imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığının kesinleştiğini, geçersiz sözleşme uyarınca davalının satış bedeli olarak aldığı parayı iade etmesi gerektiğini ileri sürerek sözleşmedeki satış bedelinin dava tarihideki değeri belirlenerek fazla hakları saklı kalmak kaydıyla 20.000 TL alacağının faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir....
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, gayrimenkul satış vaadinin yapıldığı sırada taşınmaz üzerinde iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğunu, miras ortaklığından kaynaklanan iştirak halinde mülkiyette mirasçılardan biri ileriye dönük kendi payına düşen hisseyi satmayı vaad ederse iş bu sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağını, mirasçıların tamamının onay vermediği temliki tasarruf işleminin bağlayıcı olmadığını, olayda zamanaşımının söz konusu olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğrayarak hükmünü yitirdiğini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Satış vaadi sözleşmesi, tapu kaydı, veraset ilamı, nüfus kayıt örneği, keşif, bilirkişi incelemesi....
Mahkemece 2011/17496-2012/20250 sözleşmede yer alan ...’nun hisseleri hususunda herhangi bir araştırma yapılmamıştır.Öyle olunca mahkemece sözleşmede satış vaadini kabul eden olarak yer alan dava dışı ...’nun sözleşme gereğince hissesine düşen miktar araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davaya konu sözleşmede satış vaadi bedelinin yarısının nakten ödendiği,bakiye kalan yarı hisseye isabet eden borcun ise kati satış ferağı anında ödeneceği belirtilmiştir.Davalılar,satış vaadi bedelinin ödenmediğini savunmuşlardır.Satış vaadi bedelinin tamamının ödendiği hususundaki ispat külfeti davacıda olup mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır.Öyle olunca mahkemece satış vaadi bedelinin tamamının ödenip ödenmediği hususunda davacıdan delilleri sorulup toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.Bozma...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili tarafından, davalı ... aleyhine 19.11.2003 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil; birleşen davada davacılar ... vd. tarafından davalı ... aleyhine 19.11.2003 tarihli dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davada davacı ...'in, birleşen davada davacı ...'in 1000/14748 hisselerinin tespitine, diğer talebin reddine dair verilen 20.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar tarafından istenilmekle, tayin olunan 08.12.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Av.... ile karşı taraftan davalılar vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi....
in bir kısım davalılara vekil olarak hareket ederek, 489 parsel sayılı taşınmazlarda miras hisseleri olduğundan bahis ile bu hisselerin gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile kendisine satıldığını, bilahare davalıların bu taşınmazda hissedar olmadıklarının anlaşıldığını ileri sürerek taşınmazın rayiç bedeli olan 150.000,00 TL'nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalılar, davanın reddini dilemiş, mahkemece, davanın ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden ise reddine karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde satışa konu taşınmazın, ölü kişiler adına kayıtlı olduğu, 16.6.2003 tarihli vekaletname ile davalı ... dışındaki davalıların davalı ... vekil olarak atayıp satış yetkisi verdikleri, satış yetkisi alan davalı ... Demirelin vekil olarak üç adet gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıların iddia ettikleri miras hisselerini davacıya sattığı anlaşılmaktadır....
KARAR Davacı, davalı ile adi yazılı şekilde 30.03.2012 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıtıklarını, sözleşme konusu taşınmazın tapuda devrinin yapıldığını, geçerli olmayan bu sözleşmeyle tapu giderlerinin alıcıya ait olduğuna ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart niteliği taşıdığını ileri sürerek tapu gideri olarak ödenen 4.775.00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 3. maddesinde yer alan alıcının satış sırasında devir için gerekli tüm vergi resim ve harçları ödemeyi kabul ettiğine dair sözleşme hükümlerinin bir haksız şart mahiyetinde olduğu ve geçerli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dava, aşırı yararlanma ve aldatma nedeni ile taraflar arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, taraflar arasında ... 1.Noterliğinde 27/02/2012 tarihinde 4182 yevmiye numarası ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığı konusunda uyuşmazlığın bulunmadığı, davacıların hata, hile ve aşırı yararlanma nedenine dayanarak bu sözleşmenin iptalini talep ettiği ancak dava dilekçesinde davacıların bu durumu davacılar vekilinin bürosuna geldikleri 09/03/2012 tarihinde öğrendiklerini açıkça beyan ettikleri, bu durumda öğrenme tarihinin üzerinden 1 yıl süre geçtikten sonra 05.11.2013 tarihinde açılan davanın TBK 28/2 ve 39. maddeleri uyarınca reddine karar verilmiştir....
Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa; iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. (Bknz. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2016/661 Esas, 2018/5376 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2017/3627 esas, 2017/7555 karar sayılı ilamı) Somut olayda; dava konusu parselde davalıya ait hissenin müvekkili ile davalı arasında yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile devralındığı hususu ileri sürülerek taşınmaz satış vaadi sözleşmesi hukuksal nedenine dayalı olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalı vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....
(Kapatılan) Asliye Hukuk Mahkemesi 2005/5 E. sayılı dosyasında davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı ... davasında, davalıların dava konusu taşınmazdaki hisselerini gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle ... isimli kişiye devrettiğini, devredilen kişi olan ...'in de dava konusu 43 ada 1 no.lu taşınmazı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile müvekkillerine devrettiği, devirden sonra taşınmaz üzerine belediye hizmet binası inşa edildiğini belirterek, öncelikle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre dava konusu taşınmazın tapusunun iptaliyle Belediye adına tapuya tesciline, iptal talebi kabul edilmediğinde, taşkın ve haksız inşaat hükümlerine göre (...724, 725) uygun bir bedel karşılığında dava konusu arsanın Belediye adına tesciline karar verilmesini istemiştir....
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin resmi satış vaadi sözleşmesi olduğunu, Noter huzurunda yapıldığı ve davacının sözleşmenin içeriğini okuyarak anlayarak imzaladığını, 2. Davacı sözleşme içeriğini bildiğini ancak sözleşmenin içeriğine aykırı iradesi ile imzaladığını belirtmekle muvazaa iddiasında bulunduğunu, davacının bu durumda kendi muvazaasına dayandığını, 3. Davanın temelinin, kişinin kendi muvazaasına dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali davası olduğundan davacının kendi muvazaasına dayanarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptalini isteyemeyeceğini, 4. İspat hukuku açısından noterde resmi olarak düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi belge kuvvetindeki belge ile aksinin kanıtlanması gerektiğini, 5....