Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı alacaklı ,05.07.2013 tarihinde davalı borçlu aleyhine 2010 yılı Nisan ayı ila 2013 Temmuz(dahil) ayı arası kira alacağının tahsili için icra takibi başlatarak 30.100,00 TL asıl alacak,4.417,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 34.517,00 TL alacak talep etmiştir. Davalı borçlu 18.07.2013 tarihli itiraz dilekçesinde 24.800,00 TL borcu bulunduğunu belirterek bunun dışında kalan 9.717,00 TL alacağa kısmi itiraz etmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2022/4408 Esas sayılı dosyasında, davacı alacaklı banka tarafından davalılar aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlulara örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların faiz oranına, faiz miktarına ve asıl alacağın 2.225,00 TL'lik kısmına itiraz ederek icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı alacaklı banka tarafından itirazın kaldırılması ve takibin devamına ilişkin işbu davanın açıldığı anlaşılmıştır. Takibin dayanağının Beşiktaş 17....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklılar vekili tarafından borçlu aleyhine ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19.03.2009 tarih 2003/390 Esas ve 2009/324 Karar sayılı ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibine başlandığı, örnek 4-5 icra emri tebliği üzerine borçlu vekilinin İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, asıl alacağa fazla faiz talep edildiğini ileri sürerek faize itiraz ettiği, mahkemece takibe kadar işlemiş faiz kaleminin 377.857,87 TL yasal faiz olarak düzeltilmesine karar verildiği hükmün alacaklılar vekili tarafından temyiz edildiği anlaşılmıştır....

      Bu durumda takip tarihinden sonrası için takip konusu ipotek limiti kadar olan alacağa uygulanması talep edilen yıllık %51 faiz oranı yerinde olmadığından, davacının takipte talep edilen faiz oranına yönelik şikayetinin bu nedenlerle kabulü ile icra emrinde takip sonrası için talep edilen yıllık %51 faiz oranının iptaline karar verilmesi gerekirken, Mahkemece bu isteminde de reddedilmesi yerinde olmamıştır. Davacı, ipotek hakkına da itiraz etmiş ise de; icra mahkemesinde ipotek resmi senedinin geçersizliğinin tartışılması mümkün değildir....

      İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanununun 104/son maddesi ile 3095 sayılı Yasanın 3üncü maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Bu halde, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmelidir. Somut olayda iş sözleşmesinin kim tarafından ve haklı veya haksız sebeple feshedildiği konusunda yargılama yapılmış, belgeler incelenmiş, tanık beyanları değerlendirilerek, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı talepleri ile birikmiş faiz alacağının hesaplanması için bilirkişiden rapor aldırılmış olup alacağın likit olduğundan söz edilemez....

        Borçlu belirli bir alacak için yapılan icra takibinde borcun bir kısmına itiraz etmek istediğinde, itiraz ettiği kısmı açıkça göstermek zorundadır. Borçlu buna uymaz ve borcun tamamına itiraz ederse, itirazın iptali davası sonucunda borçlu olduğu miktar bakımından icra inkâr tazminatı ödemekle yükümlüdür (Yargıtay 9. HD. 4.4.2008 gün 2007/14360 E, 2008/7511 K.). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir....

          İcra Müdürlüğünün .... esas sayılı dosyasından ilamsız icra yolu ile tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan icra takibinde davalı borçluların yetkiye ve faiz borcuna itiraz ettiklerini, ancak davalının itirazında haksız olduğunu, bu nedenle davanın kabulüne, borçlu davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline, itirazında haksız olan borçlu davalının takip konusu alacağın %20'sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davaya konu edilen icra takibinde takibe esas talep edilen faiz oranının %39 gibi fahiş bir faiz oranı uygulandığını, yasal faiz oranı dahil %9 iken yasal faizin dört katından da fazla bir faiz oranının Yargıtay kararları ışığında da kabul edilemez olduğunu, davaya esas olarak yapılan takibe esas alınan asıl alacağa itiraz edilmediğini, davacı takibe ait haciz vs....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı kurum tarafından asıl alacağa kısmen itiraz edildiğini, asıl alacağın itiraz edilmeyen kısmına ilişkin vekalet ücreti, işleyecek faiz miktarı ve icra giderleri yönünden davacı borçlu kurumun sorumluluğu bulunduğunu, itiraz edilmeyen asıl alacağın fer'isi niteliğindeki faiz ve vekalet ücretine itiraz edilmesinin hiçbir hukuki mantığı bulunmadığını, davacı borçlu tarafça icra takibi başlatılmasına sebebiyet verildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "...Dava, Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2019/6024 Esas (kapatılan 3. İcra Müd. 2016/4839 Eski Esas) sayılı dosyasında 17/08/2020 tarihli dosya hesabına istinaden düzenlenen 17/08/2020 ve 26/08/2020 tarihli 41.466,38 TL miktarlı bakiye borç muhtırasının iptaline dair şikayettir....

            Taraflar arasındaki tebligat usulsüzlüğü şikayeti, borca kısmi itiraz, kambiyo vasfına itiraz, çek komisyon bedeline ve tazminatına itiraz ve faiz oranına itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabul, kısmen reddine, çek tazminatı olan 14.859,00 TL yönünden takibin iptaline, çek komisyonuna ve borca ilişkin itirazının reddine, çekin kambiyo vasfına haiz olmadığına ilişkin itirazının reddine, davacının ödeme emrinin tebliğine ilişkin ıttıla tarihinin tespitine yönelik şikayet konusu kesinleşmiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına, davacının faiz oranı türü ve miktarına yönelik itirazının kabulüne, faiz oranının 9,75 olduğunun, faiz türünün avans faiz olduğunun tespitine karar verilmiştir....

              Böylece itiraz edilmeyen kısım yönünden takibin kesinleştiğinin kabulü gerekir. Hal böyleyken, mahkemece; davalının itirazının kısmi itiraz olduğu gözetilmeden takibin tamamına itiraz varmış gibi değerlendirme yapılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu