Mahkemece, davanın kabulüne tasfiye memuru olarak mali müşavir ...'ün tayinine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilimşitri. 1-Davalılar arasında adi ortaklık kurulduğu davacının ortaklardan ... Tic. A.Ş'tden alacağı için yaptığı takibin sonuçsuz kalması sonucu Borçlar Kanunu 535/3. maddesi uyarınca ortaklığın fesih ve tasfiyesi için dava açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davalılar arasında kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde tasfiye taraflar arasında düzenlenmiş, sözleşme hükümlerine göre sözleşmede hüküm yoksa hakim tarafından, BK. 643. maddesindeki sıra takip edilerek bizzat yapılması gerekir....
SMMM ... tarafından düzenlenen raporda, Fesih ve tasfiye yönünden; davalı şirkete ait defter ve belgeler incelenemediğinden davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü fesih nedenleri mali nedenler- ile ilgili ayrıntılı ve derinlemesine bir araştırma yapmanın ve sağlıklı bir değerlendirme yapmanın mümkün olmadığı, bununla birlikte dosyaya celp edilmiş olan sicil ve vergi kayıtlarına göre davalı şirketin faaliyet adresinde terk ettiği ve çok uzun süredir faaliyetsiz durumda olduğu, hiçbir faaliyet geliri ve karının bulunmadığı, yönetim giderleri nedeniyle sürekli zarar eder durumda olduğu, oluşan zararlar nedeniyle öz varlığın sürekli azaldığı ve dolayısıyla mali durumun sürekli kötüye gittiği ve gitmekte olduğu hususları tespit edilmiş olup mali açıdan bakıldığında davalı şirketin fesih ve tasfiyesinin gerektiği, Kar payı alacağı yönünden; davalı şirkete ait defter ve belgeler incelenemediğinden özellikle de taşınmaz satış karları ile ilgili olarak kar payı alacağı yönünden ayrıntılı ve...
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şirketin faaliyetine devam etmesi için gerekli olan güven ilişkisinin ortaklar arasında tamamen ortadan kalktığı, esasen 2 ortaklı limited şirkette davalı ortağında şirketin fesih ve tasfiyesini talep ederek bu yöndeki iradesini ortaya koyduğu, her ne kadar davalı cevap dilekçesi ile, şirketin fesih ve tasfiyesi ile birlikte davalıya ödenmeyen kâr paylarının ve tasfiye payının ödenmesi talebinde bulunmuşsa da kâr payının ödenmesi yönünde bir karşı davanın bulunmadığı, tasfiye payının da zaten şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olmakla, tasfiye sırasında resen yapılacak olması gözönünde tutularak, davacının bu talepleri yönünden herhangi bir karar verilmeyeceği, gerekçesiyle davanın kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Memurluğunun 449671 sicil nosunda kayıtlı Seray Dış Ticaret ve Nakliyat Limited Şirketi'nin fesih ve tasfiyesine, tasfiye memuru olarak Mali Müşavir Nurettin Yalçınkaya'nın tayın edilmesine, tasfiye memuru için...
Mahkemece, ortaklığın fesih ve tasfiyesi istenilmeden itirazın iptali davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen ilk hüküm, tarafların temyizi üzerine Dairemizce, davacının sermaye payını istemesi nedeniyle bu isteğin ortaklığın fesih ve tasfiyesini de kapsadığı belirtilerek, toplanacak delillerin sonucuna göre ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda mahkemece bu kez adi ortaklığın tasfiyesine, tasfiye tamamlandıktan sonra davacının alacağının çıkacak aktiften payına düşecek kısımdan tahsiline, tasfiye memuru olarak Celal Dere’nin atanmasına, tasfiye sonucu davacı ortağa düşecek miktar üzerinden itirazın iptaline, alacak yargılamayı gerektirdiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin...
./09/2012 gün ve 2011/492-2012/280 sayılı kararı onayan Daire’nin 29/11/2013 gün ve 2013/6106-2013/21699 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili, davalı ...’in kredi borcunu ödememesi üzerine hesap kat edilerek icra takibi yapıldığını, icra dosyasında davalı ... ...'in davalı şirkette sahip olduğu hisselerine haciz şerhi konulduğunu, davalı şirkete ...’nın 522. maddesi uyarınca fesih ve tasfiye talep edileceği yönünde muhtıra tebliğine rağmen cevap verilmeyince icra dosyasında yetki alındığını ileri sürerek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile borçlu ortak ...’in hissesine isabet eden tasfiye bakiyesinin ... 8....
GEREKÇE: Dava, fesih ve tasfiye kararı kesinleşen davalı şirketin tasfiye işlemlerini yürüten tasfiye memuruna hükmolunan ücrete ilişkin ek kararın istinaf istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. HMK'nın 341. maddesinde, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf kanun yoluna başvurulabileceği düzenlenmiştir. Somut olayda, tasfiyesine karar verilen şirketin tasfiye işlemlerini yürüten tasfiye memurunun ücret talebinin kısmen kabulüne ilişkin istinfa konu karar verilmiş olup bu karar ek karar niteliğindedir. Şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin esas karar kesinleşmiştir....
a ve ... mirasçılarına davalı şirket genel kurulunun toplanmasını ve organ boşluğunun tamamlanmasını sağlamak suretiyle şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmeleri konusunda davetiye tebliğ edilerek süre verildiği, verilen süre içerisinde organ boşluğunun giderilemediği, davalı şirket ortaklarından ... ve ... mirasçısı ... katıldıkları duruşmada "davalı şirketin faaliyetinin bulunmadığını" belirterek şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini talep ettiği, davalı şirkette organ boşluğunun tamamlanamaması karşısında 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6102 sayılı Kanun) 636 ncı maddesinin ikinci fıkrasındaki fesih ve tasfiye koşullarının oluştuğu, davalı şirketin faaliyetinin de bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, davalı şirkete ...'un tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde tasfiye memuru ......
Davalı şirketin uzun süreden beri genel kurulunun (ortaklar kurulunun) toplanamaması ve yönetimin (kurulunun) oluşturulamaması ve davalı şirketin 11-12 yıldır gayri faal olması nedeniyle, 6100 s. TTK'nin 636/2. ve 636/3. maddesi gereğince fesih şartlarının oluştuğu, davalı şirketin yetkili müdürü bulunmadığı gibi, temsil kayyımın da durumun kanuna uygun hale gelmeyeceğini bildirdiği belirlendiğinden, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafın tasfiye memuru adayı olarak gösterdiği ..., ücretsiz olarak tasfiye memuru olmayı kabul ettiğinden, ... ücretsiz olarak tasfiye memuru olarak tayin edilmiştir. Davacı vekili son duruşmada, tasfiye masraflarını haricen karşılayacaklarını beyan ettiğinden tasfiye memuru ücreti dışındaki diğer tasfiye masraflarının davacı tarafından karşılanmasına karar vermek gerekmiştir....
TRİKO KONFEKSİYON İNŞAAT VE TURİZM SANAYİ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin FESİH VE TASFİYESİNE, 2-Şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir .....’ın tasfiye memuru olarak atanmasına, 3-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre arttırılıp eksiltilmek üzere 10.000 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 4-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine, 5-Tasfiye masrafları olarak belirlenen ¨5000 TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 6-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine, 7-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283. maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, 8...
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacı tarafından şirket ortağı olarak şirketin fesih ve tasfiyesini talep ettiği, fesih ve tasfiye davasının dava konusu şirket hasım gösterilmek suretiyle açılması gerektiği, davacının iş bu davayı hasımsız olarak açtığı, bu nedenlerle hasımsız olarak açılan fesih ve tasfiye istemli davanın usulden reddine karar vermek gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı tarafından hasımsız olarak açılan fesih ve tasfiye davasının USULDEN REDDİNE, 2-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine, Dair gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 25/05/2022 Başkan ......