Görüleceği üzere yeni kanunda eski kanundan farklı olarak, yaş sınırı koymak yerine yaş nedeniyle kendini idare edemeyecek durumda olan kimse tabirine yer verilmiş ve yaşlıların da bu suçun mağduru olabileceği vurgulanmıştır. Ayrıca kendini idare edemeyecek durumda olmayı gerektiren sebepler sınırlı olarak sayılmamış, “başka herhangi bir nedenle” ibaresi konularak belirtilenler dışındaki durumlarda da kişilerin yardıma muhtaç olabileceği varsayılarak kapsam genişletilmiştir. Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi suçu ile korunmak istenen hukuki değer, kişilerin yaşam hakkı ve vücut bütünlüğünün korunmasıdır. Ayrıca bu suçla, toplumda birlikte yaşayan bireylerin, yaşı, hastalığı veya yaralanması dolayısıyla ya da başka herhangi bir nedenle kendini idare edemeyecek durumda olan kimseye “ahlaki ve sosyal bir ödev” olan yardım ve bildirim yükümlülüklerini yerine getirmeleri amaçlanmış ve toplumsal dayanışmanın bu suretle yaşatılması hedeflenmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ...tarafından, davalı ... aleyhine 27/04/2005 gününde verilen dilekçe ile afetzede ailelere dair isim listesindeki isim, soy isim ve baba isminin tashihinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28/12/2005 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalı bakanlık tarafından düzenlenen afetzede ailelere dair isim listesindeki isim, soy isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem esastan incelenip kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK'nın 157/1, 62, 52, 53/1, 58 maddeleri uyarınca mahkumiyet Dolandırıcılık suçundan, sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın, yolda yürüyen katılanın yanına giderek, tanıdığı fakir insanlar olup olmadığını, fitre ve zekatlarını nasıl verdiğine ilişkin sorular sorarak, fakir insanlara yardım etmek istediğini söyleyip, "size para vereyim fakir fukaraya eşiniz dağıtsın" diyerek yanında 10.000 TL olduğunu, bunun 7.500 TL' sini dağıtmak istediğini belirtip, katılandan paranın üstünü vermesini istediği, katılanın, yanında o kadar para olmadığını söylemesi üzerine, yanında olanı vermesini, üstünü tamamlayabileceğini söyleyip, katılanın verdiği 1.200 TL'yi alarak ortadan kaybolduğunun iddia ve kabul edilmesi karşısında; sübutu halinde eylemin, 5237 sayılı TCK’nın 158/1-a maddesinde düzenlenen “dini inanç ve duyguların...
Mahkemece, davacı sigortalı için 962.357,62 TL maddi tazminat ve 90.000,00 TL manevi tazminatın, davacı anne ve baba için ayrı ayrı 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 10.06.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; iş kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranının % 100 olduğu ve yardıma muhtaç durumda olduğunun belirtildiği, SGK Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, olayın meydana gelmesinde, davacı işçinin % 10, davalı işverenin % 90 oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği, hesap bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda davacının dönem zararları ve bakıcı gideri toplamından sürekli iş göremezlik ve kusur oranı ile ilk peşin sermaye değerinin tenzil edilmesi sonucu karşılanmamış zararının 962.357,62 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır....
Somut olayda; 19 yaşında olan davacı; ortaokul mezunu olup iş bulduğu zaman çalışan ve annesinin desteği ile geçinen bir kimse olup düzenli bir gelire sahip olmadığı, günün ekonomik koşulları ve iş bulma imkanı da dikkate alındığında; zorunlu ve gerekli ihtiyaçlarını karşılayacak derecede gelir elde edemeyen davacının yardıma muhtaç hale geldiği açıktır. Bu nedenlerle, mahkemece; davacı tarafça istenilen nafakanın, davalı baba için kanuni bir ödev haline gelmiş olduğu gözetilerek; davacının ihtiyaçlarını karşılayacak, davalı babanın geliri ile orantılı olacak şekilde, hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle istemin tümüyle reddedilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Dosya kapsamından, davacı kazalının iş kazası sonucu %22,20 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı ve Kurum'un sürekli iş göremezlik oranı tespit raporuna göre yardıma muhtaç durumda olmadığı anlaşılmaktadır. İş kazasından kaynaklanan tazminat davaları Kurum tarafından karşılanmayan zararın giderilmesini amaçlar. Ayrıca, sigortalının sürekli işgöremezlik nedeniyle yardıma muhtaç olduğu belirlenmiş ise, bakım ihtiyacının yaşam boyu süreceğinin kabulünden hareketle bakıma muhtaç kazalı yararına asgari ücretin brütü üzerinden yaşam boyunca bakıcı gideri hesaplanacağı Yargıtay'ın oturmuş ve yerleşmiş içtihadıdır. Öte yandan zararlandırıcı olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Hakimliği Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27.4.2005 gününde verilen dilekçe ile afetzede ailelere dair isim listesindeki ad, soyad ve baba isminin tashihinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.12.2005 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı temsilcisi tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, davalı Bakanlık tarafından düzenlenen afetzede ailelere dair isim listesindeki baba adı, isim ve soyisminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece istem esastan incelenip kabul edilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının tüm temyiz itirazları yerinde görülmeyerek reddedilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; TMK.nun 328/1.maddesinde “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır. TMK.nun 364.maddesine göre; "Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür." Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; "Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir." düzenlemesi yer almıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava 12.09.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının eşinin manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2- Dava 12.09.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yardıma muhtaç % 100 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının eşinin manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir....