Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi'nde yapılan değişiklik nedeniyle, yükleniciye ödenmeyen bedelin tahsili için başlatılan icra takibine, haksız itirazın iptâli, takibin devamı, icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olup, tüketici mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, taraflarca süresi içinde temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine istinaden daire paylaşımlarında değişiklik yapılması ve bu değişiklik nedeniyle yükleniciye fark ödenmesine dair 04.02.2012 tarihli sözleşmeden kaynaklanmakta olup, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine ek sözleşmenin tarafları nihai tüketici sıfatı taşımamaktadırlar....
G E R E K Ç E Uyuşmazlık, taraflar arasında 06/04/2016 tarihinde düzenlenen "Gayrimenkul Satış Vaadi ve Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi Ön Protokolü" başlıklı sözleşme uyarınca davalıya ödenen 200.000 TL inin iadesi isteminden kaynaklatmaktadır Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş kararı karşı davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri arsa sahibi veya sahipleri ile yüklenici arasında yapılan ve eser sözleşmelerinin bir türü olan sözleşmelerdendir. Diğer taraftan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde yüklenici bina yapım işini üstlenmekte, yüklenicinin finansını sağlayarak yapacağı bu binaya karşılık arsa sahibi de ona kararlaştırılan arsa payı mülkiyetini geçirmektedir. Bu niteliği itibariyle arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri iki tipli karma bir sözleşmedir. Burada, eser sözleşmesinin konusu olan inşaat yapma edimi ile taşınmaz satım sözleşmesindeki mülkiyet nakli edimi bir araya gelmiştir....
Diğer bir kısım paydaşlar da (62 kişi) pay satışının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayandığını, gerçek satış olmadığını ileri sürerek öncelikle davanın reddini, gerçek satış olduğunun kabulü halinde ise, kendilerine de önalım hakkı tanınarak payları oranında tescil istemişlerdir. Davalı, pay satışının arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayandığından, gerçek satışlarda kullanılması gereken önalım hakkına dayalı davanın reddini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Yüksek özel dairece, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtilerek red kararının bozulması üzerine, mahkemece önceki kararında direnilmiştir....
Bilindiği gibi; Arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmeleri taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükler. Buradaki öncelikli borç arsa sahibine aittir. Her türlü ayıptan ari olarak üzerine inşaat yapılacak arsayı teslim etmek arsa sahibinin öncelikli borcudur. Arsa sahibi ayrıca, yüklenicinin karşı edimi olan inşaat yapmak borcunu ifa etmesinden sonra yükleniciye, sözleşmeye uygun arsa veya kurulmuşsa kat irtifak tapusunu devretmelidir. Buna karşılık yüklenicinin temel borcu bir bina meydana getirmektir. Bina inşasından maksat, o yapının sözleşmeye, fen kurallarına ve amacına uygun imal edilmesidir. Şayet yüklenici, bu nitelikleri taşıyan bir bina meydana getirmişse, sözleşmede ayrık hüküm varsa sözleşmesine, aksi halde eserin tesliminden sonra arsa sahibinden sözleşme ile devri kararlaştırılan arsa payı devrini veya bağımsız bölümlerin adına tescilini isteyebilir. Kuşkusuz, yüklenicinin arsa sahibine karşı teslimden sonra da ayıba karşı tekeffül borcu devam eder....
Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinde arsa sahibi açısından güdülen amaç kullanmak için konut edinmek değil arsasını değerlendirmektir. Bu nedenle, arsa sahibinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalarken güttüğü saikin 6502 Sayılı Kanunda tanımlanan tüketicinin saikinden farklı olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerine konu işin üst düzey teknolojiyi gerektirmesi, sözleşme kapsamında taşınmaz satış vaadi ve inşaat sözleşmelerinin de bulunduğu nazara alındığında 6502 Sayılı Kanunda kanun koyucunun salt kullanma ve tüketme amacına yönelik mutfak, dolap yaptırmak araç tamiri yapmak gibi dar kapsamlı eser sözleşmelerini kastettiği, arsa karşılığı inşaat sözleşmelerinin ise bu kapsamda olmadığının kabulü gerekir." Yargıtay 20....
ın imzasının sözleşmeye alındığı, davacının satış vaadi sözleşmesini arsa sahibi ile yapmış olmasının davacının konumunu değiştirmediği, satış vaadi sözleşmesinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesine atıf yapılarak genel iskan belgesinin ... tarafından alınmasını müteakip bir ay içinde tapunun devredileceğinin sözleşmeye yazıldığı; bu haliyle davacının yükleniciye düşecek bağımsız bölümden dolayı arsa sahibinden tapu talep edebilmesinin yüklenicinin kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca arsa sahibine karşı oluşan tüm edimini yerine getirmesinin zorunlu olduğu, 10 no'lu bağımsız bölümün tapusunun verilmesinin yüklenici tarafından genel iskan belgesinin alınması şartına bağlı kılındığı, genel iskan belgesinin ise yüklenici tarafından halen alınmadığı, sözleşmede arsa sahibinin de imzasının bulunmasının davacıyı hem arsa sahibinden, hem yükleniciden hak talep edecek konuma getirmeyeceği, davacının yükleniciden tazminat isteme hakkının mevcut olduğu, arsa sahibinden tapu talep edebilecek konumda...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen tazminat, sözleşmenin feshi ve men'i müdahale davaları sonucunda verilen hükmün onanmasına ilişkin Dairemizin 06.05.2013 gün ve 1570 Esas, 2970 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü: - KARAR - Davacı vekili, davalılardan...., ... ve ...'in kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri, diğer davalı ...'in ise kooperatif ile gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan arsa sahibi olduğunu, sözleşmenin genel kurulun yapılacağı tarih belirlendikten kısa süre önce düzenlendiğini, ...'in ...'in kız kardeşinin kocası olduğunu, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat, sözleşmenin feshi ve men'i müdahale davalarının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan..., ... ve ...'in kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri, diğer davalı ...'in ise kooperatif ile gayrimenkul satış vaadi ve arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalayan arsa sahibi olduğunu, sözleşmenin genel kurulun yapılacağı tarih belirlendikten kısa süre önce düzenlendiğini, ...'in ...'in kız kardeşinin kocası olduğunu, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin 129 ada, 50 parselde bulunan arsa ve arsa üzerine kurulan binada müşterek malik olduklarını, davalılardan ...'ın arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ile aynı arsada hissedar olan ...'ten taşınmaz hissesi aldığını, anılan davalının inşaata başlamadan önce davacılarla gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığını, binada her bir davacıya satılan bölümün bu kişilere özgülendiğini, iskanın kat mülkiyetine geçildiği ve tapu verileceğinin müteahhit tarafından taahhüt edildiğini ancak inşaat tamamlandıktan sonra tapu verilmesi aşamasında ...'...
Somut olayda; Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca dava dışı arsa maliki ...’a bırakılan bağımsız bölümün onun tarafından 13.04.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile ...’a satışı vaat edilmiş, ... da bu hakkını 12.07.2006 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya temlik etmiştir. Görüldüğü gibi davalı 13.04.2004 tarihli ve 12.07.2006 tarihli sözleşmelerin tarafı değildir. Davalı, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca edindiği kişisel hakkı Borçlar Kanununun 162 ila 181 maddeleri uyarınca davacıya ve bayii ...’a temlik etmediğinden ve yukarıda anılan sözleşmelerde de taraf olmadığından hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece açılanan bu yön nazara alınmadan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....