WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı, davalılara ait taşınmazı 17.8.2000 Tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, tapu kaydının tarafına verilmediğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tasciline karar verilmesini istemiş, bilahare verdiği ıslah dilekçesi ile taşınmazın davalılarca açılan izale-i Şuyu davası sonucunda satışına karar verildiğini belirterek, davalıların payına düşen bedellerin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, davacının dava tarihi itibariyle hakkının doğmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmiştir. Davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı, taşınmaz devrinin tarafına yapılmadığı açık oulp davalılarca İzale-i Şuyu davası açılmakla satış vaadinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmeyecekleri anlaşılmaktadır. Öyle olunca davacı taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelini isteyebilir. Taşınmazın İzale-i Şuyu davası sonucunda satışa çıkarılması davacının rayiç bedel istemisine engel değildir....

    Noterliği'nde tanzim edilen düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satıp satış bedelini almasına rağmen, sözkonusu taşınmazı ... isimli şahsa tapudan işlem yapmak suretiyle satarak haksız menfaat temin ettiği iddiasıyla yapılan yargılama sonucunda; sanığın, yaptığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi sonrasında, kendi adına kayıtlı taşınmazı sözleşme hükümlerine aykırı davranarak üçüncü bir kişiye devretmesi şeklindeki olayın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu, sanığın, hileli bir hareketinin bulunmadığı ve suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle verilen beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükmün ONANMASINA, 22/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      Dosyada her ne kadar 05.03.2002 ödeme günlü, alacaklısı davacı, borçlusu davalı ... ve kefili diğer davalı ... olan adi senet mevcutsa da, bu senedin 05.03.2002 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin teminatı amaçlı düzenlendiği anlaşılmaktadır. 05.03.2002 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelendiğinde ise, satış bedeli her ne kadar 20.000USD görünmekte ise de davacı tarafından devlete olan 10.000USD borcun üstlenildiği ve davalı ...'ya yalnızca 10.000USD ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Dosyaya kazandırılan Düzce Valiliği İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nün 14.06.2013 tarihli cevabi yazısında, davaya konu konut ile ilgili devlete henüz bir ödeme yapılmamış olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, davacı, ödediği bedelin iadesini istediğine göre davalıya ödediği bedelin 10.000USD olduğu kabul edilerek, sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, aksi düşüncelerle ve yazılı gerekçeyle karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

        ın 23/09/2001 tarihinde noter huzurunda düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli Tercan İlçesi ...mevkinde bulunan 3 pafta 1143 parsel nolu 559.35 m2 yüz ölçümlü taşınmazdaki hissesini kendisi ve abisi ...'a satmayı vaad ettiğini, ancak anılan sözleşmeye rağmen taşınmazın tamamının dava dışı ... devredildiği, ...'ın da bu taşınmazı 06/06/2006 tarihinde satış yolu ile davalı ...'a devrettiğini, ileri sürerek; tapu kaydının iptali ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde belirtildiği üzere taşınmazın 1/2 oranında adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ıslah dilekçesi ile davalının dava açıldıktan sonra taşınmazı dava dışı ...'e satması nedeniyle 25.000,00 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı ...'...

          KARAR Davacı vekili, müvekkillerinden ... ile davalıların murisi... arasında 16/8/1999 tarihinde 150,00 TL bedelli (150.000.000 eski TL) ... 7.noterliğinin 52433 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını yine davacılardan ... arasında aynı tarihte 10.000,00 TL bedelli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını ve 5.000,00 TL nin peşin olarak davalılar murisine ödendiği belirtilerek adi yazılı senetle imza altına alındığını, adi senette alıcı olarak gözüken ...'ın noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin alıcısı olan ...'...

            Naterliği’nde 05.10.2006 tarih, 16484 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmış, bu sözleşmede ferağı takririnin 30.09.2007 tarihinde verileceği, şart gerçekleşmesine rağmen tapuyu vermezse alıcının ödediği anaparayı, sözleşmenin yapıldığı tarih ile tapunun verildiği tarih arasındaki süre için hesaplanacak Merkez Bankası reeskont faiziyle geri ödeyeceğini kabul ve taahhüt etmiştir. Söz konusu olan ve noterde düzenlenen bu satış vaadi sözleşmesi, 03.10.2006 tarihli adi yazılı “makbuz” başlıklı satış vaadi taahhüdünden sonra olup, arsa sahibinin imzası bulunmadığı gibi ilk satış taahhüdünde gecikme halinde reeskont faizi ödenmesi kararlaştırıldığı halde noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinde tapunun verilmemesi durumunda satış bedeli ile reeskont faizinin ödenmesi hususu kararlaştırılmıştır....

              , taşınmazların üçüncü kişilere satışından bağımsız olarak satış vaadi bedelinin 51.153,312 USD olarak kararlaştırıldığını, davacı şirket ile diğer davalı şirket arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine müvekkilinin taraf olmadığını, müvekkili ile diğer davalı arasındaki ilişkinin adi ortaklık olarak nitelendirilmesinin hukuken mümkün olmadığını, müvekkilinin ediminin satış bedelinin ödenmesi karşılığında 187 adet bağımsız bölümün satış ve devri, .....’ın karşı ediminin ise satış bedelinin ödenmesi olup, ilişkinin niteliğinin belirlendiğini, ilişkinin satış vaadi sözleşmesi dışında değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacının ödemelerini davalı .....’a yaptığını, müvekkiline yapılmış bir ödeme bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

                DELİLLER : Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Mirasçılık belgeleri, Tapu kaydı, tapu kütük örneği ve ekleri, Keşif, Bilirkişi raporu, ek rapor, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

                Noterliğinin 09.06.2009 tarih ve 011580 yevmiye No'lu düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış ve vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, ... ile yapılan satış vaadi sözleşmesi gereğince müvekkiline verilmesi gereken dairenin ... Aras Şirketi tarafından toprak sahipleri adına verilmesinin teklif edilmesi üzerine, ......

                  Noterliği'nin 30 Mart 2010 tarih 20882 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesin müvekkillerinin murisi Güngör Ebeoğlu ölmeden önce T13 verdiği satış vekaleti ile yapıldığından, bu vekalet ile yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve geçersizliğine karar verilmesini, davaya ve satış sözleşmesine konu yapılan taşınmazlar üzerinde satış vaadi sözleşmesi şerhi ve her türlü satış vaadi şerhi bulunduğu takdirde, bu şerhlerin kaldırılmasını, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu