Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğine göre; davalı işverence feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı anlaşıldığından feshin geçersiz olduğunun tespit edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak dosya içeriğinden davacının 06.05.2015 tarihinde davalı alt işveren şirkette yeniden işe başladığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca mahkemece feshin geçersizliğinin tespiti ile yetinilerek işe başlatmama tazminatı hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davacının 14.4.2015-06.05.2015 tarihleri arasında boşta geçen süre ücreti ve diğer haklarının ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden hüküm kurulması hatalı olup davalının temyiz itirazları bu nedenle yerindedir. Dava konusu olayda diğer bir uyuşmazlık feshin, sendikal nedene dayanıp dayanmadığı noktasında olup mahkemece bu konuda yapılan araştırma ise hüküm kurmaya elverişli değildir....

    Bu nedenle feshin geçersizliğinin tespiti ile davacının işe iadesine karar verilmesi isabetlidir Feshin haklı veya geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene ait olmakla ve işverenin bu ispat yükümlülüğünü ortadan kaldırmamakla birlikte; işçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ediyorsa bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). Davacı işçi asıl fesih nedeninin bildirilenin aksine sendikal faaliyetlerde bulunması olduğunu iddia etmiş olup, mahkemece davacının iddiası kabul edilerek davalı aleyhine sendikal tazminata hükmedilmiştir. Davacı tanıklarından sadece biri davacının iş akdinin sendikal faaliyetlerde bulunması nedeni ile feshedildiğini beyan etmiştir. Söz konusu tanık davacının üye olduğu sendikanın İstanbul ili temsilcisidir....

      E) Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gös­terilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/6 maddesine göre ise “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür”....

        E) Gerekçe: 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/2 maddesi uyarınca “feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir”. İşçi fesihte sebep gösterilmediği veya gös­terilen sebebin geçerli olmadığı iddiasında bulunacaktır. İspat yükü ise işverendedir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi durumunda, bu iddiasını ispatla yükümlüdür (m. 20/f.2). İşçinin feshin başka bir sebebe dayandığını iddia etmesi ve bunu ispatlaması, işverenin geçerli fesihle ispat yükünü ortadan kaldırmaz. 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25/6 maddesine göre ise “İş sözleşmesinin sendikal nedenle feshedildiği iddiası ile açılacak davada, feshin nedenini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Feshin işverenin ileri sürdüğü nedene dayanmadığını iddia eden işçi, feshin sendikal nedene dayandığını ispatla yükümlüdür”....

          Davalı köy ise taşınmazların kadim meraları olduğunu, sınır tespiti isteminin mahkemece reddedildiğini, ... Kadastro Mahkemesi’nin 2005/10 karar sayılı kararıyla davacının haksızlığının sübuta erdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 122 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili istem atiye terk edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına, 156 ada 38 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ile işaretli bölümünün sınırlandırılmasının iptali ile özel siciline kaydedilerek davacı köyün merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmiştir. Dava, kadastro çalışmasıyla davalı köy tüzel kişiliğine yapılan tahsis işleminin iptali, tahsis işleminin düzeltilerek özel siciline adına kaydedilmesi istemine ilişkindir. Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba halkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır....

            Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl ve karşı dava arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, yüklenici tarafından açılan asıl dava hukuken geçerli bir fesih bildiriminin mevcut olmadığının tespiti, gecikme zararının tazmini, mahkemece hukuken geçerli bir fesih bildiriminin kabulü halinde ise fesih bildiriminin haksızlığının tespiti ile müspet zararın tazmini, maddi tazminatın tahsili, arsa sahipleri tarafından açılan karşı dava ise, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin geçerli bir şekilde feshedildiğinin tespiti, mahkemece geçerli bir fesih olmadığına karar verilirse, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili olacak şekilde feshine karar verilmesi, menfi zararın tahsili, müdahalenin men'i ve müdahale sebebiyle uğranılan zararın tazmini ve manevi tazminatın tahsili istemlerine ilişkindir....

              Bu noktada feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davasında verilen ret kararlarının kıdem ve ihbar tazminatlarına etkisi üzerinde durulmalıdır. 27. Feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davasında, mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesindeki nedenlerle haklı olarak feshedildiği ve bu sebeple işe iade talebinin reddine karar verildiği takdirde, işe iade davasında feshin haklı nedene dayandığının kabulü yönündeki kesinleşen bu tespit, aynı vakalara dayanılarak kıdem ve ihbar tazminatlarının talep edildiği alacak davasında, unsur etkisi nedeni ile kuvvetli delil olarak kabul edilmeli ve kıdem ile ihbar tazminatlarının reddine karar verilmelidir. 28....

                Bu noktada feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davasında verilen ret kararlarının kıdem ve ihbar tazminatlarına etkisi üzerinde durulmalıdır. 27. Feshin geçersizliğinin tespiti ve işe iade davasında, mahkemece iş sözleşmesinin işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesindeki nedenlerle haklı olarak feshedildiği ve bu sebeple işe iade talebinin reddine karar verildiği takdirde, işe iade davasında feshin haklı nedene dayandığının kabulü yönündeki kesinleşen bu tespit, aynı vakalara dayanılarak kıdem ve ihbar tazminatlarının talep edildiği alacak davasında, unsur etkisi nedeni ile kuvvetli delil olarak kabul edilmeli ve kıdem ile ihbar tazminatlarının reddine karar verilmelidir. 28....

                  Mahkeme kararında dava tarihinden sonra yürürlüğe giren 5661 sayılı kararı gereğince davalının kredi borcunu ödediğinden davanın konusuz kaldığını dava tarihi itibariyle davalının kefilliğinin halen varlığını koruması nedeniyle bankanın takipte haksızlığının kanıtlanamaması nedeniyle davalının yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin reddine karar vermiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 06.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Ancak, İİK.nun 67/2.maddesine göre, davacı alacaklının icra inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için; takibinde haksızlığının yanında kötüniyetli olduğunun da iddia ve ispat edilmiş olması gerekir. Alacağın bulunmadığı alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olduğuna göre, davacı (alacaklı) aleyhinde %40 icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün ikinci bendindeki "Asıl alacağın %40'ına tekabül eden 1.298.00 TL icra tazminatının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine" sözlerinin çıkartılarak yerine "Davacının kötüniyetli takip yaptığı ispat edilemediğinden davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 07.06. 2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu