Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda mahkemece belirtilen oranı aşmamak üzere artan ve eksilen oranlarda yasal faize hükmedilmesi gerekirken, hükümde faizin türünün belirtilmemiş olması doğru olmadığı gibi takipten sonrası için faize faiz yürütülmesine olanak sağlayacak biçimde hüküm kurulması da B.K.’nun 104/son maddesine aykırılık oluşturduğundan hükmün bu yönlerden bozulması gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirkete kredi kullandırdığını, diğer davalıların da sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borcun ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinde davalıların faize itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davacının takibe geçmeden sözleşmenin boş olan faiz maddelerini doldurduğunu, takipte faizin başlangıcı ve oranının açıklanmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının davasının kısmen kabulüne, davalıların faiz ve faiz oranına ilişkin itirazlarının reddine, davalı şirket ve davalı ... açısından 8.034.14.-YTL., davalı ... açısından 17.225.55.-YTL. faize ilişkin itirazın iptaline, faiz oranına ilişkin istemin reddine, davalıların % 40 oranında tazminatla sorumluluklarına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

      Davalı vekilinin faize yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece 22/02/2011 tarihli ilk hükümde yasal faize hükmedilmiş, davacının temyizi üzerine bu husus bozma sebebi yapılmadığından faize ilişkin hüküm kısmı kesinleşmiş olmasına rağmen bozmadan sonra verilen kararda takip tarihinden itibaren aylık % 10 akdi faiz yürütülmesine karar verilmesi doğru değilse de bu hususun düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında yarar bulunmadığından, hükmün 1. bendindeki “ takip tarihinden itibaren aylık % 10 akti faiz yürütülmesine” ibaresi çıkarılarak yerine “takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine” ifadesi yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmiş bu şekli ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK 438.maddesi uyarınca DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına 11.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.Başkan...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı şirket tarafından, çeke dayalı olarak, borçlu şirket aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu şirketin, ödeme emrinin tebliğinden sonra 21.07.2014 tarihli başvurusu ile icra takibinde faize ve faiz oranına itiraz etiği ve ayrıca ... 3....

          Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, kambiyo şikayeti ile birlikte imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına da itiraz ettiği halde mahkemece bu hususlarda bir değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece, HMK'nun 297/2. maddesi gözetilmek suretiyle, borçlunun imzaya, borca, fer'ilerine, faize ve faiz oranına itirazları da incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra Müdürlüğünün 2019/10339 esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 19/12/2014 tanzim 30/05/2015 ödeme tarihli 13.280,00 TL bedelli, 19/12/2014 tanzim, 30/09/2015 ödeme tarihli 13.280,00 TL bedelli bonolara dayanılarak ilamsız icra takibine başlanıldığı, borçlunun süresinde bonoların tutarlarının tamamını elden ödediğini, alacaklıya hiçbir borcunun bulunmadığını belirterek, borca ve faize itiraz ettiği, bonoların unsurlarının tam olduğu görülmüştür. İİK'nun 63. maddesi uyarınca itiraz eden borçlu itirazın kaldırılması duruşmasında alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerinin değiştiremez ve genişletemez....

            icra dairesinde başlatılan takibin iptaline, borca, faize ve borcun sair ferilerine itiraz hakkının saklı tutulmasına, davalının %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ve %10 para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            un takip tarihi itibariyle 1.079.654,42.TL asıl alacak, 20.453,26.TL işlemiş akdi faiz, 184.500,17.TL işlemiş temerrüt faiz, 10.247,66.TL BSMV, 193,79 masraf olmak üzere toplam 1.295.049,30.TL borçlu olduğu, davalı borçuların yapılan icra takibinde sadece faize itiraz ettiği ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın faiz oranı ve işlemiş faiz olduğu göz önüne alındığında, hazırlanan rapor usul ve yasaya uygun bulunarak davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, davalı ... İnşaat Taşımacılık Taahhüt Ticaret Limited Şirketi’nin İskenderun İcra Dairesi'nin ... Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu işlemiş temerrüt faize ve faiz oranına ilişkin itirazın kısmen iptali ile davalı ......

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/651 KARAR NO : 2021/1110 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇORUM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/09/2020 NUMARASI : 2019/124 ESAS - 2020/402 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili 02/03/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili yönünden borca ve faize itiraz ettiklerini, davalılar ile müvekkilinin hayvan yemi alış verişi yaparak karşılığında takibe konu senedi verdiklerini, müvekkillinin ağabeyi Rıza Görücü'nün hesabından 15.000,00 TL'yi takip konusu senedin 30/07/2018 vade tarihinde T5 ve T4 ortak hesabına havale edildiğini, 12/10/2018 tarihinde de 10.000,00 TL ödendiğini, 16.225,00 TL'lik senede ilişkin 25.000,00 TL ödeme yaptıklarını, borçlarının kalmadığını, müvekkilinin senedin boş olarak imzaladığını ileri sürerek borca ve faize...

              Somut olayda, takip dayanağı ilamda T.T.K. 8. maddesinde yer verilen faize faiz yürütülecek alacak söz konusu değildir. İlamda açıkça faiz alacağı olarak belirlenen miktar için faiz istemi yasaya aykırıdır. O halde, faize yönelik şikayetin yukarıda belirtilen ilkeler ışığında değerlendirilerek ve gerektiğinde bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi yerine, eksik inceleme ve faize faiz yürütülmesi şeklinde yapılan hesaplamaya dayalı hatalı bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu