Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde mahkemece, borçlunun taleplerinin esası incelenip oluşacak sonuca göre hüküm fıkrasında taleplerden her biri hakkında verilen karar gösterilerek hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde sadece faize itiraz yönüyle hüküm tesisi isabetli değildir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    O halde, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile faize ilişkin itiraz yönünden inceleme yapılarak hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde tesis edilen hüküm isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      Davalılar ... ve ... vekili zaman aşımı definde bulunup kusura, tazminata ve faize itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Davalı ...Ş. vekili, sorumluluklarının poliçe limiti, kusur ve gerçek zarar ile sınırlı olduğunu bildirip, faize itiraz etmiştir. Davalı ... kusuru olmadığım bildirerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre Türk Ticaret Kanunu’nun 1483. ve devam maddelerinde zorunlu sigortalarda düzenlendiğinden ve dava ticari dava olduğundan görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Mahkemece, toplanan delillere ve Adli Tıp Raporuna göre, sözleşmedeki imzaların davacıya ait olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekili dava dilekçesinde sözleşmedeki imzaya itiraz ile birlikte faize de itiraz etmiş, mahkemece imza incelemesi yaptırılmış ve imzanın davacıya ait olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş ise, davacının faize yönelik itirazlarının da değerlendirilmesi için bilirkişi raporu alınıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik araştırma ile karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

          Borçlunun, takip dayanağı senedin 03.05.2013 tarihli “Sözleşmedir” başlıklı protokol kapsamında verildiğine yönelik icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169/a maddesine dayalı borca itiraz niteliğinde olup, icra mahkemesince incelenip sonuçlandırılması gerekir. O halde; mahkemece, senedin teminat senedi olduğuna ilişkin itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiğinden bahisle reddi isabetsizdir. Diğer yandan, borçlu icra mahkemesine başvurusunda faize de itiraz ettiği halde, mahkemece anılan talep konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir....

            e 18/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu ... adına çıkarılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği, borçlular vekilinin 21/08/2020 tarihli dilekçesi ile borcun ferileri olan işlemiş faize, faiz oranlarına ve işleyecek faize itiraz ettiği, itiraz dilekçesinde asıl alacağa herhangi bir itirazın olmadığının belirtildiği, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği belirlenmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 62/4. maddesinde; "Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır" hükmü yer almakta olup, bu hükme göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir. Aksi takdirde borca yönelik kısmi itirazın geçersiz olduğunun kabulü gerekir. Somut olayda borçlu, borca kısmen itiraz ettiği halde itiraz dilekçesinde itiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermemiştir. Bu durumda borçlunun itirazı geçerli değildir....

                Davacılar dava dilekçesinde, imzaya itirazlarının yanı sıra borca, işlemiş faize ve faiz oranına da itiraz etmişlerdir. 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesi uyarınca; yabancı para borcunun faizinde devlet bankalarının o yabancı para ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı uygulanır. Hesaplamada dikkate alınması gereken oranlar bankalarca Merkez Bankasına uygulanacağı bildirilen oranlar olmayıp fiilen uygulanan oranlardır....

                İtiraz Yoluna Başvuranlar Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur. B. İtiraz Sebepleri Davalı vekili itiraz dilekçesinde; başvurunun usulden reddi gerektiğini, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca maluliyet raporu alınmasını, hesaplamanın 1.8 teknik faize göre yapılabileceğini, rapor ücreti talebinin teminat dışı olduğunu, kusur raporu alınmasını talep ettiklerini, SGK'nın yaptığı bir ödeme varsa tespiti gerektiğini, ıslah edilen kısım yönünden ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilebileceğini, tam vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyetince verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

                  Borçlu, itirazında hiçbir sebep bildirmemişse, icra mahkemesindeki itirazın kaldırılması duruşmasında ancak, alacaklının dayandığı senet (belge) metninden anlaşılabilen (borca) itiraz sebeplerini ileri sürebilir. İtirazında sebep bildirmemiş olan borçlu, senet metninden anlaşılamayan itiraz sebeplerini icra mahkemesinde ileri süremez. Somut olayda; alacaklı tarafından senede dayalı olarak başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçluların itiraz dilekçesinde borcun tamamına, işletilen faize, faiz oranına ve diğer tüm feriler ile dayanak belgeye itiraz ettiklerini beyan ederek borca itirazda bulunduğu, ancak borca itirazlarında sebep bildirmediği, alacaklının duran takibin devamını sağlamak için icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını talep ettiği, borçluların cevap dilekçesinde dayanak senedin teminat senedi olduğunu ileri sürdüğü, takibe dayanak senette teminata ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu