Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece; taraflar arasındaki sözleşmenin 3/a maddesinde alıcı davacının taşınmazı almaktan vazgeçmesi halinde verdiği satış bedeline mahsuben bedeli geri isteyemeyeceği düzenlenmiş bulunduğundan sözleşmenin bu hükmü geçerli olup, davacı alıcının taşınmazı almaktan vazgeçmesi (kalan satış bedelini ödememesi nedeni ile) nedeni ile ödediği 20.000,00 TL satış bedeline mukabil bedeli istemesinde haklı bulunmadığı belirtilerek, asıl davanın reddine; yine davalının kendi taşınmazına yaptığı ifraz masraflarını davacıdan talep edemeyeceği gerekçesi ile de karşı davanın da reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, adi yazılı gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince ödenen kaporanın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre istirdatı istemine ilişkindir....

    Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/11/2004 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil, davalı ... ve davalı ... arasında yapılan satış vaadi sözleşmesinin iptali, davalı ... lehine verilen satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 01/10/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, sonraki tarihli satış vaadi sözleşmesinin iptali, satış vaadi sözleşmesi şerhinin terkini istemlerine ilişkindir. Davacı vekili; davalı ...'...

      Dava, resmi şekilde düzenlenmeyen 25/06/2011 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi sebebi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taşınmaz mülkiyetinin devri sözleşmesi M.K.634.m.si ile 706.m.si,6098 s.TBK.nun 237.m.si (818 s.BK.nun 213.m.si),Tapu kanununun 26.m.si ile Noterlik kanununun 60.m.leri uyarınca resmi şekle tabi olduğu,dava konusu satış vaadi sözleşmesinin noterde yapılmamış resmi nitelikli bir sözleşme olmaması nedeniyle geçersiz bir sözleşme olduğu açıktır....

      Noterliğince 12/05/2004 tarihli 12896 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 11/06/2001 tarihli 13314 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 11/06/2001 tarihli 13312 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 11/06/2001 tarihli 13316 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının dava konusu sözleşmelerden kaynaklı haklarını, satış vaadi sözleşmesinde öngörülen 'davada verilecek kararın kesinleşip hükmedilecek payın satıcılar adına tescil edilmesinden önce devredilemeyeceği' yönündeki hükme aykırı olacak şekilde Beyoğlu 22. Noterliğinin 22/03/2006 tarihli 6716 yevmiye nolu sözleşme ile dava dışı Falez Gayrimenkul A.Ş.'ye devrettiğini, bu haliyle satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz hale geldiğini, Avukatlık Kanunun 164/3 maddesinde avukatın dosyaya iştirak etmesinin yasaklandığını, bu nedenle adı geçen sözleşmelerinin Avukatlık Yasasına aykırı olduğunu, anılan şirket tarafından vaad edenler aleyhine Antalya 8....

      Noterliğince 12/05/2004 tarihli 12896 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 11/06/2001 tarihli 13314 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 11/06/2001 tarihli 13312 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, 11/06/2001 tarihli 13316 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiğini, davalının dava konusu sözleşmelerden kaynaklı haklarını, satış vaadi sözleşmesinde öngörülen 'davada verilecek kararın kesinleşip hükmedilecek payın satıcılar adına tescil edilmesinden önce devredilemeyeceği' yönündeki hükme aykırı olacak şekilde Beyoğlu 22. Noterliğinin 22/03/2006 tarihli 6716 yevmiye nolu sözleşme ile dava dışı Falez Gayrimenkul A.Ş.'ye devrettiğini, bu haliyle satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz hale geldiğini, Avukatlık Kanunun 164/3 maddesinde avukatın dosyaya iştirak etmesinin yasaklandığını, bu nedenle adı geçen sözleşmelerinin Avukatlık Yasasına aykırı olduğunu, anılan şirket tarafından vaad edenler aleyhine Antalya 8....

      İlk derece mahkemesince; "Davanın KABULÜNE Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında dava konusu edilen pay bedeli olarak davalıya ödenmesi gereken 16.333 TL nin davacıya aidiyetine" karar verilmiştir. Karara karşı davalı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davaya cevap dilekçesini aynen tekrar etmiş, satış vaadi sözleşmesinde belirlenen bedelin aksine taşınmazın 33.000 mark karşılığı satıldığını, satış bedelinin tamamı ödenmediğinden davanın reddi gerektiğini savunarak kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında taşınmaz devri mümkün olmadığından bedelin iadesi istemine yöneliktir....

      KARAR Davacı, vasisi tarafından açılan ve davacının ölümü ile miras şirketi mümessili tarafından takip edilen davasında, davacı ...’nin 25.8.1997 tarihinde davalı ...’a verdiği vekaletname gereğince, vekili tarafından ...’ye ait 247 parsel sayılı taşınmazın 16.2.1998 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...’a satışının vaat edildiği, ...’ın da bu satış vaadi sözleşmesine dayanarak hakkında tescile icbar davası açtığını, oysa davacının vekalet verdiği tarihte hukuki ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle verilen vekaletname kullanılarak yapılan satış vaadi sözleşmesinin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., 16.2.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak ferağa icbar davası açtığını, iddiaların doğru olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

        Muris T7'ün ölümü sonrası mirasının intikal ettiği tüm mirasçıları T8 T6 T7, Hatice Yürütür, T4, Mustafa Yürütür ile davalı T3 arasında Uzunköprü 1.Noterliğinde dava konusu taşınmazdaki miras yoluyla intikal etmiş veya edecek veya adlarına kayıtlı hak ve hisselerine ilişkin 19/07/2007 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, daha sonra satın almayı vaat eden davalı T3 Uzunköprü 1.Noterliğinin 26/02/2009 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Uzunköprü 1.Noterliğinin 19/07/2007 tarih ve 1414 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığı taşınmazdaki tüm hak ve hisselerinin tamamını davacıya satmayı vaat ve taahhüt ettiği, her iki satış sözleşmesinde de satış bedellerinin nakden, tamamen peşinen alındığının ve ödendiğinin açıkça yazılı bulunduğu anlaşılmaktadır. Davanın dayanağı her iki satış vaadi sözleşmesi resmi şekilde usul ve yasaya uygun düzenlenmiş olup geçerlidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 16.04.2014 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılar ... ve ...'nın davacı ile arasında akdettikleri 23.7.2013 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile 500.000 TL karşılığında dava konusu edilen parseller üzerindeki miras ve hak ve hisselerini davacıya sattıklarını, yine davalı ......'...

          ‘un davalıdan aldığı borç karşılığı çek verdiği bu çek nedeni ile davacının kefil olduğu, ayrıca davacının eşi ...nin de alınan bu borcun teminatı olmak üzere gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıkları, ... nin de Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali için dava açtığı yapılan yargılama sonucunda mahkemece satış vaadi sözleşmesinin teminat olarak yapılmasına neden olan borcun ödendiği gerekçesi ile Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptal edildiği ve bu kararın davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Davalı kararı temyiz ederken mahkemenin anılan gerekçesini de temyiz etmiş ise de temyiz talebi red edilerek karar kesinleşmiştir. Kesinleşen Kartal 5.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/237 esas, 2000/622 karar sayılı ilamında davacımız taraf değil ise de davacının oğlunun aldığı borcun ödendiği gerekçede yazıldığına göre bu gerekçe artık davalıyı bağlar....

            UYAP Entegrasyonu