Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2022/1368 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine yapılan takipte 653.711,50 TL alacağın nasıl hesaplandığının anlaşılamadığını, dayanak ilamın 6 numaralı fıkrası ile ".... 1.116.476,50 TL'ye davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasını takip eden gün olan 03/09/2013 tarihinden son karar tarihi olan 26/02/2020 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına karar verildiğini, takipte faiz başlangıç ve bitim tarihlerine riayet edilmeksizin hatalı şekilde 653.711,50 TL talep edildiğini, ayrıca kararın 5 numaralı fıkrasında " ...57.574,50 TL lik kısmına davanın açıldığı tarihten 4 ay sonrasını takip eden gün olan 03/09/2013 Tarih ve 28/04/2014 tarihine kadar yasal faiz uygulanmasına..." karar verildiğini, alacaklı vekili tarafından 2.086,88 TL yasal faiz bedelinin hatalı hesaplandığını, olması gereken 3.382,50 TL bedelin kurum tarafından 24/07/2014 Tarih ve 36102 sayılı yazı ile ödendiğini, ayrıca takipte 653.711,50 TL alacağa takip tarihinden sonra faiz talep edilmekle faize faiz...

Mahkememizce faize ilişkin şikayet sebepleri nedeniyle gerekli hesaplamaların yapılması için dosya bilirkişiye tevdi edilerek rapor temin edilmiştir. İbraz edilen bilirkişi raporunda faiz dönemleri, faiz oranı, gün sayısı ve işlemiş faiz tutarı tablolar halinde ayrı ayrı gösterilmiş olup bu haliyle rapor denetim ve hüküm kurmak için elverişlidir. Hesaba ilişkin ayrıntıları hükme esas alınan bilirkişi raporu ile de sabit olduğu üzere icra emri ile talep edilen işlemiş faiz tutarında da her hangi bir fazlalık bulunmadığı anlaşıldığından şikayetin reddine'' karar verildiği görülmüştür....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasına dair 24.04.2012 tarih, 2012/2715 Esas, 2012/3224 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Sair karar düzeltme nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu vekili takip dayanağı olan ... Tüketici Mahkemesinin 17.06.2004 tarih ve 2004/333 Esas 2004/371 Karar sayılı ilama aykırı olarak faize faiz işletildiğini bunun usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle şikayetlerinin kabulü ile icra emrinin kısmen iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı vekili tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvusunda; ilama aykırı faiz talep edildiğini ve müvekkilinin icra tahsil harcından muaf olduğunu açıklayarak faize itirazının kabulü ile yeniden hesaplama yapılmasını talep etmiştir. Mahkemece itirazın yasal 7 günlük itiraz süresi geçirildikten sonra yapıldığından bahisle şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte şikayet, yetki, borca, faize itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlular vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayet eden-borçlular vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İcra Dairesinin 2019/4536 esas sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açıldığını, icra emrinde 249.655,34TL ana para, 199.594,52TL faiz, 5.488,34TL %5 BSMV, 9.893,72TL masraf, 464.631,92TL toplam alacak olduğunu, ancak söz konusu ana para ve faizin neye ilişkin olduğunun icra emrinde belirtilmediğini, icra emrinde faizin yıllık %43.5 olduğunun belirtildiğini, ancak 199.594,52TL fahiş faiz tutarını nasıl hesaplandığının açıklanmadığını, faizin başlangıç ve bitiş tarihlerinin belirtilmediğini, faize ilişkin bir açıklamanın yer almadığını, bu nedenle iş bu faiz tutarına itiraz ettiklerini, ayrıca Mersin 1. İcra Müdürlüğünün 2019/4536 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla açılmış olduğundan dosyadaki tahsilatların da Mersin 1....

        Bu nedenledir ki, yerleşik yargısal uygulamada, ilamların infaz edilecek kısmının, hüküm bölümü olduğu, hükmün içeriğinin aynen infazı gerektiği ve gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili icra mahkemesinin ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip olmadığı kabul edilmiştir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 E. -1997/776 K.; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 E.-2006/85 K.; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 E.- 2008/453 K.; 03.03.2010 tarih, 2010/12-124 E.-2010/110 K. sayılı ilamları). Somut olayda; dayanak ilamda kıdem tazminatı ve fazla çalışma ücreti alacakları nın bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiziyle ödenmesine hükmedilmiş, diğer kalemler yönünden ise faize hükmedilmemiştir....

          İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 A.Ş.Vekili istinaf ve istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf mahkemesi tarafından verilen karar doğrultusunda alınan bilirkişi raporunda faiz miktarının fahiş derecede yüksek olduğunun tespit edildiğini, bilirkişi tarafından söz konusu faiz miktarının 748,90 TL olarak hesap edildiğini, bilirkişi tarafından hesaplanmış olan faiz miktarının da yüksek olduğunu, davalı kurumun davacı müvekkilinden faiz alacağının bulunmadığını, bilirkişi tarafından davalı şirkete yönelik faiz alacağına ilişkin tespitte bulunulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından hiçbir şekilde faiz alacağına hükmedilmemesi gerektiğini, buna rağmen yerel mahkeme tarafından faiz alacağına hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu, davalı kurumun hiçbir şekilde ilamlı icra takibi yolu ile faiz talep edemeyeceğini, davalı kurumun kötüniyetli olduğunu, yerel mahkeme tarafından %20 oranında kötüniyet tazminatına da hükmedilmesi gerekirken bu taleplerinin reddine karar verilmesinin...

          İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile usul ve yasaya uygun olarak düzenlendiğine kanaat getirilerek yeterli bulunan, denetime elverişli bilirkişi raporları doğrultusunda; 14.08.2012 ıslah tarihinden itibaren kamu bankalarının 1 yıllık USD mevduata fiilen uyguladığı en yüksek mevduat faiz oranları esas alınarak faiz hesaplandığında takip tarihi itibariyle talep edilebilecek işlemiş faizin 47.289,65 USD olduğu, bu alacak kalemlerine şikayet edilen takipte 75.326,54 USD faiz istenildiği, talep edilen işlemiş faizin 28.036,89 USD kısmının fazla olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile takipte fazla talep edilen işlemiş faizin 28.036,89 USD'sinin icra emrinden çıkartılmasına ve icra emrinin bu şekilde düzeltilmesine, sair itirazların reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            Bu durumda, takip talebinde işletilen faiz miktarı , faiz türü ve faiz başlangıç tarihlerinin usulsüz olduğuna dair itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekir. Dolayısıyla ilk derece mahkemesince bu itirazın esasının incelenmesi isabetsizdir. Diğer taraftan , Ereğli(Konya) İcra Dairesi’nin 22/09/2020 tarih ve 2019/76 TLMT. Sayılı yazısından 1871 ADA, 18 PARSEL, 13 BAĞ.BÖLÜM sayılı taşınmazın 131.000,00TL bedel ile satışının yapıldığı ve satışın kesinleştiği anlaşılmış ise de, cebri icra yoluyla takibe konu taşınmazın satılmış olmasının şikayet ve itirazın konusuz kalmasına sebebiyet vermeyeceği , kaldı ki 6 BB. sayılı taşınmazın satışının yapılmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesinin kararının HMK.nun 353- 1- b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına, 1- Davacının yetki itirazının Reddine, 2- Davacının takibin iptaline ilişkin talebinin Kısmen Kabulü ile, Adana 7....

            UYAP Entegrasyonu