Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı vekili, vekil edeninin maliki olduğu 14 nolu bağımsız bölümün satın alınması konusunda ... ile haricen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini, sonrasında bu sözleşmenin sonlandırıldığı, dairenin diğer davalı ... tarafından kullanıldığının tespit edildiği, davalıların taşınmazda işgalci sıfatıyla daireyi kullandıklarının tespitiyle taşınmaza davalıların elatmalarının ivedilikle önlenmesine karar verilmesini istemiştir Davalı vekili, tüketiciler ile yükleniciler arasında gerçekleşen harici satış vaadi sözleşmelerinde sözleşmenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın Tüketici Mahkemelerinin görevli olduğunu, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi ve inşaat sözleşmesinde alıcı sıfatıyla taraf olan davalı ...'...

    Somut olayda ilk derece mahkemesi tarafından her ne kadar davacı ile davalılar arasında düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunmadığından davanın pasif husumetten reddine karar verilmiş ise de, dosya içerisinde bulunan 17/09/2001 tarihli ve 6479 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davaya konu taşınmazın davalılar ile bir kısım davalıların murisleri tarafından dava dışı Hülya Canpolat'a satışının vaad edildiği, yine Hülya Canpolat tarafından 30/12/2003 tarihli ve 8155 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile davaya konu taşınmazın davacıya satışının vaad edildiği, Hülya Canpolat'a yapılan satışın tapuya şerh edildiği, dolayısıyla Hülya Canpolat tarafından yine satış vaadi sözleşmesi ile davacıya yapılan satışın da geçerli olduğu ve davacı tarafından bu hakkın tapu maliklerine karşı ileri sürülebileceği değerlendirilerek davanın esasına girilerek esastan karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olmakla davacının istinaf başvurusunun...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.03.2015 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil, 2. kademede tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 05.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan ... iptali ve tescil, 2. kademede tazminat istemine ilişkindir. Davacı vekili, taraflar arasında yapılan ......

      e ait … ada, … sayılı parselin …m²lik kısmını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 30.12.1964 tarihinde satın aldıklarından bahisle dava konusu uygulama sırasında bu durumun dikkate alınmadığı iddiasına dayanarak bakılmakta olan davayı açtıkları anlaşılmaktadır. Olayda, tapu kayıtlarında bu yönde bir şerh bulunmamasına karşın davacılar tarafından 30.12.1964 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile anılan taşınmazda hisse satın alındığı iddia edildiğine göre, bu kısmın adli yargı yerinde tapuda adlarına tescili sağlandıktan sonra davalı idareden yeniden düzenleme yapılması istenebileceği gibi parselasyon işlemi de dava konusu edilebilecekdir....

        Mahkemece 23.8.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında kalan 195 ada 7 ve 8 numaralı parseller ile 196 ada 2 parsel sayılı taşınmazların davacı adına tesciline, davalıların satış bedelinden kalanının tahsilini teminen giriştikleri icra takibinden ötürü davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar temyiz etmiştir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri bir satım akdi değil, alacaklısına ileride satış akdi yapmak üzere satış vaadi borçlusunu ifaya zorlama yetkisi sağlayan bir ön akit (akit yapma vaadi) dir. Gerçekten; satış vaadi borçlusu iradi olarak ön aktin konusunu teşkil eden borcunu yerine getirmezse vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak ifanın hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Eldeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı ferağa icbar yoluyla tescil isteminin dayanağı Türk Medeni Kanununun 716. maddesidir....

          oğlu T3 Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 526 ada 41 parselde muris ve muris evvellerinden kendisine intikal etmiş ve edecek hisselerin tamamını, eski TL ile 5.000.000 Tl bedelle davacı müvekkil T1 satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bedeli nakten ve peşinen alındığını, Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ekte sunulduğunu, davalı T3 'ın aynı gün Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4535 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde satış vekaletnamesi ile müvekkilin eşi Fikret Önasya’ya, satmayı vaat ettiği hissesinin satışını gerçekleştirebilmek ve öncesinde intikal işlemlerini yapabilmek için intikal ve satış vekaleti verdiğini, satış vekaletnamesinin ekte sunulduğunu, söz konusu satış vaadi sözleşmesinin gayrimenkulün tapu kaydına işletildiğini, tapu kaydına şatış vaadi şerhi düşüldüğünü, bu tarihten hemen sonra...

          Noterliğinden alınma 24 Mart 2000 tarih ve 05034 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Mehmet ve Zübeyde kızı Fatma Bıçakçı'dan 300.000.000.-TL bedelle, Giresun 1. Noterliğinden alınma 04 Ağustos 2010 tarih ve 3170 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Emine Ateş'ten 2.000,00.-TL bedelle, Giresun 1.Noterliğinden alınma 22 Eylül 1989 tarih 10655 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Mehmet ve Zülbiye kızı Hatice Çetinkaya'dan 900.000,00.-TL bedelle, Giresun 1. Noterliğinden alınma 29 Kasım 1988 tarih ve 14731 yevmiye nolu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Mehmet ve Zülbiye kızı T11'den 900.000,00....

          Davacı ile davalılar arasında yapılan 21.09.1994 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, taraflarını bağlayan hukuken geçerli bir sözleşmedir. Sözleşme içeriğinden davacının, satış bedelinin tümünu davalıya odedigı, açıkca anlasılmaktadır. Davalı satıcılar sözleşmedeki edimlerini yerine getirmemiş, taşınmazı 1.04.2005 tarihnde üçüncü kişiye satmışlardır. Davacı ,geçerli sözleşme uyarınca ödediği satış bedeline karşılık taşınmazların rayiç değerinin faizi ile tahsilini isteyebilir.Davacı dava dilekçesinde de rayiç bedelden bahisle eldeki bu davayı açmıştır.Mahkemece aldırılan bilirkişi raporuna göre gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu olan taşınmazla ilgili tespit edilen rayiç bedel denkleştirici adalet ilkesine göre tespit edilen değerin çok altında kalmasına rağmen davacının talebi aşılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

            K A R A R Davacılar, ... ilçesinde bulunan 422 parseldeki dava konusu hisselerini 11/07/2012 tarihinde noterde düzenlenen Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 70.000,00 TL bedelle davalıya satmayı vaadettiklerini, bu süreçte dava dışı akrabaları ve aynı taşınmazda hiisesi bulunan ...’ün aracı olduğunu, davalı ile işbirliği halinde bilgi ve tecrübesizliklerinden yararlanarak hisselerinin çok düşük bedelle satılmasına ikna edildiklerini, bu durumu dava dışı ... kendi hissesini yaklaşık 4 katına kısa bir süre sonra aynı şahsa gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satmayı vaadettiğinde anladıklarını ileri sürerek, Borçalar Kanunu’nun 28. maddesinde düzenelenen aşırı yararlanma ve 36. maddesinde düzenlenen aldatma nedeni ile davalı ile aralarında düzenlenen Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi’nin iptaline karar verilmesini istemişlerdir. Davalı süresinde cevap vermemekle birlikte bilirkişi raporu ve esasa ilişkin beyanlarında davanın reddini dilemiştir....

              Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinin iptali, şerhin terkini ikinci kademede tasarrufun iptali istemlerine ilişkidir. Davacı vekili, davalı ...’nın 15/02/2011 tarihinde .... 3. Noterliğinde 02618 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 284 Ada 1 parsel nolu taşınmazda bulunan 2/8 oranındaki payını davacıya satmayı vaadettiğini, taraflar arasında düzenlenen bu sözleşmenin imzalandıktan sonra 22/03/2011 tarihinde tapuya şerh edildiğini, ancak davalının davacının tüm taleplerine rağmen dava konusu taşınmazdaki payını davacı adına tescile yanaşmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Birleştirilen .....ahkemesinin 2015/154 Esas sayılı dosyasında davacılar ..... vekili, davalılar arasında düzenlenmiş ........

                UYAP Entegrasyonu