Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bozma Kararı Dairemizin 10/12/2020 tarihli ve 2019/3782 E., 2020/6641 K. sayılı ilamıyla, “Bölge Adliye Mahkemesince 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 362/1-a maddesine göre 2019 yılı itibariyle dava değeri 58.800-TL'den az olması nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar verildiği, oysa yargılama sırasında dava konusu taşınmazın başında keşif yapılmadığı, bilirkişi raporu alınmadığı ve değeri belirlenmeden sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından dava konusu taşınmaz başında keşif yapılarak Harçlar Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinde gösterilen değer esas alınarak temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesiyle bozulmuştur. 4. Bölge Adliye Mahkemesince Bozma Kararına Uyularak Verilen Karar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1....

    "İçtihat Metni"Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kendisinden uzun süredir haber alınamayan kişinin gaipliğine karar verilmesi isteminden kaynaklanmaktadır. Kanunda çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/I maddesine göre; "Çekişmesiz yargı, hukukun, mahkemelerce aşağıdaki üç ölçütten birine veya birkaçına göre bu yargıya giren işlere uygulanmasıdır..." hükmü ile "ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan haller, ilgililerin ileri sürebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ve hakimin re’sen harekete geçtiği haller ... " olmak üzere bu üç ölçütle çekişmesiz yargının genel çerçevesi belirlenerek mümkün olduğunca çekişmesiz yargı işleri sayılarak belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: GAİPLİĞE KARAR VERİLMESİ Taraflar arasında görülen gaiplik ve taşınmaz bedelinin Hazineye devri davası sonunda, yerel mahkemece davanın, görevsizlik nedeniyle reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekilince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; KARAR- Dava, gaiplik ve taşınmaz bedelinin hazineye devri isteklerine ilişkindir. Mahkemece, davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir. Mahkemenin bu kararı TMK'nun 32 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan gaiplik davalarında verilebilecek kararlardandır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Davacı ... mirasçısı ...’ya hükmün ve Hazinenin temyiz dilekçesinin tebliğ edildiğine dair tebligat parçaları dosya arasında bulunmamaktadır....

          kızı ... ’nın mirasçısı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmış, davacı tarafından alınan ... 17. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/938 Esas 2013/148 Karar sayılı hasımsız veraset ilamına göre ... kızı ... ’nın tek mirasçısı olarak davacının tespit edildiği anlaşılmaktadır.Ne var ki, davacı tarafından dosyaya hasımlı veraset ilamı sunulmadığı gibi kendisine hasımlı veraset ilamı alması için olanak da tanınmamıştır. Bu durumda, mirasbırakan ... kızı ... ile davacı arasındaki veraset ilişkisinin Hazine'nin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı ile belirlenmesinde zorunluluk vardır. Hal böyle olunca; Hazine'nin taraf olduğu hasımlı veraset ilamı almak üzere davacıya önel verilmesi, mirasçı olduğunun belirlenmesi halinde davacının mirasçılığı dikkate alınarak bir hüküm kurulması gerekirken, anılan husus gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir.Davacı ve davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir....

            İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda ; "... Kendisinden uzun zamandan beri haber alınamadığı iddiasına dayalı gaiplik talebine ilişkin davalarda esas hakkında karar verilebilmesi için diğer koşulların yanında, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenilen kişinin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın bulunması gerekir. Eldeki davada belirtilen husus kanıtlanmamıştır. Gaipliği talep edilen T2 dava tarihi itibariyle 100 yaşını aşmadığı, ölümü hakkında kuvvetli olasılığın ispat edilemediği..." gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Muhdesatın mülkiyetinin aidiyeti isteğiyle açılan bu tür davalarda, güncel hukuki yararın mevcut olması ve iddianın kanıtlanması durumunda muhdesatın davacı tarafça meydana getirildiğinin veya aidiyetinin tespitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bütün bu yönler düşünülmeden ve bozma ilamında belirtilen hususlara riayet edilmeden yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır. Mahkeme kararının, yukarıdaki gerekçeyle bozulmasına karar verilmesi gerekirken, onanmasına karar verilmesi doğru olmadığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir....

              Mirasçı olan davacının tapuda işlem yaptıramaması nedeniyle açılacak davalarda, davaya konu taşınmazın maliki ile davacının dayandığı veraset ilamındaki murisin aynı kişi olduğunun tespitine ilişkin karar verilmesi gerekirken mirasçıların miras hisseleri oranında taşınmazın maliki olduklarının tespitine karar verilmesi doğru bulunmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. 2-Dosya kapsamından; sadece Sulh Hukuk Mahkemesi 2009/801 esas ve 2010/47 karar sayılı veraset ilamına dayanılarak davacının taşınmaz maliki olan muris ...'nin mirasçısı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Oysa, taşınmaz mülkiyetinin el değiştirmesi işlemine dayanak teşkil edecek böyle bir davada tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olup olmadıklarının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde saptanması gereklidir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacıların davalı ... vd. ile ana baba bir kardeş oldukları ve onların anne-babasının mirasçısı olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçelerinde; davacı ...'in, davalılar ile ana-baba bir kardeş olduğu, ... ve ... 'a evlatlık olarak verildiği, onların da kendi çocukları gibi nüfuslarına tescil ettirdiklerini bildirilerek, davacının davalılar ile ana baba bir kardeş ve ... ile ... 'ın mirasçısı olduğunun tespitine karar verilmesini istemişler; mahkemece, kaydı düzeltilmek istenilen davacının yerleşim yerinin .../......

                  ın tespitten önce 1969 yılında öldüğüne göre dava sebebinin kadastro tespitinden önce olduğunun kabulü gerektiği, davacının tespitten sonra 2004 yılında açtığı nüfus kaydı düzeltim davası sonucunda babasının tek mirasçısı olarak belirlenmesinin eldeki davanın tespitten önceki sebebe dayalı olarak açıldığı sonucunu değiştirmeyeceği, hal böyle olunca; kadastro tespitinin kesinleştiği 1985 yılından davanın açıldığı 25.04.2014 tarihine kadar 3402 sayılı Yasa'nın 12/3. maddesi uyarınca 10 yıllık hak düşürücü süre geçtiği gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, esastan reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu ve bu gerekçeye göre de karar tarihine göre yürürlükte bulunan AAÜT'nin 7/2. maddesi uyarınca kendisini vekille temsil ettiren davalı lehine maktu vekalet ücreti tayin ve takdiri gerekirken nispi olarak hesaplanmış avukatlık ücretine hükmedilmesi dahi isabetsiz ise de bu husus, yargılamanın yeniden yapılmasını gerekli kılmadığından; hükmün 4. paragrafının hüküm...

                    UYAP Entegrasyonu