Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, tüm dosya kapsamından, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen ...'nın yaklaşık 3 yıl önce ... Köprüsünden atladığı, yapılan tüm aramalara rağmen bulunamadığı ileri sürülerek gaipliğine karar verilmesinin istendiği ve MERNİS adresinin ".../..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11/10/2016 gününde oy birliği ile karar verildi....

    Davacı, 655 ada 11 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan annesi Melpomeni adına kayıtlı iken, kayıt malikinden uzun süredir haber alınamaması nedeniyle Beyoğlu 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/126 Esas, 2000/756 Karar ve 12.03.2001 kesinleşme tarihli kararı ile T4 kayyım tayin edilerek taşınmazın Hazine adına tescil edildiğini, 20.12.1985 tarihli veraset ilamı uyarınca kendisi ile birlikte kardeşi Perikles Kovvos’un da mirasçı olduğunu ileri sürerek, davalı idare adına olan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı, mahkemece mirasbırakanın gaipliği ile birlikte adına kayıtlı olan taşınmazın Hazine adına tesciline karar verildiğini, hak sahipliğinin tekrar başka bir mahkeme kararı ile ortadan kaldırılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL (GAİPLİK NEDENİYLE HAZİNE ADINA TESCİL) Taraflar arasında görülen davada;Davacı, 10089 ada 5, 6, 7 parsel sayılı taşınmazlarda 1618/2400 pay malikleri ... Çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... kızı ..., ... ve ...'e gaip olmaları nedeniyle ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 09/11/2004 tarih ve 2004/1515-1601 sayılı kararıyla ... Defterdarının kayyım tayin edildiğini, kayyımla idare süresinin 10 yılı aştığını ileri sürerek gaiplik ve Hazine adına tescile karar verilmesini istemiştir.Davalı, 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu, Hazine adına tescile ilişkin talep hususunda savunmalarının bulunmadığını belirtmişlerdir.Mahkemece, TMK 588 uyarınca şartların gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde davanın reddine ilişkin verilen 22/03/2017 tarihli 2016/1052 Esas ve 2017/378 Karar sayılı ilamı, hükme karşı davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine, Dairenin 03/10/2017 tarihli 2017/773- 860 Esas ve Karar sayılı ilamı ile "...bir kimse hakkında gaiplik kararı verilebilmesi için diğer koşulların yanında en az iki kez ilan yapılması zorunludur. Mahkemece TMK'nın 33.maddesinde öngörülen ilanlar yapılmadan, tüm deliller toplanmadan... davanın esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır..." gerekçesi ile kaldırılmış, mahkemece yeniden yargılama neticesinde hakkında gaiplik kararı verilmesi talep edilen kişi yönünden ölümü hakkında kuvvetli olasılığın bulunduğunun ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükme karşı davacı vekili yargılama sırasında ileri sürdüğü gerekçeler ile istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

      Aynı yasanın 382/2-a.4. maddesinde de "Gaiplik kararı" açıkça kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır. Yine adı geçen Kanunun 383. maddesinde "Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesidir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dava, "Şerife Reşide ile ..."in gaipliğine karar verilmesi istemine ilişkin olup dava 16.05.2012 tarihinde ikame edilmiştir. Gaipliğe karar verilmesi davasında 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucu uyarınca işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken mahkemece görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİĞE KARAR VERİLMESİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı ..., dava konusu 65 ada 35 parsel sayılı taşınmazın....dına kayıtlı olduğunu, bu kişinin menfaatlerinin korunması amacıyla..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 1997/1139-1208 sayılı kararıyla kayyım tayin edildiğini ve taşınmazın 10 yıl boyunca resmen kayyım tarafından idare edildiğini ileri sürerek bu kişinin gaipliği ile taşınmazın ... adına tescilini istemiştir. Dava hasımsız olarak görülmüştür. Mahkemece, gaipliği istenen kişinin kim olduğunun belirli olduğu ve mirasçılarının bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          T3 hakkında gaipliğe karar verilmesini talep etmiştir....

          Aynı Yasanın 382/2-a.4. maddesinde de "Gaiplik kararı" açıkça kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri arasında sayılmıştır. Yine adı geçen Kanunun 383. maddesinde "Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece... sulh hukuk mahkemesidir." hükmü yer almaktadır. Somut olayda; dava, tescile ilişkin olmayıp, ...'in gaipliğine karar verilmesi isteminden ibaret olmakla, 17.09.2012 tarihinde ikame edilmiştir. Gaipliğe karar verilmesi davasında 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382/1, 382/2-a.4 ve 383. maddeleri gereğince... sulh hukuk mahkemesi görevli olduğundan,... asliye hukuk mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine davaya bakılıp işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Gaipliğe Karar Verilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına bozulması istenilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....

              UYAP Entegrasyonu