Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜ İLE; Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 154569 sicil numarasında kayıtlı davalı ...’nin FESİH VE TASFİYESİNE, 2- TTK'nın 533/2.maddesi gereğince tasfiyesine karar verilen davalı şirketin ticaret unvanının başına "Tasfiye Halinde" ibaresinin eklenmesine, 3-Davalı şirkete tasfiye memuru olarak ticari defter ve belge inceleme uzmanı mali müşavir ... ’ın atanmasına, tasfiye memuruna aylık 1.500,00-TL tasfiye memuru ücreti takdirine, tasfiye memuru ücretinin davalı şirketçe karşılanmasına, tasfiye memurunun ticaret siciline tescil ve ilanına, 4-Davacının dava konusu tasfiye payına yönelik talebinin davalı Şirketin tasfiyesi işlemleriyle ilgili olup tasfiye aşamasında inceleneceğinden ve işlemleri yapılacağından Mahkememiz'ce bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, 5-Alınması gerekli karar ve ilam harcı maktu 80,70-TL olup davacı tarafından peşin yatırılan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40-TL harcın davalıdan...

    Mahkemece, tasfiye memurunun yaptığı tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre (HMK.297 madde uyarınca) tarafların hak ve yükümlülükleri saptanıp tasfiye işlemini sonlandırmalı ve bu doğrultuda hüküm kurulmalıdır. Yapılan tasfiye işleminin sonuç bilançosuna göre varsa alacağa hükmedilmelidir. Mahkemece, Dairemiz 30.01.2014 tarih ve 2013/15573 Esas, 2014/1251 Karar sayılı ilamında açıklanan yöntem izlenerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine karar verilmesi gerekirken, ortaklığın fesih ve tasfiyesine uygun olmayacak şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bozmayı gerektirmiştir....

      H Ü K Ü M : Ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere: 1-Davacının, çıkma talebinin vaki feragat nedeniyle HMK 307,309 ve 311 maddeleri gereğince REDDİNE, 2-Davacının, davalı aleyhine açtığı haklı sebeple şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin davanın KABULÜ İLE; a- --- numarasında kayıtlı ----- maddeleri gereğince FESİH VE TASFİYESİNE, b-Tasfiye işlemlerini yerine getirmesi için ------- tasfiye memuru olarak ATANMASINA, c-Tasfiye memuru için aylık --- ücret taktiri ile davacı tarafından ---- tasfiye ücreti avansının karar kesinleştikten sonra ---- hafta içerisinde Mahkememiz veznesine DEPO EDİLMESİNE, d-Tasfiye memurunun görevinin işbu ücretin depo edilmesinden sonra başladığının ilgili tasfiye memuruna BİLDİRİLMESİNE, e- Malvarlığının yeterli olması halinde, davacı tarafından peşin depo edilen ücretlerin ve masrafların tasfiye hesabından tasfiye sırasında davacıya ÖDENMESİNE, 3-Karar ve ilam harcı olan olan 59,30-TL harçtan peşin alınan 54,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90-TL...

        Her ne kadar, davacı taraf bu yönde bir istemde bulunmamışsa da 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 81/6 ncı maddesi uyarınca kooperatifin feshi istemine ilişkin davalarda, ayrıca bir talep olmasa dahi, fesih talebinin aynı zamanda tasfiye kararı verilmesi ve tasfiye memur atanması talebini de içerdiği, bu hususun fesih ve tasfiyenin doğal bir sonucu olduğu gözetilerek, mahkemece re'sen tasfiye memur atanması gerekirken, kooperatifin mal varlığının, alacak ve borçlarının saptanması ve bunların tasfiye edilmesi, tasfiyenin başlaması üzerine tasfiye memurunca yapılması gereken işlemlerden olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Şirketi isimli şirketlerin ihyasını sağlamak için bir aylık süre verildiğini, bu üç şirketin tasfiye memuru tarafından tasfiye edildiğini, ... Şirketinin ... ve ortakları tarafından 18.11.1997 tarihinde fesih edildiğini, fesih sözleşmesinin 27.11.1997 tarihinde tescil edildiğini, ... Yapı Kollektif Şirketi’nin ise ... ve ortağı tarafından 12.12.2007 tarihinde fesih edildiğini ve 14.1.2007 tarihinde tasfiye edildiğini, ... 10.04.1991 tarihinde sicile tescil edilerek işletme kaydının sicilden silindiğini, şirketin tasfiye işleminde ortaklar, üçüncü kişiler ve kooperatifler arasındaki hukuki işlemler sona ermedikçe şirketin sicilden terkininin mümkün olmadığını, Menderes 1. ASHM’de devam eden davada davalı şirketlerin davada yer alması gerektiğini belirterek bu şirketlerin ihyasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkememizin .../......

