Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

davacının davalı itirazlarının iptali talebinin ise reddine, sadece faize itiraz olduğu asıl alacağa itiraz olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu vekilinin, imzaya ve faize itiraz ederek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine yaptığı itiraz üzerine, mahkemece verilen kararın taraf vekillerine 05.03.2015 tarihinde tefhim edildiği, borçlu vekilinin ise 12.03.2015 tarihinde (yasal sürede), UYAP üzerinden temyiz süre tutum dilekçesi gönderdiği, borçlu tarafa temyiz harç ve masraflarını yatırması için kesin süreyi içeren ihtarlı davetiye çıkartılmadan harç ve masrafların 15.04.2015 tarihinde borçlu tarafından yatırılmış olduğu anlaşıldığından, ...İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22.04.2015 tarih ve 2014/181 E - 2015/127 K. sayılı...

      Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukuki yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak (davası) iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7. maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

        Bu nedenle itiraz eden borçlu vekilinin Asliye Hukuk ve Asliye Ceza Mahkemelerinde görülmekte olan davaların incelenmesi yönündeki talebi yerinde görülmemiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İmzaya İtiraz D .K.... A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekten kaynaklanan borç nedeniyle başlatılan icra takibinde imzaya, borca, takibe ve faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 19.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          K A R A R Davacı banka, davalıya tüketici kredisi kullandırıldığını, borçlarını zamanında ödememesi üzerine hesabı kat edilerek ihtarname gönderildiğini, yine borç ödenmeyince icra takibi başlatıldığını, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; icra takibine vaki itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, yetkiye, asıl alacağa, faize itiraz etmesinin kötü niyetli olmadığını, yanlış varsa düzeltilerek borcunun ne kadar olduğunun tarafına bildirilmesini istediğini, icra inkar tazminatını da kabul etmediğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2019/115682 Esas sayılı dosyası ile ilamsız haciz yoluyla takibe geçildiğini, davalının takibe, borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, tarafından takibe, tüm borca faize ve faiz oranına ve ferilerine itiraz edildiğini, itirazın haksız olduğunu beyanla; itirazın iptali ile takibin devamına, itiraz edilen alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; borcun ana kısmına itiraz etmediğini, faizin fazla hesaplandığını ve faize itiraz ettiğini beyanla faizin tekrar hesaplanmasını talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI ÖZETİ: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; " ... 1-Davanın kısmen kabulü ile, Davalının Kocaeli 8....

              K A R A R Davacı, davalıya teslim ettiği ilaç ve malzeme bedelinin ödenmemesi nedeniyle yaptığı icra takibinde, takip tarihinden sonra asıl alacağın ödendiğini, ancak bakiye alacağa itiraz edildiğini ileri sürerek 126 564 625 175 TL ye yönelik itirazın iptali ile inkar tazminatı istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 89.170,47 YTL işlemiş faize yönelik itirazın iptaline,inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, icra takibinden sonra yapılan ödemelerle asıl alacağın ödendiğini, ancak işlemiş faize itiraz edildiğini ve davanın faiz alacağına yönelik olduğunu bildirerek eldeki davayı açmıştır....

                Davalı borçlu icra takibinde takibe konu asıl alacağın 6.577,40-TL sini kabul etmiş, ana para borcunun 2.000-TL lik kısmı ile işlemiş faize ve faiz oranına itirazda bulunmuştur. Davacı, dava dilekçesinde itiraz edilen ana para borcu ile işlemiş faize yönelik itirazları kabul ettiklerini, ancak borçlunun faiz oranına yönelik itirazlarının yerinde olmadığını, takip tarihi itibariyle ticari faiz oranının %13,75 olması nedeniyle davalı borçlunun faiz oranına yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece dava konusu olmayan ve davalı borçlu tarafından icra takip dosyasında da kabul edilen asıl alacağa ilişkin itirazın reddine karar verilmesi doğru olmadığı gibi davalı borçlunun icra takibindeki asıl alacağa uygulanacak temerrüt faiz oranına ilişkin itirazı da yerindedir....

                  Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanununun 104/son maddesi ile 3095 sayılı Yasanın 3 üncü maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz....

                    UYAP Entegrasyonu