Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki 10.1.2008 ve 27.3.2008 tarihli sözleşmeyi mülk sahibi ...'ın vekili olarak davalı ...'ın imzaladığı, alıcı ve satıcından % 3'er komisyon bedelinin alınacağı ve komisyoncunun devre dışı bırakılarak satış işleminin yapılması halinde alıcı ve satıcıdan alınacak komisyon bedelinin satıcı tarafından karşılanacağının düzenlendiği, davalı ... adına kayıtlı 10 nolu dairenin 30.5.2008 terihinde 3. şahsa satılıp tapu devrinin verildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerle tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davalı ...'ın diğer davalı mülk sahibi ...'a vekaleten sözleşmeyi imzaladığı anlaşıldığına göre, davalı ... hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti bulunmadığından reddi gerekir. Mahkemece davalı ...'ın da sorumlu olduğuna ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. 3-Taraflar arasındaki sözleşme gereğince davalı malik ......

    satış suretiyle giderilmesine karar verildiğini, taşınmazın satış işleminin bugüne kadar gerçekleşmediğini, Kuşadası İzaleyi Şuyu Satış Memurluğunun 1997/10 satış dosyasında satışı yapılan Kuşadası ilçesi, Davutlar Mahallesi, 871 parsel nolu taşınmazın satış bedelinin Nuri kızı Eda hissesine düşen kısmının kayyımlıkça yönetilen hesaba yatırıldığını, paranın süresinin 26/03/2008 tarihinde dolduğunu, bu nedenle hazineye devredildiğini ve Nuri kızı Eda'nın gaipliğine karar verildiğini, beyanla davanın kabulü ile Nuri kızı Eda'nın gaipliğine, Kuşadası ilçesi, Davutlar Mahallesi Kiremitocağı mevkiinde ve tapunun 385 parsel nosunda kayıtlı taşınmazdaki Nuri kızı Eda'ya ait 1/3 payın tapusunun iptali ile hazine adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

    İSTİNAF BAŞVURUSUNDA BULUNAN TARAF : Karara karşı davacı ve asli müdahil istinaf başvurusunda bulunmuştur. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı T2 01.09.2022 tarihli dilekçesi ile istinaf başvurusundan feragat etmiştir. Asli müdahil istinaf sebebi olarak; gaiplik kararı verilmesi istenen kişiden uzun süredir haber alamama ve kişinin ölümü hakkında kuvvetli olasılığın bulunma olguları beraber gerçekleşmiş olup, gaiplik karar verilmesi gerektiğini, tanık Ali Bağırsakçı'nın gaip adayının uyuşturucu kullandığını belirttiğini, uyuşturucu kullanan kişilerin ölüm oranının normal kişilere göre daha fazla olduğunu ileri sürmüştür. GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 32. ve devamı maddelerinde düzenlenen gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir....

    e 190.000,00 TL bedelle devrettiğini, davalı ... adına vekaleten işlem yapan vekili dava dışı ... ... ... beyanı ile resmi akitte satış bedelinin 30.000,00TL gösterildiğini, ancak gerçekte satış bedelinin 190.000,00 TL olduğunu, satışın yapıldığı 17/02/2017 tarihinde davacının banka hesabına 45.000,00 TL yatırıldığını, bakiye satış bedelinin on beş gün içerisinde yatırılacağının davalı ve vekili tarafından davacıya söylendiğini, geçen süre zarfında satış bedelinin ödenmediğini; davacının, satış bedelinin tamamının ödenmediği iddiasıyla ......

      Ayrıca TMK'nin 33/1. maddesine göre, "Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir." Yukarıdaki şartlar gerçekleştiğinde, gaiplik kararının verilmesini, kaybolan kimsenin kanuni ve atanmış mirasçıları ve lehlerine vasiyet yapılmış kimseler talep edebilir. Ayrıca, gaip yüzünden mirastan mahrum kalanlar, alacaklılar ve Hazine de gaiplik kararı verilmesini isteyebilir. Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 2018/9579 Esas ve 2018/12418 Karar sayılı 10/05/2018 tarihli kararında; "...4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 32. maddesinde; "Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, haklan bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir" hükmü yer almaktadır....

      devrinin yapıldığı kabul edilse dahi; 12.10.2016 tarihli protokolde de belirtildiği gibi satış bedelinin dava dışı ENT isimli şirket tarafından ödenmesi gerektiğini, bu halde dahi davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        in muvazaalı olarak boşandığı eşi ... adına devrinin yaptırıldığını, sonradan bu konuttaki kendisine ait hisseninde 70.000.00.TL'ya satılması hususunda davalı ... ile anlaştığını, satış günü olan 15.10.2004 tarihinde tapuda işlem yapılacağı sırada davalı...'in, resmi satışın kızı davalı ... adına yapılmasını ve satış bedelini de daha sonra ödeyeceğini söylediğini, aralarındaki yakın akrabalık nedeniyle bu teklifi kabul ettiğini ve satışın davalı ... adına yapıldığını, aradan zaman geçmesine rağmen satış bedelinin davalılar tarafından ödenmediğini ileri sürerek 70.000.00.TL alacağından şimdilik 8.000.00.TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, husumet yöünüden ve esastan davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davalı ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... yönünden davanın kabulü ile 8.000.00.TL'nın davalı ...'...

          GEREKÇE: Taraflar arasında adi yazılı şekilde 13/11/2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlenmiş ve bu sözleşme ile davalı davacıya, Makro'ya ait arsa üzerinde bir bina inşa ederek satıcı tarafından inşa ettirilen ve kat mülkiyetine konu, bağımsız kullanılmaya elverişli kapak sayfasında özellikleri belirtilen bir konutu 30/06/2015 tarihinde teslim etmeyi, teslimden sonra o günkü bağımsız bölüm maliklerinin yerine getirmesi kayıt ve şartıyla kat mülkiyetine geçileceği, borcu kalmaması halinde de tapu devri yapılacağı öngörülmüştür. Sözleşmenin 6.1.maddesinde "alıcının bu gayrimenkul satış sözleşmesinden doğan haklarının kan ve kayın hısımları da dahil olmak üzere hiçbir şekilde 3. Şahıslara devir ve temlik edemez" aksi halde bu devir geçersiz sayılacaktır." denilmiştir. Davalı satıcı ile davacı alıcı arasında komisyon sözleşmesi bulunmamaktadır....

            İcra Müdürlüğü'nün 2011/1197 sayılı dosyasında borçluya ait ... plakalı aracın satışının gerçekleştirildiğini, satış bedelinin düzenlenen sıra cetveline göre 1. sıradaki rehin alacaklısı olan davalıya ödenmesine karar verildiğini, ancak TMK'nın 938. maddesinin taşınırların ancak zilyetliğin devri suretiyle rehnedilebileceklerini öngördüğünü, sıra cetveli yapılan 2011/1197 sayılı takip dosyanın alacaklısı ile rehin alacaklının aynı şahıs olduğunu, rehinli aracın trafikten men edildiği ve dolayısıyla da rehin alacaklısının zilyetliğinde bulunmadığının haciz zaptı ile tespit edildiğini, rehin alacaklısı olan davalının alacağının muvazaalı olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinden çıkartılarak satış bedelinin müvekkilinin alacaklı olduğu icra dosyasına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu