Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İhya davalarında davalı taraf ise, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, dava konusu Tasfiye Halinde ... Kooperatifi'nin 27.02.2004 tarihli tescil işlemi ile tasfiyeye girmiş olup, 08.11.2010 tarihli tescil işlemi ile terkin olduğu ve kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak, tüzel kişiliğin sona erebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir....

    İhya davalarında davalı taraf ise, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, dava konusu Tasfiye Halinde ... Kooperatifi'nin 27.02.2004 tarihli tescil işlemi ile tasfiyeye girmiş olup, 08.11.2010 tarihli tescil işlemi ile terkin olduğu ve kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak, tüzel kişiliğin sona erebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir....

      İhya davalarında davalı taraf ise, şirket veya kooperatifin en son tasfiye memuru veya tasfiye kurulu ile yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicili müdürlükleridir. Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda, dava konusu Tasfiye Halinde ... Kooperatifi'nin 27.02.2004 tarihli tescil işlemi ile tasfiyeye girmiş olup, 08.11.2010 tarihli tescil işlemi ile terkin olduğu ve kaydının silindiğinin bildirildiği anlaşılmıştır. Kooperatiflerin tüzel kişiliği ticaret sicilinden terkin ile sona ermektedir. Ancak, tüzel kişiliğin sona erebilmesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz ve tam olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda hukuki bir işlemdir. Bu işlemin veya kararın hatalı veya eksik olması halinde gerçek anlamda tasfiyeden söz etmek mümkün değildir....

        Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, İİK'nin 178. maddesi uyarınca borçlunun, "borca batık hale geldiğini ve aciz içinde olduğunu" bildirerek mahkemeden doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini isteyebileceği, bununla birlikte bütün aktif ve pasifi ile alacaklıların isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorunda olduğu, bu hususun dava şartlarından olduğu halde davacının bu şartı yerine getirmediği, bu itibarla iflas hususunda hüküm kurulamayacağı, davacının açıklama dilekçesinde iddia ettiği gibi talebin fesih ve tasfiye mahiyetinde olduğu kabul edildiğinde ise, davacının feshi istenen şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğu, kendisinin tasfiye prosedürünü işletebileceği, tek hissedar ve yetkilinin mahkeme kanalıyla fesih ve tasfiye talebinde bulunmasında hukuki yararının olmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

          ATM tarafından talepleri reddedilmiş ise de, sonuçtan bağımsız olarak ortada kesinleşmiş bir fesih kararı olmadığından tasfiyeye giriş genel kurulu yapılarak tasfiye bilançosunun onaya sunulmasının mümkün olmadığını, fesih kararının Yargıtay ....Hukuk Dairesinin ......

            in istifası nedeniyle yönetim organının bulunmadığını, şirkete kayyum atanması ve fesih tasfiye karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili beyanlarında ; şirket ortakları arasında uzunca süredir husumet bulunduğunu, ortaklıktan çıkma çıkarma, genel kurul karar iptali ve ortaklar arası alacak davası ile tazminat davaları ve yine yargılaması devam eden ceza davaları bulunduğunu, şirketin uzunca süredir faal olmadığını, bu nedenle tasfiyenin en uygun çözüm olduğunu belirterek davalı şirketin feshine ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin değerlendirilmesi ve gerekçe : Derdest dava fesih ve tasfiye davasıdır. Mahkememizce yapılan değerlendirmede talebin haklı olduğu, davalı şirketin uzunca süredir faal olmadığı, ortaklar arasında çekişmeli davaların bulunduğu, Şirket Müdürü ... ...'in de istifa etmesi nedeniyle yönetim organlarından yoksun kaldığı, davalı tarafın beyanlarından da anlaşılacağı üzere davacı .....'...

              Davalı vekili, davacının tasfiye ücretini istemesinin dışında hiç bir işlem yapmadığını, dava konusu alacağın şirketin tasfiye masasından istenebileceğini, mahkemece takdir edilen ücret ve tasfiye masraflarının müvekkilince ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                SANAYİ VE DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin FESİH VE TASFİYESİNE, 3-Şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere mali müşavir ....’in tasfiye memuru olarak atanmasına, 4-Tasfiye memuru için şirketin mali durumu ve yapılacak işin niteliğine göre arttırılıp eksiltilmek üzere 5.000 TL ücret takdirine, ücretin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 5-Şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin mahkememiz kararının kesinleşmesine müteakip tasfiye memurunun görevinin kendisine tebliğine, 6-Tasfiye masrafları olarak belirlenen ¨5000 TL’nin ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça karşılanmasına, 7-Tasfiye memuru ücretinin ve tasfiye masraflarının, tasfiye memuru tarafından tasfiye giderlerine eklenmesine, 8-Kararın kesinleşmesinden sonra, TTK 283. maddesi uyarınca Ticaret Sicilinde tescil ve ilanına, tescil ve ilan masraflarının ileride şirketten tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, 9-Alınması gereken 80,70 TL'nin...

                  HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ... sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde .... Teknik İnşaat Ticaret Limited Şirketi'nin tüzel kişiliğinin Afyonkarahisar ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ..... esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA, 2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı ...(T.C.NO:....)'ın şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA, 3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA, 4-Alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcı ile 80,70 TL başvuru harcının tasfiye memuru olan davalı .....'tan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafından yapılan 10 tebligat + posta ücreti 170,25 TL yargılama giderinin tasfiye memuru olan davalı .....'tan alınarak davacıya VERİLMESİNE, 6-Davalı ......

                    Davalı temsilcisinin temyiz dilekçesinde açıkça ileri sürülmese de, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6 ncı maddesi uyarınca kooperatifin feshi istemine ilişkin davalarda, ayrıca bir talep olmasa dahi, fesih talebinin aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memur atanması talebini de içerdiği, bu hususun fesih ve tasfiyenin doğal bir sonucu olduğu gözetilerek, mahkemece re'sen tasfiye memur atanması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak sadece fesih kararı verilmesi doğru olmayıp, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, davalı temsilcisinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu