının ispatı ifanın talep edildiği arsa sahibinden istenecektir....

              - K A R A R - Davacılar vekili, davacılar ile davalı ve dava dışı....arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, daha sonra davalı tarafından davacıların ruhsat işlemlerini takip eden çalışanlarına ruhsat ve tevhitle ilgili her türlü yetkileri içeren vekalet verildiğini, davacıların sözleşmeye istinaden sözleşme tarihinden hemen sonra bu yerle ilgili yasal işlemleri başlattığını, iki ayrı arsa tapusu olduğundan öncelikle bu arsaların tevhidinin yapıldığını, ruhsat işlemleri devam ederken inşaatın yapılacağı yerin davalılarca boşaltması gerektiğinin sözlü olarak ihtar edildiğini, ancak bu yerin tahliye edilmediğini, daha sonra davalı tarafından hiçbir haklı gerekçe gösterilmeksizin sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek, taraflar arasında imzalanan Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi gereğince inşaatın yapımı ile ilgili vekalet yerine geçecek yetki verilmesini ve inşaata...

                Noterliği'nce düzenlenen 09.07.2012 gün 34221 yevmiye nolu olup, daha sonra taraflarca feshedilen düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesine göre sözleşme konusu ... ili ... ilçesi ... mahallesi 6638 ada, 9 parsel sayılı taşınmazda davacı hissedar olup, getirtilen ... Tapu Müdürlüğü'nün 21.02.2014 tarihli yazı cevabına ekli tapu kütüğü fotokopisi ile 08.08.2012 gün 11791 yevmiye nolu resmi satış akit tablosu suretinden davacı arsa sahibi ...'in sözleşme konusu taşınmazda 5/6 pay sahibi iken bu payını 08.08.2012 gün 11791 yevmiye nolu akit tablosu ile feshedilen arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca davalıya devrettiği anlaşılmaktadır. Hükmüne uyulan bozma ilamında da belirtildiği üzere avans niteliğinde olan tapuda yapılan devir, fesih ile hükümsüz hale geldiğinden arsa sahibine iadesi zorunludur....

                  Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında, 6502 sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiğinin, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir. Somut olayda davacı vekili, müteahhit olan müvekkili ile davalıların murisi ... arasında 20/03/2007 tarihinde ......

                    UYAP Entegrasyonu