Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet edilen alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. İTİRAZ Borçlular icra mahkemesine başvuru dilekçelerinde; davalı alacaklının alacağını yabancı para birimi üzerinden takibe koyarak fiili ödeme günündeki döviz kuruna göre TL olarak tahsilini talep ettiğini ve yabancı para alacağına %8 oranında fahiş faiz istediğini, haciz baskısı altında 17.07.2020 tarihli dosya hesabına göre borcun ödendiğini, Devlet bankaları ve Merkez Bankasının takip tarihinde yabancı paraya uyguladığı faiz oranının %2-3 olduğunu belirterek, fahiş hesaplanan ve ödenen faiz miktarı yönünden takip talebinin düzeltilmesini, ödeme emrinin yeniden düzenlenmesini ve fazla ödenen faizin taraflarına iadesini talep etmişlerdir....

    Mahkemece ilamın kesinleşmeden ve baroya başvurulmadan takibe konacağı kabul edilip, istenen işlemiş faize ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmasına ve gerekli masrafın borçlu tarafından karşılanmasına karar verilmiş, masraf borçlu tarafından dosyaya depo edilmiş, ancak bu ara kararından dönülmesine ilişkin bir hüküm de verilmeden fazla faiz talebinde bulunulmadığından, tüm itiraz ve şikayetlerin reddine karar verilmiş, borçlu hükmü temyiz etmiştir. Mahkemece, ilama aykırı olarak fazla faiz talebinde bulunulduğu şikayeti yönünden, bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, borçlu tarafça gerekli ücretin dosyaya depo edildiği halde, bu karardan dönüldüğüne ilişkin bir hüküm oluşturulmadan eksik inceleme ile denetime imkan vermeyecek biçimde faize ilişkin şikayetinde reddine karar verilmesi isabetsizdir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra...Hukuk...Mahkemesi Yukarıda...tarih...ve...numarası...yazılı...mahkeme...kararının...müddeti...içinde...temyizen...tetkiki...borçlular...tarafından...istenmesi...üzerine...bu...işle...ilgili...dosya...mahallinden...daireye...gönderilmiş...olup,...dava...dosyası...için...Tetkik...Hakimi.......,...,...tarafından...düzenlenen...rapor...dinlendikten...ve...dosya...içerisindeki...tüm...belgeler...okunup...incelendikten...sonra...işin...gereği...görüşülüp...düşünüldü...: Sair...temyiz...itirazları...yerinde...değilse...de; Alacaklı...tarafından...borçlular...aleyhine...kambiyo...senetlerine...özgü...haciz...yoluyla...başlatılan...icra...takibinde,...borçluların...sair...şikayet...ve...itirazları...yanında...işlemiş...faize...de...itiraz...ettikleri...anlaşılmaktadır....

        Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....

        Mahkemece, fazla talep edilen asıl alacak miktarının 3.325,19 TL, fazla talep edilen faiz toplamının 6.233,39 TL olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulüne, icra emrinin iptaline karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 17. maddesinin 1. fıkrası; "Şikayet icra mahkemesince kabul edilirse, şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir." hükmünü içermektedir. Somut olayda, takibe konu alacak kalemleri brütten nete çevrilmiş ve yıllık ücretli izin alacağına ilişkin yasal faiz hesabı yapılmıştır. Mahkemece takipteki brüt alacak kalemlerinin net alacak kalemleri olarak, yıllık ücretli izin alacağı faizinin de yasal faiz miktarı üzerinden düzeltilmesi gerekirken icra emrinin tümden iptaline karar verilmesi doğru değildir....

          Borçlunun yasal süresi içinde, takipte istenilen işlemiş faize ve faiz oranına itiraz etmemiş olması, daha sonra icra müdürlüğünce takipten sonra işletilen faiz oranına ve buna göre düzenlenen hesap tablosuna şikayet hakkını ortadan kaldırmaz. 6098 sayılı Borçlar Kanunu 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 7. maddesinde, görülmekte olan davalara ilişkin olarak; "Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76'ncı, faize ilişkin 88'inci, temerrüt faizine ilişkin 120'nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138'inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır" şeklinde düzenleme getirilmiştir. İcra takibi de dava gibi düşünüleceğinden, 6098 sayılı TBK'nun anılan hükümlerinin henüz sonuçlanmamış icra takiplerinde de uygulanması gerekir (HGK'nun 12.09.2012 tarihli, 2012/19- 314 E, 2012/557 K. sayılı kararı)....

          Borçlu tarafından bu alacaklar için istenilen takip tarihine kadar işlemiş ve takipten sonra işleyecek faiz oranlarına itiraz üzerine icra mahkemesince bilirkişiye inceleme yaptırılmış ilama uygun inceleme yapan bilirkişisi raporuna uyulmasına rağmen rapora ve ilama aykırı olarak hüküm kurulmuş, takipten sonra istenilen faize itiraz yönünde ise olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. İcra mahkemesi kararını borçlu vekili temyiz etmiştir....

            Mahkemece, takibe dayanak ilamın gerekçesine ve faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin genel prensibe göre faiz işletilecek asıl alacağın 7.698,00TL olması gerektiği, hükmün 1. fıkrasındaki "asıl alacağa yasal faiz işletilmesi" sözcüklerinden de bu sonucun çıkarılması gerektiğine dayanılarak şikayetin kabulüne karar verilmiş, hüküm, alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Takip dayanağı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin ... sayılı ilamında “ davanın kısmen kabulü ile; 7.698,00 TL ana para , 4.478,74 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 12.126,74 TL asıl alacağa dava tarihinden tahsil tarihine değişen oranlarda yasal faiz işletilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verildiği görülmektedir. İlamın hüküm kısmının aynen infazı zorunlu olup, dar yetkili İcra Mahkemesi yorum yoluyla hükmü değiştiremez. (HGK'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas, 1997/776 Karar) O nedenle, sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemez....

              Kural olarak, ilamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebilir (HGK'nun 05.04.2000 tarih, 2000/12-739 E. 2000/746 K. İçtihadı Birleştirme kararı, Hukuk Genel Kurulu'nun 24.11.1995 tarih 1994/2 E. - 1995/2 K. sayılı kararı) Somut olayda; takibe dayanak yapılan ilamda ödeme tarihinden itibaren faizin işletilmesine karar verilmek suretiyle faiz başlangıç tarihi belirtilmiş, ancak ödeme tarihleri gösterilmemiştir. İcra Mahkemesince ödeme tarihlerinin tespiti için 15.08.2012 tarihinde ilamı veren İstanbul 10.İş Mahkemesi'ne ve ... Sosyal Güvenlik Merkezine müzekkere yazılmış ise de; müzekkere cevapları beklenmeden sonuca gidilmiştir. İlamda faize hükmedilmiş olduğundan yukarıda açıklanan kurala aykırı şekilde karar tarihinden itibaren faiz hesabı yapılarak, eksik araştırmaya dayalı hüküm kurulması isabetsizdir....

                uygun olmadığı şikayetlerinin yanında muhtırada faize faiz işletildiği ve muhtıra hesaplamasının hatalı olduğunu da ileri sürmüştür....

                  UYAP Entegrasyonu