Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacılar vekili, davalı tarafından müvekkilleri hakkında başlatılan takipte müvekkillerinin dosya borcunun 15.250 TL'lik kısmının ödendiğini, takipte talep edilen % 72 akdi faizin dayanağı olan kefalet aktinin geçersiz olduğunu, kalan takip borcunun geçersiz kefalet akdine dayalı olarak istenen faiz olduğunu belirterek, borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, faize yönelik itirazın yedi gün içerisinde şikayet yoluyla ileri sürülebileceğini, ödenen miktarın icra dosyasında mahsubunun yapıldığını, kefalet senedinde kefilin sorumlu olduğu miktarın mevcut olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Mahkeme kararının, fazladan ödenen vergilerin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak tecil faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasına gelince: 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanun'da yer alan düzenlemeler uyarınca, tahsil edilen tutarın, başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle iadesi gerektiğinden, kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faize hükmedilmesine ilişkin kısmında hukuka aykırılık; faizin başlangıcı ve türü ile ilgili fazlaya ilişkin kısmında ise hukuka uyarlık bulunmamıştır. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne, 2. ......

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2021/606 ESAS- 2021/1207 KARAR DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili 03/06/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; takip konusu senetlerin finansal kiralama sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak verildiğini, müvekkili ile alacaklı arasında bu sözleşme dışında herhangi bir ilişki bulunmadığını, tek ticari ilişkinin kredi sözleşmesi olduğunu, ayrıca 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi gereği davalı-alacaklının kamu bankalarınca Amerikan doları üzerinden açılan bir yıla kadar vadeli döviz hesaplarına uygulanacağı bildirilen azami faiz oranları üzerinden faiz talep edilmesi gerekmesine rağmen reoskont faizin talep edildiğini belirterek takibin senedin teminat senedi olduğundan iptalini ayrıca faize yönelik itirazlarınında kabulünü talep etmiştir....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 24/09/2019 tarih ve 2018/897 Esas, 2019/1067 Karar sayılı ilamı ile takibe geçildiği, ilamda 906.990,00 TL alacağın 30/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte hükmedildiği anlaşılmaktadır. Faizin bağlı olduğu para borcunun tabi olduğu hukuki ilişki yönünden faiz, adi faiz ve ticari faiz olarak ikiye ayrılır. Ticari sayılmayan işlerde uygulanan faize adi faiz denir ve TBK hükümlerine tabidir. Ticari işlerde uygulanacak faize, ticari faiz denir. Ticari faizlerde ise avans faiz oranı uygulanır....

      takibin ilerlediği ve satış aşamasına geldiği kesitte, şikayet yoluyla bu durumu öne sürmesi açıkça hakkın kötüye kullanılması anlamına geldiğini, bu nedenlerle davanın süre aşımı yönünden reddine, mahkeme aksi kanaatte ise, haksız ve hukuka aykırı olan davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      HGK.nun 20.9.2006 tarih ve 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere; kararın uygulanması gereken kısmı hüküm fıkrasıdır. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; hüküm fıkrasında yer verilen mevduat faizinin tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır....

        Davacı alacaklının talebi, ilk olarak ana para ipoteğine dayalı olarak yapılan Kocaeli İcra Müdürlüğü 2019/23331 E. sayılı takip dosyasında takip açılıp, borçluya ödeme emri gönderilmesi ile birlikte borçlunun temerrüde düştüğü, faiz talebini içeren ihtara gerek bulunmadığı, borçluya tebliğ edilen önceki ödeme emrinde fazlaya dair ve faiz artışlarından doğan haklarının saklı tutulması nedeniyle borcun ferisi olan faiz alacağının talep edilebileceğini bu nedenle icra müdürlüğünce icra emri gönderilmesi talebidir....

        Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/12/2011 tarih ve 2010/186 E, 2011/349 K kararı ile asıl alacak ve bunun faizi ilama bağlandığı, ilamın karar tarihinden itibaren onuncu yılın dolacağı son gün takibe konulduğu, bu itibarla faize yönelik zamanaşımı itirazının yerinde olmadığı gerekçesi ile "İlamlı icra takibinde zaman aşımı itirazının REDDİNE" karar verilmiştir....

        Mahkemece daha önceki şikayet dosyası olan Uzunköprü İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/88 Esas sayılı dosyası celp edilerek incelenmiş, aynı takip dosyası ve aynı konulara ilişkin olduğu kanatine varılarak, bu şikayetin mükerrer olarak yapıldığı gerekçesiyle, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/88 Esas sayılı dosyasında icra emri tebliği üzerine borçlunun yaptığı şikayetler arasında görünen faizin fazla talep edildiği ve faize faiz istenemeyeceği yönünde şikayete yer verilmediğinden anılan şikayetlerin incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Bu durumda Mahkemece, bu hususlara ilişkin şikayetlerin de mükerrer şikayet olarak kabulü isabetsizdir. Kabule göre de Mahkeme'nin şikayetin mükerrer yapıldığı gerekçesine göre hükmünü şikayetin reddi yönünde kurması yerine, gerekçesiyle çelişir şekilde şikayetin kabulü ile takibin iptali yönünde kurması da usul ve yasaya aykırıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu vekili, icra takibinin dayanağı boşanma ilamı kesinleşmeden nafaka hariç diğer alacak kalemlerinin talep edilemeyeceğini, işlemiş ve işleyecek faize itiraz ettiklerini belirterek icra emri ve takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece, takibin dayanağı ilamın maddi ve manevi tazminata ilişkin kısmının ilam kesinleşmeden icra takibine konu edilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile icra emrinden maddi ve manevi tazminat talebi ile bunlara işletilmiş faiz ve ücreti vekaletin çıkartılmasına, icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. HUMK'nun 443/4.(HMK'nun 367/2.)...

            UYAP Entegrasyonu