Dava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı, senetteki imzanın kendisine ait olmadığının ileri sürerek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasına konu bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitini talep etmekte, davalı yan ise dava tarihi öncesi davacı hakkındaki takipten feragat edildiğini, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığını savunmaktadır. Dosyaya kazandırılan Ankara Batı İcra Müdürlüğü'nün ... esas nolu dosyası incelendiğinde; alacaklı ... vekili tarafından borçlular ...ve ... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibin dayanağı olarak keşidecisi ..., lehtarı ... olan, 15/08/2018 keşide, 02/11/2018 ödeme tarihli ve 100.000,00 TL tutarlı senedin gösterildiği, senette kefil olarak ... ismi ve onun adına atılmış imzalar bulunduğu, ödeme emrinin 19/12/2018 tarihinde ...'...
nin bu faturaya dayalı alacağını 29.09.2010 tarihli protokol ile davalı ...'a temlik ettiği anlaşılmaktadır. Dava dışı yüklenici şirket ile akdî ilişkisi olan davacı ... olup diğer davacı şahıslar yönünden açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmesi doğru ise de, davacı iş sahibi şirket yüklenici tarafından düzenlenen 19.07.2010 tarihli faturaya itiraz ettiğinden ve faturadan dolayı borçlu olmadıklarını savunduğundan fatura konusu işin yapılarak teslim edilip edilmediği hususunda gerekirse mahallinde keşif de yapılarak fatura konusu alacağa temlik eden şirketin hak kazanıp kazanmadığı ve alacağın tutarı belirlenmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde davacı şirket yönünden de davanın kabulü ile menfi tespit kararı verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir....
Dava, keşide yeri ... olan çekten dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava konusu çek nedeniyle aynı gün icra takibine girişilmiş ise de, gerek davaya ilişkin, gerekse icra takibine ilişkin haçlandırma belgelerindeki saat bilgilerinden icra takibinin menfi tespit davasından sonra yapılmış olduğu, başka bir anlatımla davanın takipten önce açıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar takipten bir gün önce ihtiyati haciz kararı alınmış ise de, İİK.nun 42.maddesi uyarınca icra takibi takip talebi ile başladığından ihtiyati haciz kararının alınmasının tek başına icra takibini başlatmayacağı açıktır. İİK.nun 72/son maddesinde öngörülen yetki kuralları icra takibinden sonra açılan menfi tespit davalarında uygulanır. İcra takibinden önce açılan menfi tespit davalarında ise; genel yetki kuralları uygulanmaktadır. Somut olayda, menfi tespit davası icra takibinden önce açıldığına göre, genel yetki kurallarının uygulanması gerekmektedir....
Birleşen davada davacı ...vekili, müvekkilinin ciro yolu ile hamili olduğu çekin çalındığını, davalı ... ....ile çeke dayalı bir ilişkisi bulunmadığını, ancak davalının çeki ... ....ye temlik ettiğinin öğrenildiğini belirterek, davacının çekten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 16.11.2011 tarihli dilekçesi ile, ödenmek zorunda kalınan 88.268.26 TL.nin istirdadını istemiştir. Birleşen dava davalısı ... ....davaya cevap vermemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Talep; sebepsiz zenginleşme iddiasına dayalı olarak açılan alacak davası üzerinden ihtiyati haciz istemine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmıştır. İhtiyati haciz talep eden ile davalı arasında süre gelen cari hesap ilişkisinin bulunduğu, aralarında faturaya dayalı niza çıktığı, bu niza nedeniyle davalının, davacı hakkında icra takibi başlattığı, başlatılan icra takibine karşı davacının menfi tespit davası açtığı, Afyonkarahisar 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/557 Esas 2016/854 Karar sayılı ilamıyla; tarafların cari hesap ilişkisi ve defter kayıtları üzerinden yapılan bilirkişi incelemesine dayalı olarak, davanın kabulüne karar verilerek, davacının davalıya 54.353,99 TL borçlu olmadığının tespitine karar verdiği, kararın istinaf edilmesi üzerine dosyanın Antalya BAM 11....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Dava, icra takibinden sonra açılan faturadan dolayı borçlu olmadığının tespiti(menfi tespit) davasıdır. Davacı tarafça davalı tarafından aleyhlerine faturaya dayalı olarak icra takibi yapıldığı, ancak davalı ile aralarında hukuki ilişki bulunmadığı, faturalara konu mal ve hizmetin kendilerine teslim edilmediği, bu nedenle faturalardan dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı tarafça davacıdan davacıya --------------- satmaları ve hizmet vermeleri nedeniyle alacaklı oldukları, bu nedenle yaptıkları takibe istinaden açılan davanın haksız olduğu iddiasıyla davanın reddine karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. Takibe konu ----fatura bulunduğu, faturalardan ---- bedelli olduğu,------ bedelli olduğu anlaşılmıştır....
Bu durumda mahkemece öncelikle takip konusu 54.000 TL 'lik borç yönünden takipten önceki ödeme daha sonra takipten sonraki ödemeler, ve son olarak da dava sırasında yapılan ödeme belirlenerek son ödeme tarihi ile davanın menfi tespit davası olduğu gözetilerek bir karar verilmesi gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık davacının faturalardan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir. Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233)....
bir sözleşme sunmadığı ve işin teslimine ilişkin belgede ibraz etmediğinden savunması sübut bulmadığından yerinde görülen davanın kabulü ile davacının ----- sayılı takipten dolayı takip alacaklısına borçlu olmadığının tespitine, dava her ne kadar borçlu lehine hükme bağlanmış ise de; davacıyı menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin, haksız olmasına rağmen kötüniyetli olduğu ispat edilemediğinden ------ davacının yerinde görülmeyen tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan aldığı mal bedellerini sene sonunda hesaplaşarak ödediğini, buna rağmen davalının 20.09.2004 tarihli faturaya dayalı olarak müvekkili aleyhine takip başlattığını belirterek müvekkilinin bahse konu fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....