Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili, kazaya karışan aracın ticari araç olması sebebi ile avans faizine hükmedilmesi gerektiğini belirterek davalı vekili ise maluliyet oranı ile hesap raporunun hatalı olduğunu, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinin teminat kapsamı dışında kaldığını, davacı lehine hükmedilecek vekalet ücretinin 1/5 oranında olması gerektiğini belirterek Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararına itiraz etmişlerdir. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyetince; davacı vekilinin faize ilişkin itirazının kabulüne, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazının kabulüne, diğer itirazların reddine karar verilmiştir....

    İTİRAZ A. İtiraz Yoluna Başvuranlar Uyuşmazlık Hakem Heyetinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı vekili itiraz başvurusunda bulunmuştur. B. İtiraz Sebepleri Davalı vekili itiraz dilekçesinde; yapılan ödeme ile tüm sorumluluklarını yerine getirdiklerini, kusur raporunu ve maluliyet raporunu kabul etmediklerini, hesaplamanın TRH 1,8 teknik faize göre yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik zararından sorumlu olmadıklarını, belirlenen tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, avans faize hükmedilmesinin hatalı olduğunu, vekalet ücretinin fazla hesaplandığını belirtmiştir. C....

      Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/10/2019 NUMARASI : 2017/607 ESAS - 2019/998 KARAR DAVA KONUSU : Faize itiraz KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı T3 tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde özetle; aleyhlerine başlatılan ilamsız icra takibine itiraz etmediklerinden takibin kesinleştiğini, ancak takipte talep edilen %108 faiz oranının fahiş olduğunu, takibin kesinleştiği tarihe kadar talep edilen bu faizin, kesinleşme tarihinden sonra ise devletin belirlediği faiz oranının uygulanmasını talep etmişlerdir....

        Borçlunun faize itirazında, olması gereken faiz oranını göstermemesi faiz oranına yapılan itirazı geçersiz kılmaz; oran göstermeksizin faize oranına yapılan itirazın; yasal faiz oranını aşan miktar için yapıldığı kabul edilmelidir. Borçlunun avans faiz oranına itiraz etmesi (halinde avans oranlarına göre hesap yapılması mümkün değil ise de,) yasal faiz üzerinden hesap yapılmasına engel teşkil etmez....

          Dış Hatlar Terminal binasında verilecek yiyecek ve içecek hizmetinden davalı şirket personelinin de yararlanması hususunda mutabakata varıldığını ve müvekkili tarafından edimlerin yerine getirilmesine rağmen davalının sadece 4.000 YTL tutarında ödemede bulunduğunu, bakiye borcun ödenmemesi üzerine girişilen takibe karşı davalının verdiği itiraz dilekçesinde asıl alacağı kabul ..., işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu öne sürerek iptali ile % 40 tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının sözleşme uyarınca müvekkilinden fahiş oranda faiz talep ettiğini faize ilişkin sözleşme maddesinin B.K.’nun 19/2. ve 20/1. maddeleri uyarınca geçersiz olduğunu öne sürerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

            kusurlu bulunmadığını bildirip, faize itiraz ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı ...’de, kusura ve faize itiraz ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre davanın kısmen kabulü ile 1.162,50 TL hasar ve 187,50 TL değer kaybı tazminat olmak üzere toplam 1.350,00 TL’nin 09.11.2009 tarihinden işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              na kredi kullandırıldığının tespit edildiği, asıl alacağa ve faize itiraz eden davalı ...'un 20.05.2002 tarihli kredi genel kredi sözleşmesinde imzasının bulunduğu, 05.10.2005 tarihli sözleşmede ise imzasının bulunmaması nedeniyle, bu davalı yönünden husumet yönünden davanın reddine karar verildiği, davalı ...'ın asıl alacağa bir itirazı bulunmadığından asıl alacak yönünden takibin kesinleştiği, ancak bu davalının 05.10.2005 tarihli sözleşmede imzasının bulunmaması nedeniyle, işlemiş faize yönelik itirazı yerinde görüldüğünden, ... yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verildiği, davalı ... Uygun'un 48.604,23 TL asıl alacak, 233.518,29 TL işlemiş faiz borcunun bulunduğu, sadece işlemiş faiz alacağına itiraz eden davalı ...'...

                Davalı/alacaklı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece imzanın aidiyeti konusunda dosyada bulunan uzman görüşleri ile bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermeden eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiğini, yeni bir heyetten rapor alınması taleplerinin kabul edilmemesinin ve reddedilmesinin yerinde olmadığını, davayı reddeden mahkemesinin borca, takibe ve faize yönelik itirazlarını incelemediğini, müvekkilinin takip alacaklısına borcu olmadığını, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve oranı ile diğer fer'ilerine itiraz edildiğini, para cezası tayinin doğru olmadığını, asıl alacak üzerinden tayin edilmesi gereken para cezasına itiraz ettikleri işlemiş faiz dahil edilere bulunan takip tutarı üzerinden tayin edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacı/borçlu vekili dava dilekçesinde bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte imzaya, borca, işlemiş faize, işleyecek faize ve oranına itiraz etmiştir....

                Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkar tazminatı ödemekle yükümlüdür. Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkar tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkar tazminatı, asıl alacak bakımından sözkonusu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkar tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Somut olayda; davacının icra takibinde bulunduğu alacağın hak edilip edilmediği yönünden davalı tarafından itirazda bulunulmuştur. Başka bir anlatımla hakkın özüne itiraz söz konusu olup uyuşmazlık yargılamayı gerektirmektedir. Olayda icra takibine geçildiğinde henüz mahkeme kararı kesinleşmediğinden alacağın likit olduğundan söz edilemez....

                  UYAP Entegrasyonu