ın vefatından sonra dava konusu 335 parsel üzerinde muris ... mirasçıları ... ve ... adına tescil edildiğini, satış işleminin gerçek olmadığını, muvazaalı olduğunu, bu vekaletnamenin kötüye kullanılmak suretiyle vekil ... ile davacı arasında yapılan tüm satış işlemleri ve satış vaadi sözleşmesi işlemlerinin iş birliği içinde danışıklı olarak gerçekleştirildiğini, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir. Davalı taraf satış vaadi sözleşmesinin iptali için ayrıca dava açmış, ... . Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/224 Esas, 2013/177 Karar sayılı ilamı ile; hukuki yarara ilişkin dava şartı bulunmadığından davalarının reddine karar verilmiştir. Mahkemece; davaya konu ... ....
Mahkemece toplanan delillere göre, noterlikçe resmi şekilde yapılmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, taraflar arasında adi şekilde yapılan dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olması nedeni ile bu sözleşmenin feri nitelikteki cezai şart hükmündeki gecikme bedelinin de istenemeyeceği, ayrıca geçersiz sözleşme gereğince belirlenen teslim tarihi de geçersiz olup, bu gecikme nedeni ile manevi tazminatın da istenemeyeceği gerekçesiyle davacının maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı ile dava dışı arsa maliki arasında düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yüklenicinin payına düşecek olan taşınmazların alacağın temliki hükümleri uyarınca 3.kişilere yazılı şekilde devri geçerlidir. Mahkemece davacı ile davalı arasındaki yazılı satış vaadi sözleşmesinin geçerli olduğu düşünülmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....
KARAR Davacı, kendisine ait tarla üzerinde inşa ettiği iki katlı evin 1. katını gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya devretmeyi kararlaştırdıklarını, ancak yapının kaçak olup, ruhsatının da bulunmadığını, bu nedenle sözleşmenin ifa imkanı bulunmadığını ileri sürerek 28.4.2006 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava, resmi şekilde yapılmış gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunmadığından bahisle geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı, sözleşmeye konu binanın ruhsatının bulunmadığı gerekçesi ile istemde bulunmuş, mahkemece taşınmazın ruhsatının bulunmadığı, kat irtifakının da kurulmasının bu nedenle mümkün olmadığı değerlendirilerek sözleşmenin geçersiz olduğuna dair tespit hükmü kurulmuştur....
Zira, 35. maddeye göre davalıya duruşma gününün 18.05.2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde davalı vekili ... ’ın “.... Caddesi ...” adresine, 17.11.2008 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Satış vaadi sözleşmesindeki vekilin adresine yapılan tebligat, davalı adresine yapılmış olarak kabul edilemez. Mahkeme kararının daha sonra, 18.05.2007 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanak vekaletnamede davalıya ait “Kaptan Arif, Tonozlu Sokak, No:30, Daire:15 Kadıköy” adresine Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebligat yapılması baştan tebligat yöntemine uyulmayarak davalıya yapılan tebligatı geçerli hale getirmeyeceği gibi kararın 35. maddeye göre bu şekli ile de tebliği usule uygun olmadığından hükmün kesinleştirilmesi mümkün değildir....
Noterliğince düzenlenen 16/04/2003 tarih ve 01679 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Osmaniye Merkez İlçesi Kayalı Köyü 101 ada 11, 13, 18, 19, 22 parsel, 104 ada 1,13, 7, 8, 9 parsel, 105 ada 1, 2, 22 parsel, 119 ada 9, 11, 12, 18, 19, 72 parsel 120 ada 1 parsel ve Dervişiye köyü 149 ada 3 parsellerdeki hissesini, müvekkillerine sattığını, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince davalıların murisi T1 adına tescil olunan davalılara ait hisselerin tapu kayıtlarının iptali ile müvekkilleri adına tapuya kayıt ve tescilini talep ettiği, davalılar vekili duruşmalardaki beyanında, satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımı süresi 10 yıldır, bu sürede sözleşme yenilenmemiştir, hiçbir hüküm ifade etmemektedir, bilirkişi raporunda aleyhe hususları kabul etmiyoruz, taraflar arasında yapılan satış vaadi sözleşmesi zamanaşımına uğramıştır, davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 07/12/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile dahili davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili; ... 1. Noterliğince düzenlenen 27/09/1989 tarih ve ... yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ...’ün Yumurtalık ilçesi, ... Köyünde bulunan 480 parselde kayıtlı murisi ... 'den kendisine gelecek olan hisseleri ...'e satmayı vadettiğini, daha sonra ...’in ... 1....
