Davacı davasını ıslah ederek maddi tazminat talebini 6.000 TL olarak belirlemiş olup ilk derece mahkemesi tarafından davacının maddi tazminat talebinin tamamının kabulüne karar verilmesi gerekirken; davalı belediyenin davacıya ait fotoğrafı ticari amaç gütmeksizin kullanması gerekçesiyle talebin kısmen kabulüne karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; davacı vekilinin istinaf başvurusunun bu yönüyle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiştir. 5846 Sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu 70. Maddesine göre; "Manevi hakları haleldar edilen kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat ödenmesi için dava açabilir." İlk derece mahkemesi tarafından davacının manevi tazminat talebinin tümüyle kabulüne karar verilerek 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkememizde görülmekte olan işbu dava 19/02/2019 tarihinde gerçekleşen elektrik kesintisinden kaynaklı olarak, işlerin durması nedeniyle davacının uğradığı iddia edilen maddi zararın tazmini ve şirketin uğradığı itibar kaybı için manevi tazminat talebidir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 2023/862 E 2023/992 K sayılı ilamında özetle; "Uyuşmazlık, elektrik kesintisi ve voltaj düşüklüğü sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Taraflar arasındaki karşılıklı borç yükleyen sözleşmede davacı, davalı şirketlerin edimini (elektrik verme hizmetini) gereği gibi ifa etmeyerek sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürmektedir. 2. Borçlar hukuku anlamında sözleşmeye aykırılık, borçlunun sorumlu olduğu ifa imkânsızlığı ile borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi (kötü ifa, geç ifa, eksik ifa, aliud vb.) kavramlarını içine alır. 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; sözleşmenin ifa edilmemesinden kaynaklı alacak, tazminat ve cezai şart istemlerine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır....
Davacı taraf D bloğun yasal hale getirilmemesi halinde yıkımı ile zararının tazminini talep etmiş olup, yıkıma karar verilmesi nedeniyle D bloğa ilişkin müspet zarar kapsamında olan geç teslimden kaynaklı kira tazminatı talep hakkı bulunmadığı kabul edilmiştir. Davacı taraf aynı zamanda manevi tazminat talep etmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf davalı yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirip getirmediği hususuna ilişkin olup, yüklenicinin sözleşmeden kaynaklı edimini yerine getirmemesi nedeniyle davacı tarafın kişilik haklarının zarar gördüğünden bahsedilemeyeceği, bu itibarla davacı tarafın manevi zararının oluşmadığı anlaşılmıştır....
Özen göstermeyen bir vekil, BK. 394/1 uyarınca vekaleti gereği gibi ifa etmemiş sayılmalıdır.Vekilin kusursuz olması halinde sorumluluğundan bahsedilemeyecektir. Somut olayda, davacılardan İsmali Balkı’nın ayağını burkması nedeniyle davalı hastane çalışanı tarafından yapılan enjeksiyon sonrasında enjeksiyona bağlı sinir zedelenmesi tespit edildiği anlaşılmıştır....
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, bunun yanında olayın işverenin sağlığı ve güvenliği önlemlerini yeterince alınmamasından kaynaklandığı da gözetilerek gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370) Bu ilkeler gözetildiğinde, davacı anne, baba ve kardeşler lehine hüküm altına alınan manevi tazminat miktarlarının ayrı ayrı çok az olduğu açıktır....
Bu niteliği gereği, müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Diğer bir ifadeyle müsbet zarar, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarar şeklinde de tanımlanabilir. Binaların bitirilmiş olması halinde getirmesi beklenen eksik işler bedeli, kâr kaybı, gecikme tazminatı müspet zarar; inşaatın yapımı süresince oturulacak ev için ödenmesi gereken kira bedeli, sözleşmenin yapılmasına ilişkin giderler, sözleşmenin yerine getirilmesi dolayısıyla uğranılan zarar, binanın kal bedeline yönelik talepler menfi (olumsuz) zarar kapsamındaki alacak kalemlerindendir. Olumsuz zarar, sözleşmeden dönen alacaklının haklı olması halinde, kusurlu borçludan isteyebileceği, diğer anlatımla, borçlunun sözleşmeye aykırı hareket etmesi nedeniyle sözleşmenin hüküm ifade etmemesi dolayısıyla ortaya çıkan zarardır....
Dava, davalı doktorun yanlış teşhis ile tedavi uygulaması ve ihmalkar davranılması sonucu davacının sağlığına kavuşamamasına neden olunmasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki ilişki vekalet sözleşmesidir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur. O nedenle, vekil konumunda olan doktorların bilim ve teknolojinin getirdiği bütün imkanları kullanmak suretiyle özen borcunu yerine getirmeleri gerekir....
olduğu, binanın drenaj sisteminin kusurlu olduğu, dairelerde eksik ve ayıplı ifaların bulunduğu, ortak alanlardaki toplam ayıplı eksik ifa bedelinin 65,550,00 TL olduğu, 1,5,8,9,12 nolu dairelerde toplam 7.278,00 TL eksik ve ayıplı ifanın bulunduğu, taşınmazda davacılarla birlikte davalıya ait ayrı ayrı bağımsız bölümlerin bulunduğu, buna göre davacıların taşınmazdaki hisselerine göre tazminat haklarının bulunduğu, davacılar T2 T3 T1 T4 ve Hamdi Saltık'ın taşınmazın tamamındaki pay oranlarının 1/14 olduğu, ortak alanlardaki toplam ayıplı ifadan kaynaklı tazminat taleplerinin ancak pay oranları dikkate alındığında ayrı ayrı 4.682,14 TL olduğu, 1 nolu ters dubleksteki ayıplı ifa ve su basmasından kaynaklı zararın 5.243,00 TL olduğu, 5 nolu dairedeki ayıplı ifa bedelinin 470,00 TL olduğu, 8 nolu dairede ayıplı ifadan kaynaklı bedelin 360,00 TL olduğu, 9 nolu dairede ayıplı ifadan kaynaklı bedelin 360,00 TL olduğu ve 12 nolu dairede ayıplı ifadan kaynaklı bedelin 845,00 TL olduğu anlaşılmakla...
İcra Müdürlüğünün 2020/2265 Esas sayılı dosyasında ilamlı icra takibi yapıldığını ve maaşına 03/07/2020 tarihlinde haciz işlemi uygulandığını ve haciz sebebiyle iş vereninin müvekkilinin iş akdini feshettiğini, davacının vekalet görevini gereği yerine getirmemesinden dolayı davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, ileri sürereki şimdilik 12.000,00 TL maddi tazminatın ve 12.000,00 TL manevi tazminatın Konya 5. Aile Mahkemesinin 2017/137 Esas, 2017/696 Karar sayılı ve 12/10/2017 tarihli kararının kesinleşme tarihi olan 23/11/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş; 20/10/2021 tarihli ıslah dilekçesinde, maddi tazminat talebini fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla boşanma davasında aleyhine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinin toplam bedeli olan 42.239,60 TL'ye arttırmıştır....