Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasçıların tereke malı üzerinde belli pay ve payları bulunmadığı için biri ya da birkaçı kendi adına iptal ve tescil isteyemez. Tüm mirasçılar adına tescil istenmediği için dışarıda kalan mirasçıların sonradan davaya katılımlarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci yoluyla davanın yürütülmesi mümkün değildir. Bu şekilde açılmış bulunan bir davaya diğer mirasçıların katılmalarının sağlanması suretiyle de yürütülmesi düşünülemez. Davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Tüm bu açıklamalar nedeniyle, davalı Hazine temsilcisinin yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün HUMK.nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    ve nizasız 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin hiçbir zaman dolmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına, Hazine adına tapuda kayıtlı taşınmaz için açılan tapu iptal tescil davasında ... belediyesinin davalı sıfatı bulunmadığından, Belediye aleyhine açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken, aleyhine açılan davanın esastan reddine karar verilmesi doğru değilse de, sonuç itibariyle davanın reddine karar verilmesi yerinde olup, karar ......

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Gaipliğe Karar Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çekişmesiz yargı niteliğinde bulunan TMK m. 32 uyarınca gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-b maddesine göre; bölge adliye mahkemesince, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere, HMK'nın 4. maddesinde gösterilen davalar ile (23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Gaipliğe Karar Verilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çekişmesiz yargı niteliğinde bulunan TMK m. 32 uyarınca gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-b maddesine göre; bölge adliye mahkemesince, kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere, HMK'nın 4. maddesinde gösterilen davalar ile (23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'ndan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili verilen kararlar kesin olup, bu kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamaz....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil ... ile Hazine ve Akçakale Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Selim Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 07.04.2009 gün ve 163/43 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak davalı Hazine adına tesbit ve tescil edilen 124 ada 131 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil Abdullah Babuçcu ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Hadim Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 10.03.2011 gün ve 1509/36 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu 207 ada 50 parsel sayılı taşınmazın yanlışlıkla Hazine adına tespit ve tescil edildiğini, bu yerin babasından kendisine kaldığını, eklemeli zilyetliğin 80-90 yıldan beri kendilerinde olduğunu açıklayarak Hazine üzerindeki tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

              adına tescil edilmiş daha sonra tapuda pay satın alma nedeniyle 73/144 pay ile ... adına tescil edilmiş, 196 ada 8 parsel sayılı 223,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen 71/72 pay ile ... ve 1/72 pay ile Hazine adına tescil edilmiş daha sonra taşınmazın tamamı tapuda pay satın alma nedeniyle ... adına tescil edilmiş; 196 ada 9 parsel sayılı 419,94 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen 71/144 pay ile Murat Erdem, 71/144 pay ile Muharrem Erdem ve 2/144 pay ile Hazine adına tescil edilmiş daha sonra tapuda pay satın alma nedeniyle 73/144 payı ile Muharrem Erdem adına tescil edilmiş; 196 ada 11 parsel sayılı 1.086,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen ... adına tescil edilmiş; 196 ada 12 parsel sayılı 677,33 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ölü olduğu tutanağın beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle Mehmet Tevfik Şeyhun adına tespit ve tescil edilmiş, daha sonra tapu kaydında satış suretiyle pay temliki ve intikal nedeniyle ..., ..., Mehmet Alaittin ve ... adına tescil...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada...Sulh Hukuk ile Ömerli Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gaipliğe karar verilmesi isteğine ilişkindir ...Sulh Hukuk Mahkemesince, kaybolduğu iddia edilerek gaipliği istenilen ...'ün son yerleşim yerinin "...." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4. Sulh Hukuk ile ...Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Dava, gaipliğe karar verilmesi istemine ilişkindir. ... 4....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil ... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının yapılan yargılamasında karar verilmesine yer olmadığına dair Korkuteli Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 28.04.2009 gün ve 192/103 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili 274 ada 2 parsel sayılı taşınmazın müvekkiline ait olup müvekkilinin zilyetliğinde bulunduğunu, 1978 yılında yapılan tapulama tespitlerinde kadastro tutanağında davalıdır şerhi düşülerek malik hanesinin boş bırakıldığını açıklayarak taşınmazın müvekkili adına tespit ve tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine vekili davacının zilyetliğini kanıtlayan bir delil bulunmadığını, davanın reddi ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesini savunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu