Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Borçlu şahıslara yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, borçlu şirkete tebligat yapılmadığı, senedin kambiyo vasfında olduğu, borca ve faize itirazların yerinde olmadığı gerekçesi ile borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile bu borçlular yönünden süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine, borçlu şirket yönünden şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Borçlular, şikayet dilekçesi içeriğini aynen tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

    İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, 18/07/2019 tarihinde takipten haberdar olduklarını, ayrıca kambiyo takiplerinde uygulanan faiz türünün avans faiz olduğunu, takipte fahiş faiz istendiğini, işlemiş faiz, faiz çeşidi ve faiz oranına itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 18/07/2019 olarak kabul edilmesine, faize itirazları yönünden takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece yapılan yargılama sırasında, faize itirazlar doğrultusunda tarafların bildirdiği bankaların faiz oranları değerlendirilerek, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından yapılan hesaplama sonucunda, dosya borcunun 30.250,84 TL olduğu belirlendikten sonra borçlunun dosyaya ödediği 29.500,00 TL mahsup edilerek, 750,84 TL bakiye borcun bulunduğu tespit edilmiştir. Borçlu, takipte istenen faiz oranlarının ve miktarının fahiş olduğunu belirterek şikayet başvurusunu yapmış, yargılama sırasında, 16/9/2013 tarihli hesap muhtırası ile 7.015,34 TL bakiye borç bildirildiğini de beyan etmiştir. İcra Mahkemesi'nce yaptırılan hesaplama sonucunda, dosya borcunun ne kadar olduğunun belirlendiği görülmektedir. Bu durumda, borçluya gönderilen icra emrinde ve hesap miktarında fazlalık olduğu belirlendiğinde, rapora göre dosya borcunun belirtilmesi ve bu yönde hüküm kurulması gerekirken, şikayetin tümden reddi doğru değildir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi borçlu vekili, müvekkili aleyhine başlatılan takibe karşı İcra Mahkemesi'ne yaptığı başvurusunda; icra emrinde faiz oranının yüksek hesaplandığını belirterek takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, şikayet eden vekilinin verilen kesin süre içersinde dava değerini bildirmediği gerekçesiyle davacının takip öncesi talep edilen işlemiş faize ilişkin davasının HMK'nun 119/2. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına, takip sonrası işletilen %18 faiz oranına ilişkin şikayetin kabulü ile Anadolu 11....

        Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem:Davacı tarafından, lehine 6.946.500,00-TL tapu harcı iadesine hükmedilen mahkeme kararında faiz ödenmesi yönünde hüküm bulunmadığından bahisle idarece faiz ödenmemesi üzerine faiz ödenmesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ve iade alınan tapu harcına isabet eden tecil faizinin tahsil tarihinden itibaren ödenmesi istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve ... , K:... sayılı kararıyla;olayda, davacının 6.946.500,00-TL tutarlı tapu harcının iadesi istemiyle ... Vergi Mahkemesi'nin E:... esaslı dosyasında dava açtığı,... tarih ve K:......

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2019 NUMARASI : 2018/342 ESAS 2019/1346 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibindeki ödeme emri komşusu imzadan etti notuyla muhtarlığa bırakılmış olması sebebiyle tebligatın usulsüzlüğünün tespitine icra müdürlüğünden gönderilen ödeme emrindeki tebligatın 25.04.2018 olarak tespitine, takip konusu çek üzerindeki imza müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkilinin alacaklı gözüken tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek, usulsüz tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin 25.04.2018 olarak belirlenmesine, İMZAYA ve ASIL ALACAĞA, FAİZE, İşletilmiş ve işletilecek FAİZ ORANINA VE SAİR TÜM FERİLERİNE...

          Mahkeme kararının, fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına gelince: 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunda yer alan düzenlemeler uyarınca, tahsil edilen tutarın, başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle iadesi gerektiğinden, kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faize hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık; faizin başlangıcı ve türü ile ilgili fazlaya ilişkin kısmında ise hukuka uyarlık bulunmamıştır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne, 2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptaline ve faizin idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiz oranına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 3....

            Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; HGK'nun ... tarih ve ... Esas - ... Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, ilamda faize ilişkin hüküm bulunmaması halinde, icrası kesinleşmesine bağlı olmayan ilamlarda, karar tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'un 1. maddesi koşullarında değişen oranlarda yasal faiz istenebilir. Somut olayda, icra takibinin dayanağı ilamda, başlangıç tarihi ve oranı bildirilerek bir faize hükmedilmemiştir. Bu durumda karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebileceğinin kabulü gerekir. İcra Mahkemesi'nce bu kabul doğrultusunda bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir....

              dairenin satılması halinde borcun ödenmiş olacağını, alacaklı tarafın 117 adet dairenin satışını istediğini ve satış ilanlarının askıya çıktığını, ihalenin iki ay sonra yapılacağını, iş bu şikayetin icra takibinden sonra işlemiş ve halen işleyen faize ilişkin olduğunu, şikayetin süresiz olduğunu belirterek, davanın kabulü ile satışın tedbiren durdurulmasını ve Merkez Bankası avans faiz oranlarının takibe uygulanmasını istemiştir....

              Öte yandan borçlunun şikayet nedenleri arasında bulunan yıllık izin ücretine ilişkin işleyecek faizin ilamda belirtildiği üzere yasal faiz olması gerektiğinden ilamda hükmedilen alacaklarına takip talebinde istenen faize takip sonrası % 9 faiz işletilmesine yönelik şikayetinin de faize faiz talep edilemeyeceği nedeniyle kabulü yerine reddine karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu