Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine 100.000 YTL’lik bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü takibe girişildiğini, takipte ayrıca 8.000 YTL işlemiş faiz ile takipden sonrası için %96 temerrüt faizi talep edildiğini, kademeli faiz talep edilmediğinden yasal olmayan %96 faizle hesaplama yapılmasının doğru olmadığını ileri sürmüş ve icra takibindeki kademeli faiz oranı belirlenerek müvekkilinin şimdilik 10.000.00 YTL borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, icra dosyasında talep edilen faiz oranlarına ilişkin itirazların ancak icra mahkemesinde görülebileceğini, mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının icra dosyasında talep edilen faiz oranına yasal süresi içinde itiraz etmediğini, böylece faiz oranının kesinleştiğini belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

    O halde, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler gereğince mahkemece, icra emrindeki asıl alacak miktarı için, itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faizi miktarı ve işleyecek faiz oranı, ... akit tablosundaki %35 akdi faiz, %52,5 temerrüt faizi oranları esas alınmak suretiyle Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hesap hareketlerinden tespit edildiği belirtilen %18 akdi faiz oranının uygulanması ile bulunan akdi faiz miktarının ana paraya eklenip, çıkan miktar üzerinden hatalı temerrüt faizi oranı ile temerrüt faizi hesaplayarak mürekkep faiz uygulanması sonucunu doğuran bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : ... borçlusu ...'...

      takip başlamadan önce 26.08.2011 ve 26.09.2011 tarihlerinde nafaka borcuna ilişkin 300'er TL olmak üzere toplam 600,00 TL ödeme yapıldığını açıklayarak, takibin asıl alacak ve işlemiş faiz olarak toplam 6.966,28 TL 'lik bölümüne itiraz etmiştir....

        Somut olayda; borçlu vekilince icra müdürlüğüne sunulan 14/05/2014 tarihli dilekçe ile; “icra takibinde faizin fahiş miktarda olduğu, faizin yıllık %10'unun üzerindeki kısmına itiraz edildiği ve itirazın kabulü ile takibin bu miktar yönünden durdurulmasının” talep edildiği, icra müdürlüğünce 10/06/2014 tarihli karar ile takibin 268.365,98-TL (asıl alacak+işlemiş faiz=takip çıkış miktarı) yönünden devamına, işleyecek faiz yönünden ise takibin durdurulmasına karar verildiği, borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; yapılan itiraz doğrultusunda, işlemiş ve işleyecek faizin yıllık %10’unu aşan kısmına yapılan itirazın kabulü ile icra müdürlüğünün 10/06/2014 tarihli işleminin kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın, talebi aşar şekilde işlemiş faiz kaleminin iptaline ve takip tarihi itibariyle avans faiz oranının 11,75 oranından başlamak üzere değişen oranlarda uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

          30.07.2008 tarihine kadar işlemiş faizinin kendisine ödenmediğini, faiz alacağının tahsili için yaptığı icra takibine davalı tarafça da itiraz edildiğini belirterek 10.000 TL faiz alacağının tahsilini istemiş, 08.11.2010 günlü dilekçesiyle de talebini ıslah ederek istemini 42.175,59 TL’ye çıkarmıştır....

            Merkez Bankası'nca belirlenmekte olduğunu, 01/01/2014- 31/12/2014 tarihleri arasında akdi faiz oranının yıllık %24,24 temerrüt faiz oranının yıllık %30.24 olduğu 5464 sayılı yasa 26. Maddesinde kredi kartlarına uygulanacak azami faiz oranlarını belirleme yetkisini merkez bankasına bıraktığını, TCMB'nin her 3 ayda bir bu faiz oranlarını yayınladığını, davacı banka tarafından icra takibinde talep edilen faiz oranlarının da TCMB tarafından belirlenen üst sınırlar çerçevesinde bankaca belirlenen oranlar olduğu belirtilerek icra takip tarihi itibari ile davacının alacak miktarı hesaplanmıştır. HMK 355....

            KARAR Davacı, davalının telefon konuşma ücretini ödemediğini, yapılan takibe de haksız itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin 1374,50 YTl asıl alacak yönünden devamına, ,davacının işlemiş faiz ve takip sonrası işleyecek faiz oranı ile ilgili taleplerinin reddine, takip tarihinden sonra asıl alacağa yıllık %9 faiz oranının uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yapılan abonelik sözleşmesinde tahakkuk edilen ve faturada bildirilen alacağa faturadaki son ödeme tarihinden itibaren yine GSM şirketince bildirilen oranlarda aylık gecikme faizi uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından ibraz edilen ve davalı tarafından itiraz edilmeyen faturalarda aylık %6 gecikme faizi uygulanacağı belirtilmiştir....

              KARAR Davacı, davalının telefon konuşma ücretini ödemediğini, yapılan takibe de haksız itiraz ettiğini bildirerek itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının ödetilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, davalının asıl alacağa yönelik itirazının iptali ile takibin 1374,50 YTl asıl alacak yönünden devamına, ,davacının işlemiş faiz ve takip sonrası işleyecek faiz oranı ile ilgili taleplerinin reddine, takip tarihinden sonra asıl alacağa yıllık %9 faiz oranının uygulanmasına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında yapılan abonelik sözleşmesinde tahakkuk edilen ve faturada bildirilen alacağa faturadaki son ödeme tarihinden itibaren yine GSM şirketince bildirilen oranlarda aylık gecikme faizi uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Davacı tarafından ibraz edilen ve davalı tarafından itiraz edilmeyen faturalarda aylık %6 gecikme faizi uygulanacağı belirtilmiştir....

                Davalı borçlu 23.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, şirketlerinin alacaklıya böyle bir borcu bulunmadığını, ayrıca alacaklının kira bedellerine ilişkin herhangi bir ihtar ve bilgilendirme yapmadan takipten önceki dönem için de işlemiş faiz talep ettiğini, bunun hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle faize ve işlemiş faize de itiraz ettiğini, ayrıca söz konusu icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, takibin borçlunun ikametgahı olan Yenice İcra Müdürlüğünde başlatılması gerektiğini, bu nedenle yetkiye de itiraz ettiğini bildirmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

                  Mahkememizce dosya faiz hesabı yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, davacının hasarın 4.10.2010 tarihinde oluştuğu iddiasına göre bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya, davalı tarafından 04/10/2010 ile 16/03/2016 tarihleri arasında hesaplama yapılması gerektiğinden bahisle itiraz edilmiştir. Davalının bilirkişi raporuna karşı sunduğu itiraz dilekçesinde faiz hesabının 04/10/2010 tarihinden başlatılmasına itirazı olmaması karşısında faiz alacağının başlangıç tarihi yönünden Mahkememizce araştırma yapılmamıştır. 02/04/2018 havale tarihli ek rapordaki hesaplamaların denetime elverişli olmaması yanında gerek davalının itirazı gerek Mahkememizce de hesaplamanın hatalı yapıldığı kanaatine varılmakla, bilirkişiden davacının takip talebindeki işlemiş faiz talep tarihleri dikkate alınarak yeniden faiz hesabı yapılmak üzere 2. Ek rapor aldırılmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu