Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, borçlu tarafından 27.01.2012 tarihi itibariyle dosya borcunun ödendiği ve dosya kapak hesabındaki faiz miktarında da fazlalık bulunmadığı gerekçesiyle; faiz oranına yönelik itirazın konusuz kalması nedeniyle, sair itirazların ise yerinde olmaması gerekçesiyle reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda borçlu işleyecek faize itiraz etmiş, bu itirazdan sonra icra dosyasında borcunu %9 yasal faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamaya göre ödemiş ise de, yapılan bu ödeme borçlu vekilinin itirazlarının incelenip sonuçlandırılmasına engel değildir. 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı ve İBK ve HGK'nun 17.03.1954 tarih ve 3/40-49 sayılı kararı gereğince; her dava açıldığı tarihteki koşullara ve hukuki duruma göre hükme bağlanır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2021/12891 sayılı takibe yönelik faize itirazının 129.743,68 USD ve 36.499,74 Euro alacak yönünden KABULÜNE, takibin bu kısım yönünden 169/a-5. maddesi uyarınca DURDURULMASINA, 2- )Takip tarihinden sonra, devlet bankalarınca fiilen USD cinsi bir yıl ve daha uzun vadeli mevduatlara değişen oranlarda uygulanan faiz oranının uygulanması gerektiğinin TESPİTİNE, 3- )Davacı-Borçluların fazlaya ilişkin itiraz ve şikayetlerinin REDDİNE, 4- )Davacı-Borçluların şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE, 5- )Davalı-Alacaklının şartları oluşmayan tazminat taleplerinin REDDİNE İlk derece yargılaması nedeniyle; -Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL'nin mahsubuna, bakiye 120,60 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına, -Davacı tarafından yapılan 86,50 TL harç ve 30,00 TL tebligat ücreti ve 600,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan toplam 716,50 TL yargılama giderinin şikayet kısmen kabul edildiğinden hesaplanan...

    Borçlu vekili vasıtasıyla, önceki takipte faize ilişkin fazlaya dair hakların saklı tutulmadığını, o dosyada talep edilen asıl alacak ve faizin icra mahkemesince kesinleşen ilamla tesbit edildiği ve ödendiği vs nedenlerle takibin iptalini talep etmiştir. Mahkemece takip dayanağı ilamda açık ve net bir faiz alacağı veya bakiye alacak adı altında bir alacak gösterilmediği, ilam hükmünün yorumlanarak uygulanamayacağı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiştir. Alacaklının takibe konu ettiği faiz alacağı mahkeme ilamı ile hüküm altına alınmıştır. BK.nun 113/2.maddesi uyarınca “halin icabından anlaşılan durum gereği” bu alacaktan açıkça feragat edilmediği sürece hukuki varlığını koruyacağından alacaklı, fazlaya ilişkin hakkını saklı tutmasa bile zamanaşımı süresinin dolmasına kadar ilamda yazılı eksik kalan faiz alacağını her zaman talep edebilir. (12.HD 18.04.2005 tarih ve 2005/4533 Esas, 8312 Karar, 07.06.2004 tarih ve 2004/9330 Esas, 14553 Karar )....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin, dayanak ilamın kesinleşmeden takibe konulduğu ve ilamda faiz talebinin reddine karar verildiği halde icra emrinde faiz talep edilmesi nedeniyle takibin iptali gerektiğinden bahisle icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile, dayanak ilamda faiz talebinin reddine karar verilmiş olduğundan bahisle işlemiş faizin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin kefil olarak imzaladığı senedin 12.11.2011 tarihinde icra takibine konulup, müvekkilinin maaşından 10 yıldır kesinti yapıldığını, asıl alacağın 8.000,00 TL olduğu icra dosyasında müvekkilinin maaşından 22.000,00 TL üzerinde, senet keşidecisinin maaşından 24.000,00 TL'nin üzerinde kesinti yapılmasına rağmen Mayıs 2011 tarihinde icra dosyasında yaptırılan bakiye hesapta halen 36.340,38 TL borç çıkarılıp, bu miktar üzerinden de müvekkiline maaş haczi uygulanmaya devam edildiğini, senet gerçekte 2001 tarihli iken tahrifatla 1999 tarihli yapıldığını, senette mevcut olan damga pulu ile düzenleme tarihinin aynı olmadığını, ödememe protestosu çekilmeden müvekkilinden kefil sıfatıyla %03 komisyon talep edildiğini, ayrıca faize faiz yürütülerek takipte bulunulduğunu, faiz oranı gösterilmeden takipte faiz istendiğinden yasal faiz uygulanması gerekirken icra dairesinin serbest faiz uygulamasının hukuka aykırı olduğunu, haksız ve kötüniyetli yapılan takip...

          Gerek icra dairesi ve gerekse İcra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ... sayılı ilamları) Ayrıca, ilamda faiz ve faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren yasal faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde, faizin, kararın kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması gerekir....

            Mahkemece, şikayetin süre ve esastan reddine karar verilmiş ise de, aynı konuda şikayetin hem süreden hem de esastan reddine karar verilmesi mümkün olmayıp, eğer mahkemece şikayet konusu yapılan bazı hususların süreden, bir kısmının ise esastan reddine karar verilmiş ise, şikayet sebeplerinden hangilerinin süreden, hangilerinin esastan reddedildiğinin karar yerinde ve hüküm kısmında açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Öte yandan alacaklı vekili temyize cevap dilekçesinde, borçlunun daha önce aynı konuda yaptığı şikayetin ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 07.10.2015 tarih ve 2015/640 E. - 516 K. sayılı kararı ile reddine karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini ileri sürmüş olup, mahkemece anılan dosya celp edilerek, aynı konuda şikayette bulunulup bulunulmadığının ve bu dosyada verilen kararın kesinleşip kesinleşmediği hususlarının da araştırılması gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının temyiz isteminin incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre alacaklının temyiz itirazlarının (REDDİNE); 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi başlatıldığı, borçlunun icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayeti ve sair şikayet nedenlerinin yanı sıra hesap kat ihtarına itiraz ettiğini, talep edilen faiz oranlarının fahiş olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Borçlu vekili, takibe konu ilamda faiz başlangıç tarihlerinin belli olmadığını, ilama aykırı olarak faizin hesaplandığını, bu nedenle yeniden faiz hesaplaması yapılmasını talep etmiştir....

                  A R A R Borçlu vekilinin, dosya hesabında tahsil harcı hesaplanmasının vekil edeninin 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13/j maddesi gereğince harçtan muaf olması nedeniyle doğru olmadığını ve faizin fazla talep edildiğini açıklayarak icra emrinin iptalini talep ettiği, Mahkemece fazla faiz talep edilmediğinden faize ilişkin şikayetin reddine, borç döküm çizelgesindeki harcın icra müdürlüğünce hesaptan çıkarılması nedeniyle bu şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği, borçlu vekilince şikayet sebepleri tekrar edilerek ve yargılama giderinin üzerinde bırakılması, vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle temyiz edildiği, Dairemiz’in 06.10.2016 tarih 2016/12066 Esas - 2016/13142 Karar sayılı ilamıyla borçlu vekilinin temyiz itirazları reddedilerek kararın onanmasına karar verildiği, borçlu vekilinin karar düzeltme talebi üzerine Dairemiz'in 08.12.2016 tarih 2016/20978 Esas - 2016/16758 Karar Sayılı ilamıyla temyize konu değerin 5.440,00 TL’yı geçmemesi nedeniyle temyiz...

                    UYAP Entegrasyonu