            Şti. aleyhine Malatya/Akçadağ Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nde iş kazası nedeniyle tazminat davası açtıklarını, dava devam ederken şirketin tasfiye edildiğinin anlaşılması üzerine, mahkemece taraflarına ihya davası açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek, açmış oldukları dava ile sınırlı olmak üzere şirketin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, tazminat davasının devamı sırasında fesih ve tasfiye işleminin sonlandırılmasının usul ve yasaya uygun olmadığı, bir şirketin fesih ve tasfiye işlemlerinin tamamlanabilmesi için şirketin tüm alacak, borç ve mal varlığının tasfiye edilmesi, dolayısıyla tasfiye sırasında görülmekte olan davanın sonuçlanması beklenerek, davacı alacağının da belirlenip şirket borçlarına dahil edilmek suretiyle tasfiyenin gerçekleşmesi gerekirken buna uygun davranılmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne ve ... İnşaat San. ve Tic. Ltd....

              GIDA TARIM SANAYİ DIŞ TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ'nin fesih ve tasfiyesine, 2-Davalı şirketin tasfiye işlemlerini yapmak üzere SMMM ... ...'...

                Kınık Köyü ve Çevresi Tarımsal Kalkınma Kooperatifin fesih ve tasfiyeseine, 2-Tasfiye memuru olarak SMMM Tuncay Şimşek'in atanmasına, 3-Tasfiye memuruna 4.000,00 TL ücret takdirine, 4-Tasfiye giderleri için şimdilik 10.000,00-TL avansın davacı vekili tarafından yatırılmasına, 5-Tasfiye memuru ücreti ve tasfiye giderleri için takdir olunan avansın karar kesinleştikten sonra davacı tarafça yatırıldığı takdirde tasfiye memurunun görevinin ve tasfiye işlemlerinin başlanılmasına, 6-Davacı tarafından yatırılacak tasfiye memuru ücreti ve tasfiye giderlerinin tasfiye sonucunda kalacak kooperatif mal varlığından alınarak davacıya ödenmesine, 7-Davacı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığını, 8-Davacı tarafından 427,00 TL tebligat ve posta giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, 9-Davacı yararına ölçümlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılara verilmesine, 10-Taraflarca peşin olarak yatırılan gider avansından kalan tutarın...

                  Asliye (Ticaret) Hukuk Mahkemesi'nin 2009/182 Esas, 2/14/604 Karar sayılı, 12.11.2014 tarihli kararı ile, borçlu şirketin fesih ve tasfiyesine, .... ve .....'un re'sen tasfiye memuru olan atanmasına karar verildiği, aynı mahkemece, yargılama süresince atanan...' nun 09.06.2015 tarihinde icra mahkemesine usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, Asliye Ticaret Mahkemesince, şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru atanmasına karar verilmesinden sonra, borçlu şirketin, tasfiye memurları tarafından temsil edilmesi gerektiğinden, tasfiye memuru yerine kayyım tarafından borçlu şirket temsilcisi sıfatı ile şikayette bulunulması, yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere aykırı olup usulsüzdür. Hal böyle olunca, yargılamada borçlu şirketin usulünce temsil edilmediği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, borçlu şirket adına ve şirket adresine tebliğ edilip usulsüzlüğü öne sürülen ödeme emri tebliğ tarihinden önce,...1....

                    ın gerekli işlemleri yapmadığını ileri sürerek, TTK'nın 548 maddesi gereği ortaklar kurulu kararı uygulanarak şirketin tasfiye halinin kaldırılması ile tasfiye halinin kaldırılması kararına kadar geçecek sürede telafisi mümkün olmayan zararlar doğabileceğinden tasfiye memurunun görev ve yetkilerinin tedbiren durdurulmasını talep etmiştir. Mahkemece, şirketin tasfiyesinin diğer ortak ...'in açtığı haklı nedenlerle fesih ve tasfiye davası sırasında iki ortağında şirketin feshini istemeleri üzerine yani bir anlamda %100 pay sahiplerinin oy birliğiyle aldıkları karar sonucunda fesih ve tasfiyeye karar verildiği, tasfiyenin kaldırılması için de oy birliğiyle karar alınması gerektiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Davalı vekili, 21.03.2013 tarihli dilekçesi ile, tasfiye halinin kaldırılması ve tasfiye memurunun azli talebinde bulunmuştur. Ancak bu dilekçenin esas defterine bağımsız kaydı yapılmamış ve harcı da ödenmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu