HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1057 KARAR NO : 2023/1090 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : BÜNYAN ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2023 NUMARASI : 2021/96 ESAS 2023/57 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK.nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evlendikten sonrasında davalı kadının ailesinin sözünü dinlemesi sebebiyle sıkıntı çıkardığı, devamında kızlarının kaçması sebebiyle davacıyı suçladığı, sonrasında hac vazifesini birlikte yapmak için teklif götürdüğü, fakat davalının reddettiği, davacının ikna çabalarına rağmen anne evine davalı...
somut, kabule yeterli beyanda bulunmadığı, şiddetli geçimsizlik olgusunun ispatlanamadığı, fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olmadığı gerekçesiyle karşı davanın da reddine karar verilmiştir....
Tüm dosya kapsamından, gerek kadının davasına dayanak teşkil eden ve erkeğin ayrı hane açmadığı tespitiyle reddine karar verilen önceki davada, gerekse fiili ayrılık süresi içinde, davalının, davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir kusuru ispatlanamamıştır. Ne var ki, ilk boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan ve eşine bağımsız konut temin etmeyerek önceki boşanma davasında kusurlu bulunan davalı erkek mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (...) tarafından, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı(nın) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiş, boşanmaya sebep olan olaylarda koca "tam kusurlu" kabul edilerek, diğer taraf yararına manevi tazminata hükmedilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2022 NUMARASI : 2021/372 ESAS - 2022/616 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (FİİLİ AYRILIK NEDENİNE DAYALI BOŞANMA-TMK 166/4) KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1998 yılında evlendiklerini, bu evlilikten çocukları olmadığını, müvekkilinin bir eş olarak üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesine rağmen davalının 05/03/2009 tarihinde evlenme vaadiyle kız kaçırdığını, Sakarya C.Başsavcılığı'nın 2009/2817 soruşturma sayılı dosyasına konu olan bu adli olaydan sonra kaçırdığı kız ile imam nikahı kıyarak evlendiklerini, davalının bu evlilik dışı ilişkisinden 2 çocuğu bulunduğunu, mezkur olaydan sonra müşterek evden ayrılan müvekkilinin ailesinin yanına yerleştiğini, evlilik birliği devam ederken...
Boşanma davası açılınca, kişisel ilişki tesisi de dahil dava süresince her türlü tedbiri alma görevi, fiili veya hukuki bir engel bulunmadıkça, boşanma davasına bakan mahkemeye aittir (TMK.md.169). Bir başka mahkeme, “boşanma kararı kesinleşinceye kadar” çocuklarla kişisel ilişki de dahil geçici nitelikte bir tedbir kararı alamaz. Aksinin kabulü, yasal düzenlemeye aykırı düşeceği gibi, boşanma davasına bakan mahkemenin görevine müdahale anlamına gelir. Bu husus nazara alınmadan hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Bu bakımdan hükmün bu sebeple bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
Bu itibarla, davalı kadının kesinleşen boşanma hükmüne yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının tüm, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, boşanmaya sebebiyet veren vakıaların tazminat talep eden eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıması zorunludur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; boşanmaya sebebiyet veren davacı erkeğin fiili ayrılığa neden olma ve bağımsız konut temin etmeme kusurları davalı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğini taşımamaktadır. Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi koşulları kadın yararına oluşmamıştır....
Aile Mahkemesi TARİHİ :11.11.2010 NUMARASI :Esas no:2010/970 Karar no:2010/1470 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (kadın) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, davalı aleyhine daha önce açmış olduğu boşanma davalarının yasal sürenin dolmamış olması sebebiyle reddedildiğini, davalı ile on iki yıldır ayrı olduklarını, bu süre içinde hiç bir araya gelmediklerini, boşanmak için yasal sürenin dolduğunu ileri sürdüğüne göre, boşanma talebi Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine değil, 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayanmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/1807 KARAR NO : 2021/62 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇAYIRLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/02/2019 NUMARASI : 2018/73 ESAS- 2019/3 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedeni ile Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki TMK 166/son maddesine dayalı fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma ve ferileri nedeni ile boşanma davasının yapılan açık yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince verilen hüküm süresinde davalı kadın tarafından istinaf edilmekle dosya incelendi....
Gerek önceki davada gerekse fiili ayrılık süresi zarfında davacının, davalının kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranış ispatlanamamıştır. Davalı tarafından 01.07.2009 tarihinde açılan ve kabulle sonuçlanan nafaka davasının gerekçesinde de "kocanın ben artık yapamıyorum diyerek eşini terkettiği, bu sebeple kadının nafaka talebinde haklı olduğu" ifade edilmiştir. Görüldüğü gibi bu kararın gerekçesinde de kocanın, kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir davranışından bahsedilmemiştir. Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, kusurlu olmak yetmez. Bunun yanında boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK.m.174/2)....