Davacı bankanın talebi 220.800 TL gayri nakdi alacağın depo edilmesi ve nakde dönüşmesi halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ve eki niteliğinde olan kefalet sözleşmesinde kefillerin gayri nakdi kredilere yönelik depo sorumluluğu bulunmadığı anlaşılmaktadır.Ancak yargılama sırasında bazı teminat mektuplarının tazmin edildiği ve böylece tazmin edilen kısım yönünden davacı bankanın talep hakkı bulunduğu görülmektedir. Bu durumda mahkemece tazmin edilen teminat mektubu belirlenerek takibin bu alacak için tazmin tarihinden itibaren faiz işletilmek suretiyle devamına , depoya ilişkin talebin ise reddine karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Kabul şekli ile de takip depo istemine ilişkin olduğundan yargılama sırasında kredi nakde dönüşmüş olsa dahi icra inkar tazminatına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda bankacı bilirkişiden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu alınan rapor hükme esas alınarak yukarıda özetlenen kararda belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne gayri nakdi krediye ilişkin depo talebinin kefiller yönünden reddine karar verilmiştir. Davacının istinaf itirazı, davalı kefillerin gayrınakti depo talebinden sorumlu olduklarına ilişkindir....
Yukarıda açıklandığı üzere davacı yan gayri nakit alacağın tahsilini değil, ancak deposunu talep edebileceği halde işbu davada gayri nakit alacağın da tahsilini talep etmiştir. Bir başka anlatımla, davacı dava tarihi itibarıyla konusuz kalan gayri nakdi alacağın tahsili yönünden davalı aleyhine dava açmakta haksızdır....
(Yargıtay 19.hd 07/12/2017 tarih 2016/6408 Esas 2017/7843 Karar) Sözleşmenin 20.maddesinde kefaletin gayri nakdi borçları da kapsadığına yönelik açık hüküm bulunduğundan gayri nakdi alacaklardan ve depo isteminden davalı kefil ...'in de sorumlu olduğu kabul edilmiştir. Depo edilmesi talep edilen 700.000,00 TL tutarlı teminat mektubu nakde dönüştüğünden 01/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %66 oranında, depo edilmesi talep edilen 350.000,00 TL tutarlı teminat mektubu nakde dönüştüğünden 03/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %66 oranında temerrüt faizi uygulanmak suretiyle davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir....
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan nakdi alacağın tahsili ve gayri nakdi alacağın depo edilmesi talebi ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı taleplerine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacı vekili reddolunan gayri nakdi alacak yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davacı tarafça davaya konu icra takibinde; ... A.Ş. ile imzalanan genel kredi sözleşmesinden doğan toplam 4.100,06 TL nakdi alacağın, ......
A.Ş.’ne 29.03.2019 tarihinde 3 ay geçici mühlet verildiği, geçici mühlet kararının 21.06.2019 tarihinden itibaren 2 ay uzatıldığı, bilahare 28.08.2019 tarihinde bir yıl süreyle kesin mühlet verildiği, davacı bankanın geçici mühlet tarihi itibariyle 7.297.393,71 TL nakit ve 28.557.075,14 TL gayri nakit riskinin bulunmasına karşın 6.235.714,- TL nakdi alacağın Mahkemece projeye dahil edildiği, davacı banka tarafından ise eldeki dava ile; 02.04.2019 tarihinde 1 adet çek yaprağının 2.030,- TL olarak nakde dönüştüğü, bu itibarla nakde dönüşen çek yaprağı ilavesi ile 1.063.709,71 TL nakdi ve halihazırda bakiyesi bulunan 10.172.255,14 TL gayri nakdi riskin bulunduğu (10.164.595,15 TL teminat mektubu ve 3 adet çek yaprağı karşılığı 7.660 TL) ve bu tutarların konkordato projesi kapsamına alınması gerektiği belirtilerek, 1.063.709,71 TL nakdi ve 10.172.255,14 TL gayri nakdi alacağın İİK’nun 308/b maddesi kapsamında konkodato projesine dahil edilerek tahsilini talep ettiği anlaşılmaktadır....
İlk derece mahkemesince de belirtildiği üzere taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesinde müteselsil kefilin gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu tutulacağına dair açık bir düzenleme bulunmamaktadır.Yargıtayın son yıllarda yerleşik içtihatlarına göre, kefilden depo talebinde bulunulabilmesi için bu konuda sözleşmede tereddüte mahal vermeyecek şekilde açık hükmün yer alması zorunludur. Aksi halde kefil, gayri nakdi alacağın deposundan sorumlu tutulamaz. Genel kredi sözleşmesinde gayri nakdi kredilere ilişkin hükümler, asıl borçlu şirkete yönelik olup, müteselsil kefillerin sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme içermemektedir. Bu durumda ilk derece mahkemesince gayri nakdi alacağın deposu isteminin reddedilmesinde bir isabetsizlik yoktur....
-TL. gayri nakit depo alacağı bulunduğu, asıl alacak tutarının ...-TL.'lik kısmının %... temerrüt faizine ve faiz üzerinden %... gider vergisine, ...-TL.'lik kısmının takip tarihini takiben %... oranında temerrüt faizine ve faiz üzerinden %... gider vergisine, ...-TL.'lik kısmının ise takip tarihini takiben %... temerrüt faizine ve faiz üzerinden %... gider vergisine tabi olduğu, ... tarihli ...Bilirkişi Raporunda da belirtildiği gibi Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin emsal kararlarında çek yapraklarından doğan gayri nakdi risk depo talebi için sözleşmede açık hüküm bulunması gerektiği, taraflar arasında akdedilen Kredi Çerçeve Sözleşmesinde çek depo talebine ilişkin hüküm bulunmadığı, sadece sözleşmenin Kredi Türleri başlıklı 2.maddesinin 2.fıkrası; banka, ....nakdi veya gayri nakdi, vadesiz, kısa vadeli, orta veya uzun vadeli ... müşterilere ilan edilebilecek tüm kredileri kullandırabilecektir.” genel hükmünü taşıdığı, Genel Kredi Sözleşmesi yanında davalı kefil ...'...
-TL gayri nakdi alacağın depo edilmesi nin talep edildiği genel haciz yoluyla girişilen takibe davalıların süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğu görülmüş- tür. Bilirkişi tarafından sunulan raporda özetle: Davalı ... tesisler şirketi ile imzalanan kredi sözleşmesine diğer davalılar ...ve ... in aynı limit ile müşterek borçlu müteselsil kefil oldukları kefalet tarihinin ... olduğu davacı banka tarafından davalı borçluya 48.298,4.-TL lik kredi kullandırıldığı 24.402,28 TL lik kısmının ödendiği 23.600,38....
alacak tutarına göre nispi ve redde konu gayri nakdi alacak yönünden de maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve istinaf konusunun gayri nakdi alacağa ilişkin olması ve takip tarihinde henüz nakde dönüşen bir alacak olmaması nedeniyle taraflar yararına icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceği kanaatine varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur....