Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, TMK 166/4 maddesi düzenlenen eylemli ayrılık sebebi ile boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....

Dava, TMK 166/4 maddesi düzenlenen eylemli ayrılık sebebi ile boşanma, velayet ve fer'i taleplerine ilişkindir....

İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflar için tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2)....

boşanma davasını açarak boşanma sebebi yarattığından davacının tam kusurlu olduğu sonucuna varılmıştır....

Yapılan yargılama ve toplanan delilerden; davacı erkek tarafından açılan fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının reddine dair kararın 21.09.2010 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiği, eldeki davanın ise yasada aranan 3 yıllık süre geçtikten sonra 08.05.2015 tarihinde açıldığı, tarafların fiili ayrılığa esas ilk boşanma davasının kesinleşmesinden sonra ortak hayatın yeniden kurulmadığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, Türk Medeni Kanununun 166/4 maddesi koşullarının oluştuğu gözetilerek boşanma davasının kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 19.03.2018 (Pzt.)...

    Davacı erkeğin reddedilen boşanma davasından önceki olaylar sebebiyle artık kadına kusur yüklenemez. Davalı kadına fiili ayrılık süresi içerisinde atfedilebilecek yeni bir kusur da ispatlanmadığına göre, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının bir kusuru bulunmamaktadır. Reddedilen ilk boşanma davasını açarak geçimsizlik yaratan ve eşini istemeyen, müşterek konutu terk eden davacı erkek, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu anlaşılmakla; davalı kadın tarafından açılan Karşı Davanın da kabulü gerekmiştir. Maddi ve Manevi Tazminat açısından; Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen kadının, erkekten daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca boşanma davası açmış, mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi şartlarının gerçekleştiği, kesinleşen önceki mahkeme ilamı ile boşanma davası reddedilen davacının fiili ayrılığın gerçekleşmesinde tam kusurlu olduğu, fiili ayrılık süresince de davacı tarafından davalıya yüklenebilecek bir kusurun varlığı ispat edilemediği gerekçesiyle...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasına bakan mahkeme yargılamayı Türk Medeni Kanununun 184 ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 33. 119, 129, 137, 140/3 ve 187. hükümlerinde yer alan emredici düzenleme sebebiyle ön inceleme sonuç tutanağında yer alan ve taraflarca imzalanarak kabul edilen çekişmeli vakıaları gösteren tutanak esas alınmak suretiyle yürütmek zorundadır. Ön inceleme sonuç tutanağı boşanma davasının yol haritasıdır. Başka yoldan gidilmesi ancak karşı tarafın açık muvafakati ile mümkündür (HMK.md. 141/1)....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan boşanma davasının Reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, müvekkili tarafından açılan davanın tefrik edilerek reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, fiili ayrılık döneminde de davalının barışma girişimlerine cevap vermediğini, açtıkları davanın reddine karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Ortak hayatın yeniden kurulamamasına dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında (TMK m.166/son) davacı taraf; davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece Mahkemesi tarafından davacı tarafça açılan boşanma davasının Reddine karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, müvekkili tarafından açılan davanın tefrik edilerek reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, fiili ayrılık döneminde de davalının barışma girişimlerine cevap vermediğini, açtıkları davanın reddine karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Ortak hayatın yeniden kurulamamasına dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında (TMK m.166/son) davacı taraf; davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....

        UYAP Entegrasyonu