Esas sayılı dosyasından yapılan 02.04.2002 tarihli icraen satış yolu ile iktisap etmiş olduğu ve 05.05.2022, 06.05.2002 tarihlerinde banka adına tescil edilmiş olduğu, Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin ise 02.03.2006 tarihli olduğu, taraflarca imzalanan Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi’nin davacı tarafın taksitlerini zamanında ödenmemesi nedeni ile davalı Banka tarafından tek taraflı feshinin sözleşmeye uygun ve haklı nedenle olduğu, davacının Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi uyarınca toplam 127.317,94 TL ödeme yapmış olduğu, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca haklı nedenle fesih nedeni ile davalı bankanın 63.658,97 TL cezai şart hakkı olduğu, bununla birlikte davacının tahliye tarihine kadar aylık 300,00 TL kullanım bedeli ödemekle yükümlü olduğu, davalı banka tarafından Sözleşme uyarınca talep edilen kullanım bedeli hakkında Bursa 5....
un 75.000,00 TL bedelli daire nedeniyle 65.000,00 TL’yi nakit olarak sanığa verdiği, geri kalan paranın ise daire bittiğinde ödeneceği, ancak sanığın söz konusu bu daireyi de 2011 yılının kasım ayında başka bir kişiye sattığı, bu şekilde sanığın şirket yöneticisi olarak ve şirketin ticari faaliyetleri sırasında baştan itibaren kastının, katılanlara söz konusu daireleri satma niyeti olmamasına rağmen katılanlarla gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri yaptığı ve daha sonra söz konusu daireleri başkalarına sattığı, bu hileli davranışlarıyla katılanları aldatarak kendisine yarar sağladığı ve atılı suçu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanık savunması, katılanların beyanları, noter gayrimenkul satış vaadi ve araç satış sözleşmeleri, adi yazılı satış sözleşmesi, tapu ve ticaret sicil müdürlüğü yazı cevapları, çek örnekleri ile tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu ve dolayısıyla müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir...
dan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ve fiilen kullandığını, daha sonra Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/391 Esas 302 Karar sayılı ilamı ile adına tesciline karar verildiğini, tapu idaresine gidildiğinde önceki malik ....'in vergi borcu nedeni ile haczedildiğini öğrendiklerini adına, taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasını istemiştir. Davalı ... idaresi vekili, davacının gayrimenkul satış vaadi sözleşmesini tapuya şerh vermediklerinden kendileri yönünden sonuç doğurmayacağını haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı ile dava dışı .... arasında yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh verilmediğinden üçüncü kişilere tesir etmeyeceğinden bahisle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 6183 sayılı Yasanın 66. maddesine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir....
Noterliğinde 26/10/2000 tarih ve ... yevmiye sayısı ile düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıkları, sanık ...'in de imar izni olmayan, projesi ve ruhsatı bulunmadan yaptığı ve henüz tamamlanmamış bu inşaattan, katılanlara noterde yaptığı düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ayrı ayrı daire satarak haksız menfaat temin ettiği, sanık ...'in bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan somut olayda; sanık savunması, katılan beyanları, tanık anlatımı ve tüm dosya kapsamından, sanık ile katılanlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hükümlerinin yerine getirilmemesine dayanan hukuki ihtilaf niteliğinde bir uyuşmazlık olduğu, bu nedenle sanığın üzerine atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin beraat hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir....