Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkeme, taraflar arasındaki kar payı esasına dayalı adi ortaklığın 05/06/2014 tarihi itibariyle tasfiye olduğu ve davacının bu tasfiye sonucu 731.573,67 TL alacağı bulunduğu şeklindeki gerekçe ile karar vermiş olup,oysa ki tasfiyenin TBK Tasfiye usulünü düzenleyen Türk Borçlar Kanununun 644. maddesine göre; "Ortaklığın sona ermesi hâlinde tasfiye, yönetici olmayan ortaklar da dâhil olmak üzere, bütün ortakların elbirliğiyle yapılır. Ancak, ortaklık sözleşmesinde, ortaklardan biri tarafından kendi adına ve ortaklık hesabına belirli bazı işlemlerin yapılması öngörülmüşse, bu ortak, ortaklığın sona ermesinden sonra da o işlemleri tek başına yapmak ve diğerlerine hesap vermekle yükümlüdür. Ortaklar, tasfiye işlerini yürütmek üzere tasfiye görevlisi atayabilirler. Bu konuda anlaşamamaları hâlinde, ortaklardan her biri, tasfiye görevlisinin hâkim tarafından atanması isteminde bulunabilir....

    Davacı tarafından sunulan deliller ve bilirkişi incelemesi ile davalı şirketin sermayesinin büyük bir kısımını yitirerek borca batık durumda olduğu, sermaye kaybı ile borca batık olmanın fesih için haklı sebep olduğu ve sermaye kaybı nedeni ile fesih kararı yerine başkaca uygun bir çözüm yolunun aranmasına gerek bulunmadığı sonucuna ulaşılmakla davanın kabulüne karar verilmiştir. HÜKÜM Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere; 1-)Davanın KABULÜ ile ... Ticaret Sicil Müdürlüğünün ...sicil numarasında kayıtlı davalı ... ŞİRKETİ'nin feshine ve tasfiyesine, 2-)Tasfiye memuru olarak davacı ... A.Ş.'...

      -- kayıtlarına göre gayri faal olduğu, şirket ana sözleşmesine göre şirketin mirasçılarla devam edeceğine dair bir düzenleme bulunmadığı, ayrıca kanunda aranan şartların da gerçekleşmiş olduğu anlaşılmış olmakla, fesih ve tasfiye talebinin kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        ile ortaklık için yaptığı giderler ve katılım payı geri verilmesi amacıyla da işbu davanın açıldığını beyan ederek ortaklığın münfesih olduğunun tespiti ile tasfiye memuru atanarak tasfiye edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          un ortağı oldukları davalı şirketin 25/11/2008 tarihinde fesih ve tasfiyesine karar verildiğini, tasfiye memuru olarak resen Av. ...'ın atanmasına karar verildiğini, tasfiye memurunun görevden istifası ile 12/05/2010 tarihinde ücret takdir edilmeksizin davalı Av. ...ın atanmasına karar verildiğini, tasfiye memurunun 2007/242 E. sayılı dosyasının davacısı...'un avukatı ... ... babası olduğunu, tasfiye memurunun tarafsızlıktan uzak olduğunu ileri sürerek, tasfiye memurunun değiştirilmesini, ücret takdir edilmeksizin...nin atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Müdürlüğündeki alacağın davalıların bireysel alacakları olmayıp her iki davalının oluşturduğu adi ortaklığın alacağı olduğunu, ancak bu hakedişe davacı bankanın haciz uygulatmasının mümkün olmadığını belirterek, davalılar arasındaki adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile davalıların tasfiye paylarının davacı bankaya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. CEVAP: Davalı ... Şirketi vekili cevap dilekçesinde, görev itirazında bulunmuş, esas yönünden ise davacının davayı açarken dava dilekçesinde kendisine ödenmesini istediği alacak tutarını belirtmediğini, bu nedenle davanın dinlenemeyeceğini, somut olayda adi ortaklığın tasfiyesi şartlarının gerçekleşmediğini belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. MAHKEME KARARI:Mahkemece, davacı ... A.Ş.'nin davasının kabulüne, davalılar ... ile .... Şti. arasındaki 06/06/2014 tarihli adi ortaklık sözleşmesinin fesih ve tasfiyesine (yargılama sırasında tasfiye tamamlandı), davalılar ... ile .......

              Bu nedenle, gerek infisah gerekse fesih kararı, ortaklığın sonunu değil, tasfiye işlemlerinin başlangıcını ifade eder. (Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Temel Esaslar, 10. Baskı, 2011, s. 511; İsmail Doğanay, ... Ticaret Kanunu Şerhi, C. II, 4. Baskı, 2004, s. 1309) Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 10.06.2009 gün ve 2009/11-173 E. - 2009/247 K sayılı ve 14.3.2012 tarih ve E. 2011/12-850, K. 2012/147 sayılı ilamlarında da; iflas eden şirketin ticaret sicilinden kaydı silinmekle dava ve taraf ehliyetinin sona ereceği kabul edilmiştir. Dosya içindeki evraklardan gerekçeli kararın davalılardan ... Mak. San. Tic. Koll. Şirket vekiline tebliğ edildiği ancak anılan şirketin hüküm öncesi tasfiyeye girdiği ve tasfiye memuru atandığı anlaşılmaktadır....

                Diğer davalı tasfiye memurları, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, şirket hakkında davacı tarafından rücuan tazminat davası açıldığı, davanın derdest olduğu, bu nedenle davacının hukuki yararının bulunduğu, şirketin tasfiyesi tamamlanmadan ticaret sicilinden terkin edildiği gerekçesiyle, davanın kabulü ile, ....'nin ihyasına, ek tasfiye işlemleri için ..., ..., ...'ın tasfiye memuru olarak atanmasına, ek işlemler sonuçlanıncaya kadar keyfiyetin Ticaret Sicili'ne tescil ve ilanına, kararın bir örneğinin Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne gönderilmesine karar verilmiştir. Kararı, davalı tasfiye memurları ..., ... ve ... temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı tasfiye memurları ..., ... ve ... vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....

                  ın tasfiye memurluğundan alınmasına, ...'nin atanmasına, atanan tasfiye memurunun ... Müdürlüğü'ne tescil ve ilamına karar verildiği görülmüştür. Bu aşamadan sonra tasfiye memuru ... 05/04/2021 tarihli dilekçeleri ile tasfiye sürecine ilişkin bilgi sunmuş, tasfiye ücretinin ödenmediğini bildirerek istifasına dair dilekçe sunduğu görülmüştür. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2014/11518 esas sayılı ilamında da vurgulandığı üzere tasfiye memurunun ortaklığı zarara uğratmayacak şekilde münasip bir zamanda görevini herhangi bir zamanda yapmak istemediği takdirde görevden çekilmesi veya istifa etmesi mümkün olmakla tasfiye memuru ...'nin istifasının haklı gerekçeye dayandığı, ücreti ödenmeyen tasfiye memurundan tasfiye işlemlerini yapmasının beklenemeyeceği, istifanın tasfiye süreci yönünden münasip olmayan bir zamanda da yapıldığından söz edilemeyeceği, tasfiye memuru ...'...

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/926 Esas KARAR NO : 2022/251 DAVA : Tasfiye Halindeki Şirketin Fesih Talebi DAVA TARİHİ : 10/11/2021 KARAR TARİHİ : 24/03/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 05/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan davanın yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde ÖZETLE; Davalı Tasfiye Halinde ...... İnşaat Gayrimenkul İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti. iki ortaklı olup, ortaklar ..... ve ....rle de hiçbir şekilde ilgilenmediğini, müvekkili ... da hiçbir surette ...... 'ya ulaşamadığını, davacı müvekkilin; davalı Tasfiye Halinde ...... İnşaat Gayrimenkul İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd....

                      UYAP Entegrasyonu