Hukuk Dairesi’nin 2018/1772 Esas-2019/1536 Karar sayılı ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/710 Esas-2017/1359 Karar sayılı emsal kararlarında da görüleceği üzere fesih ve tasfiye kararını veren mahkemeler ile tasfiye memurunun azline karar veren mahkemeler aynı ticaret mahkemeleri değildir. Bu kararlar, tasfiye memurunun azli davasının mutlaka (zorunlu) ve özel olarak mahkememizde görülmesi gerekmediğini ortaya koyan nitelikte kararlardır. Aksi düşünce; tasfiye işlemleri ile ilgili ya da tasfiye memurunun taraf olduğu tüm ticari davaların mahkememizde görülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu nitelikteki davalar, mahkememizce karara bağlanan fesih ve tasfiye davasının devamı olarak nitelendirilemez. Mahkememiz kararla birlikte davadan el çekmiştir. Mahkememizin tasfiye memurunu denetleme, gözetleme ve talimat verme gibi bir görevi ve yetkisi söz konusu değildir....
Hukuk Dairesi’nin 2018/1772 Esas-2019/1536 Karar sayılı ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi’nin 2017/710 Esas-2017/1359 Karar sayılı emsal kararlarında da görüleceği üzere fesih ve tasfiye kararını veren mahkemeler ile tasfiye memurunun azline karar veren mahkemeler aynı ticaret mahkemeleri değildir. Bu kararlar, tasfiye memurunun azli davasının mutlaka (zorunlu) ve özel olarak mahkememizde görülmesi gerekmediğini ortaya koyan nitelikte kararlardır. Aksi düşünce; tasfiye işlemleri ile ilgili ya da tasfiye memurunun taraf olduğu tüm ticari davaların mahkememizde görülmesi gerektiği sonucunu doğurur. Bu nitelikteki davalar, mahkememizce karara bağlanan fesih ve tasfiye davasının devamı olarak nitelendirilemez. Mahkememiz kararla birlikte davadan el çekmiştir. Mahkememizin tasfiye memurunu denetleme, gözetleme ve talimat verme gibi bir görevi ve yetkisi söz konusu değildir....
İş Ortaklığı(1)'in fesih ve tasfiyesine; 164.820,39 TL.'nin ... A.Ş. den alınarak ... mirasçısı ...'...
Maddeleri uyarınca haklı nedenle fesih ve tasfiyesine, şirketin tasfiyesinin kapsamlı olmayacak olması ve tasfiye memuruna ödenecek ücretin davacı tarafından karşılanacak olması nazara alınarak, talep uyarınca davacının tasfiye memuru olarak atanmasına ve tasfiye memuru olarak ödenecek ücretlerin ortaklar kurulunca kararlaştırılmasına, davacının yapacağı masrafın tasfiye sonucunda şirketten karşılanmasına karar vermek gerektiği vicdani kanaat hasıl olmuş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: 1-Davacının davasının kabulüne ... ticaret sicil müdürlüğünün ... ticaret sicil numarasına kayıtlı ... SANAYİ VE DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.'nin feshine, 2-Şirketin tasfiye işlemlerinde görevli ve yetkili olarak davacı olan ... TC kimlik nolu ...'...
İHRACAT LİMİTED ŞİRKETİ'NİN TTK'nın 353 maddesi gereğince FESHİNE VE TASFİYESİNE, 2-Şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere YMM ....’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, 3-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre arttırılıp eksiltilmek üzere 5.000 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafından karşılanmasına, 4-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine, 5-Tasfiye masrafları olarak belirlenen 3.000 TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafından karşılanmasına, 6-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine, 7-Kararın kesinleşmesinden sonra, Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 8-Alınması gereken 427,60-TL'nin davacı tarafça...
in 29/09/2021 tarihinde vefat ettiğini, yeni bir tasfiye memuru atanmadığını, şirketin 30/06/2018 tarihinde resen terk ettirildiğini, şirketin vergi borcunun bulunduğunu, tasfiye memurunun vefatı nedeniyle organsız kaldığını, vergi alacağının tahsili için gerekli işlemlerin yürütülebilmesi için tasfiye memuru atanmasının gerekli olduğunu ileri sürerek şirketin organ eksikliğinin giderilmemesi halinde feshi ile tasfiye memuru atanmasını talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 23/12/2022 tarihli duruşmada birincil taleplerinin vefat eden tasfiye memurunun yerine yeni tasfiye memuru atanması, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde TTK 636 maddesi uyarınca şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesi olduğunu beyan etmiştir. Davalı şirket adına davaya cevap verilmemiştir. Davacı tarafça sunulan deliller, tasfiye memuru atanması istenen şirketin sicil kayıtları incelenmiş vergi dairesinin cevabi yazısı değerlendirilmiştir....
gelmesi sebebiyle şirketin feshini talep etmek zorunluluğu doğduğunu zaten ---- nezdinde de şirketin resen terkin edildiğini, davalı şirketin sona erdirilerek Mahkeme tarafından atanacak bir tasfiye memuru tarafından tasfiye olunmasını ve yargılama süresi boyunca ---kayıtlarına tasfiye halinde ibaresinin eklenmesi gerektiğini, arz ve izah edilen sebeplerden ötürü fazlaya ilişkiin hakları saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulüyle davalı şirketin feshine , tasfiye olunmasına ve --------terkin edilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava ettikleri görüldü....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 13/04/2016 tarih ve 2016/8-2016/328 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı tasfiye memuru tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı tasfiye memuru dava dilekçesinde; iki ortaklı ...Şirketi'nin % 90 hisse nispetinde ortağı ve şirketin yetkili müdürü olan ...'...
Yanlar arasındaki 05.11.2010 tarihli sözleşme nakit bedel karşılığı düzenlenmiş olup, fesih tek taraflı irade beyanı ve bunun karşı tarafa ulaşması ile hukuki sonuç doğuracağı, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmelerinde olduğu gibi fesih ve ileriye etkili fesih ile tasfiye için mahkeme kararına ihtiyaç bulunmamaktadır. İş sahibi tarafından sözleşmenin feshi halinde feshin haksız olduğu, fesih gerekmeyip tasfiye gerektiği ve bunun sonuçları ile ilgili eda davası açılması mümkündür. Davacının davasında tasfiye talebi yanında eda istemi bulunmamaktadır. Bu durumda mahkemece sözleşme feshedilmeden ve davacının istediği tasfiye talebine bağlı olarak herhangi bir eda talebi olmaksızın tasfiye kararı verilmesini isteme ve tek başına tasfiye davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından, davanın dava şartlarından olan hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi yerine bu husus gözden kaçırılarak kabul kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun görülmüştür....
LİMİTED ŞİRKETİnin fesih ve tasfiyesine, 2-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere SMMM ...'...