Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali, delil(tanık) listesi sunmak için süre verilmemesi, aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davalı süresinde verdiği istinaf dilekçesinde özet ile; adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlali, delil(tanık) listesi sunmak için süre verilmemesi, aleyhe vekalet ücreti ve yargılama gideri ile yoksulluk nafakasının miktarına yönelik olarak ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek bu yönlerden kaldırılması için istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen eylemli ayrılık nedeni ile boşanma ve fer'i taleplerine ilişkindir....

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 14/01/2022 NUMARASI : 2019/486- 2022/25 DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından açılan Aksaray 1. Aile Mahkemesince görülen 2016/574- 603 sayılı boşanma davasının feragat nedeniyle reddedildiğini, kararın 22/06/2016 tarihinde kesinleştiğini, tarafların fiilen bu tarihten sonra bir araya gelmediklerini belirterek fiili ayrılık nedeni ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

Davalı kadına boşanma kararı verildikten sonra ölen babasından dolayı 2002 yılında bağlanan yetim aylığı 2018 yılında yapılan denetim sonrası fiili birliktelik nedeni ile 2008-2013 yılları için 5510 sayılı Kanunun 56. maddesi uyarınca ödenen aylıkların yersiz ödendiği gerekçesi ile borç çıkarılmıştır. Dairemizin 07.10.2021 tarih ve 2021/7072 Esas, 2021/11762 Karar sayılı ilamında yazılan karşı oy gerekçelerimde belirttiğim gibi davacı boşandığında 506 sayılı Kanun yürürlüktedir. 5510 sayılı Kanunun 5754 sayılı Kanunun 68. maddesi ile değişik geçici 1. maddesi uyarınca kesilmede 506 sayılı Kanun uygulanmalıdır. Anılan kanunda ise boşanılan eş ile birlikte yaşama olgusu bir kesilme nedeni olarak düzenlenmemiştir. 5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinden önce gerçekleşen boşanma olgusuna uygulanması olanağı, önceye etki yasağı nedeni ile olanaklı değildir....

    DAVA KONUSU : Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı dava dilekçesinde özetle; Davalı ile evli olduklarını, bu evliliklerinden müşterek biri reşit iki çocuklarının olduğunu, davalı ile aralarında fikir ve düşünce uyumsuzluğunun bulunduğunu, bu yüzden davalıyla sürekli tartıştıklarını, davalı ile uzun zamandan beri ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı T2 dava dilekçesi ve eklerinin 12/12/2022 tarihinde tebliğ edildiği davalının davaya cevap vermediği anlaşılmıştır. DELİLLER:Tarafların nüfus aile kayıt tablosu, yaptırılan zabıta araştırmaları ve dava dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:"Davanın reddine," karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ Fethiye Aile Mahkemesinin 2020/471 Esas sayılı dosyası ile görülen davanın açılma tarihinin eldeki dosyadan daha önce olduğu, anılı dava ile mahkememizde açılan davanın taraflarının aynı olduğu, her iki dosya arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğu anlaşılmış ve mahkememiz dava dosyasının Fethiye Aile Mahkemesinin 2020/471 Esas sayılı dosya ile yargılamasının devam ettirilmesinin usul ekonomisi açısından uygun olacağı kanaatine varılmakla; aralarındaki hukuki ve fiili irtibat nedeni ile mahkememizin iş bu dava dosyası ile Fethiye Aile Mahkemesinin 2020/471 Esas sayılı dosyasının birleştirilmesine, yargılamanın Fethiye Aile Mahkemesinin 2020/471 esas sayılı dosyası üzerinden devamına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; talep olmaksızın resen birleştirme kararı verilmesinin yerinde olmadığını bu sebeple kararın kaldırılmasını talep etmiş ve adli yardım isteminde bulunmuştur....

    olup, kadının karşı boşanma davası konusuz kaldığından kadının davasında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; yoksulluk nafakası yönünden, davalı tarafından ise; kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dava, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılığa dayanılarak açılmıştır. Ret ile sonuçlanan davada Dairemizin 20.10.2010 tarihli onama ilamı davacıya 09.11.2010 tarihinde, davalıya ise 22.11.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olup, ret kararı 08.12.2010 tarihinde kesinleşmiştir. İşbu dava ise ret kararının kesinleştiği tarihten itibaren üç yıllık süre geçmeden 19.11.2013 tarihinde açılmıştır....

        Toplanan delillerden, fiili ayrılık döneminde davalı erkeğe kusur olarak yüklenebilecek bir olayın varlığı da ispatlanamadığına göre, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden ve retle sonuçlanan ilk davayı açan, böylelikle fiili ayrılığa sebep olan davacı kadının, boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda mahkemece davalı erkeğin kusurlu olduğuna yönelik tespit yerinde değilse de, verilen boşanma kararı sonucu itibariyle doğru bulunduğundan davalı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazları yerinde görülmemiş, boşanma kararının kusura ilişkin gerekçesi değiştirilmek suretiyle onanmasına (HUMK m. 438/son) karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı tam kusurludur....

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların 2013 yılında resmi nikah kıydıkları, düğün olmadan ayrıldıkları, müşterek çocuklarının bulunmadığı, fiilen bir araya gelmedikleri, davalı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddedildiği, boşanma davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri, fiili ayrılık döneminde davacı kadından kaynaklanan boşanmayı gerektirir bir davranışının varlığının davalı erkek tarafından ispatlanamadığı, davalı erkeğin ilk boşanma davasını açarak boşanma nedeni yarattığı ve fiili ayrılığı başlattığı, ayrıca davacıya "Ben Alman vatandaşıyım, evlendim" şeklinde mesaj atarak ... sarsıcı davranışta bulunduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizliğin bulunduğu, boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, davacı kadının yapılan sosyal ekonomik durum araştırmasına göre; çalıştığı, boşanma...

            UYAP Entegrasyonu