Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kesin borç (anapara) rehninde, rehin sözleşmesinde belirtilen ana alacaktan başka TMK'nın 946. maddesi uyarınca takip giderleri ile faiz ve diğer fer'ileri de teminat kapsamına girmektedir. Haklarının ihlal edildiğini düşünen alacaklı üçüncü kişiler; varsa borçlunun temerrüdüne ilişkin itirazlarını sıra cetvelinin düzenlenmesi aşamasında ileri sürebilecek olup, bahsi geçen itirazları inceleme görevi icra mahkemelerine aittir. Somut olayda, şikayet dışı borçlu rehin veren ile şikayet olunan alacaklı arasında tanzim edilen 12.07.2012 tarihli rehin sözleşmesi içeriği dikkate alındığında, şikayet olunan lehine kesin borç (anapara) rehni kurulduğu anlaşılmaktadır. Yani bu rehin sözleşmesiyle takip giderleri ile faiz ve diğer fer'iler de teminat altına alınmıştır. Bahsi geçen sözleşmede borcun muacceliyetine ve faize ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı gibi dosya içeriğinde borçlunun takip öncesi temerrüde düşürüldüğüne dair savunma ve belge de yer almamaktadır....

    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin de temyiz dilekçesinde belirttiği ve HGK'nun 20.09.2006 tarih, 12-594/534 sayılı kararında da vurgulandığı üzere mahkemece yapılacak iş; tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranının sorulması ve hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması şeklinde olmalıdır. Somut olayda; taraflara banka ismi sorulmadığı, borçlunun şikayet dilekçesinde Ziraat Bankası ve Vakıfbank faiz oranlarının istenerek hesap yapılmasını istediği, mahkemece tensip kararı ile Halkbank, Ziraat Bankası ve Vakıfbank faiz oranlarının dosya içerisine alındığı ve bu bankaların oranlara göre 1 yıllık zaman dilimi içinde değişen faiz oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır....

      Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne, 2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair işlemin iptali ile ödenen vergilerin, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA, 3.Kararın, faize ilişkin hüküm fıkrasının, ödeme tarihiyle idareye başvuru tarihi arasındaki dönem için faize hükmedilmesine ilişkin kısmının BOZULMASINA, 4....

        Şikayet dilekçesinde, diğer şikayet sebepleri yanında fahiş faiz talep edildiği, bileşik faiz uygulaması yapıldığı, yapılan ödemeler gözetilmeden faiz hesaplanmasının doğru olmadığı yönündeki iddiaların duruşma açılıp gerektiğinde bilirkişi incelemesi ile sonuçlandırılması gerekir. Mahkemece, şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, taraflardan faize yönelik şikayet hakkındaki delilleri sorularak, ileri sürülen nedenler ve toplanan deliller doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken evrak üzerinde ve eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir....

          DAVA KONUSU : İŞLEMİŞ FAİZ VE ORANINA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 23....

          Uyuşmazlık; alacaklının ilama dayalı takipte, ilama aykırı faiz oranı üzerinden taleplerde bulunduğu ve icra müdürlüğünce ilama aykırı kapak hesabı yapılarak fazla borç çıkarıldığı iddiasına ilişkindir. Davacı, İstanbul Anadolu 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/29 Esas sayılı dosyasında takipte talep edilen faiz oranı ve işlemiş faize itirazda bulunmuş, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak yıllık %12,75 oranı üzerinden yapılan hesaplama sonucunda takip öncesi işlemiş faiz miktarı 5.099,11- TL olarak tespit edilmiş ve bu miktarı aşan işlemiş faiz yönünden icra emrinin iptaline kesin olarak karar verilmiştir....

          Şikayet olunan vekili, faize itirazın geçerli olması için faizin ne kadarına itiraz edildiği ve faiz oranının ne olması gerektiği hususunun açıklanması gerektiğini, itiraz dilekçesinde böyle bir açıklığın bulunmadığı gibi dilekçenin ikinci paragrafında %18 oranındaki faizin sadece kıdem tazminatı yönünden istenebileceği belirtilmek suretiyle takip talebindeki %18'lik faiz oranının kabul ettiğini, şikayetçi tarafın bu kabulü ile bağlı olduğunu, ayrıca takibe konu borcun diğer borçlu tarafından ödenerek icra dosyasının infazen kapatıldığını, bu sebeple takibin konusunun kalmadığını belirterek, istemin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Gerek icra dairesi ve gerekse sınırlı yetkili İcra mahkemesi ilamın infaz edilecek kısmını yorum yolu ile belirleme yetkisine sahip değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 08.10.1997 tarih ve 1997/12-517 Esas-1997/776 Karar; 22.03.2006 gün ve 2006/12-92 Esas-2006/85 Karar; 25.06.2008 gün ve 2008/12-451 Esas- 2008/453 Karar sayılı ilamları). Kural olarak, ilamda faize hükmedilmemişse, kesinleşmeden infazı istenemeyecek ilamlar hariç, karar tarihinden itibaren faiz talep edilebilir (HGK'nun 05.04.2000 tarih, 2000/12-739 Esas., 2000/746 Karar.) Somut olayda takip dayanağı ...' nin 26.06.2014 tarih ve 2013/405 Esas 2014/365 Karar sayılı ilamında “Açılan davanın kısmen kabulü ile, dava konusu yapılan ... mevkii, 1884 ve 1885 nolu parseller açısından 15.879,00 TL ecrimisil tazminatının davalılardan müştereken müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine” şeklinde hüküm kurulmuş olup anılan hükümde faize hükmedilmemiştir....

              Vergi Mahkemesi kararı, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 118 ve 122 nci maddeleri hükümlerine uygun bulunduğu cihetle, yasal dayanaktan yoksun taraflar temyiz isteminin reddiyle kararın onanmasının gerekeceği düşünülmüştür. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü: Dava, yükümlü kurum tarafından 1989 yılının Mayıs döneminde tahsil edilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin düzeltme şikayet yoluyla iadesi isteminin reddine ilişkin işlemin iptali ve ödenen vergi nedeniyle düzeltme şikayet yoluyla yapılan başvuru tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi istemiyle açılmış olup, mahkemece, banka ve sigorta muameleleri vergisinin ret ve iadesine, yasal faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir. Mahkeme kararının, banka ve sigorta muameleleri vergisinin ret ve iadesine yönelik kısmı yerindedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine işin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına, HUMK.nun 438. ve İİK'nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine yapılan takipte faize faiz işletildiğini, alacak kalemlerinden SGK primi ve SGK işsizlik primi kesintilerinin yapılmadığını ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu