Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bununla birlikte, TTK'nun 8. maddesine göre; ticari işlerde temerrüt faiz oranı serbestçe belirlenebileceğinden TBK'nun 88. ve 120. maddelerinde aktî ve temerrüt faizi ile ilgili sınırlamaların ticari işler bakımından uygulanabilirliği bulunmamakta ise de, anılan hükümlerle getirilen kısıtlamaların ticari nitelik taşımayan işler bakımından uygulanması zorunludur. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, takip talebinde istenen faiz oranının türünün belirtilmesi ya da istenen faiz oranının o tarihte uygulanan yasal veya ticari faiz oranlarından birine denk gelmesi durumunda, o cins faiz oranının istendiğinin kabulü gerekeceğinden ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmemiş olsa dahi, faizin, istenen faiz türüne göre ve değişen oranlarda hesaplanması gerekir. Ancak, takipte talep edilen ve itiraz edilmeyerek kesinleşen işleyecek faizin türünün gösterilmemesi ve oranının yasal ya da ticari faiz oranlarından birine denk gelmemesi halinde aynı sonuca varılamaz....

    Davalı borçlu 31.07.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, kira alacağının hangi aylar ve yıllara ait olduğu ve aylık kira miktarlarının belli olmadığını, bu yönüyle takibin yasal olmadığını, TBK’nun 344.maddesi uyarınca artış şartının ÜFE oranını geçmemek üzere geçerli olduğunu, bu fiyatı geçemeyeceğini, ayrıca % 60 faiz oranına ve faiz miktarına da itiraz ettiklerini, faiz miktarının 1.756,44 TL olması gerektiğini, kalan miktarına itiraz ettiklerini bildirerek borca, faiz oranına ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur....

      Borçlunun 11.3.2014 tarihinde icra takibine itirazı üzerine, 12.3.2014 tarihinde icra müdürlüğünce; asıl alacağın 133.787,06 TL'lik kısmına, vekalet ücretinin tamamına, icra giderlerinin tamamına, işleyecek faiz ve oranın tamamına itiraz ettiğinden bu belirtilen kısımlar ile 133.787,06 TL yönünden takibin itiraz edilen kısmının durdurulmasına, 186.320,32 TL yönünden takibin devamına karar verildiği anlaşılmakla, kabul edilen asıl alacak kısmı dışında işleyecek faiz ve oranı yönünden borçlunun itirazı bulunduğundan bu kısımlar yönünden de duran takipte, alacaklı tarafından itirazın kaldırılması/iptali yönünde bir karar sunulmadan takipte kesinleşen 186.320,32 TL ana para dışında işleyecek faiz ve vekalet ücreti ile icra masrafları da istenemeyeceğinden, bakiye kısmın borçluya iadesi yönündeki memur işlemi yerindedir....

        İİK'nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamedeki kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Somut olayda, İİK'nun 150/ı maddesinde öngörülen kurallara göre, borçlu ... Oto Kiralama Tar. Nakl.ve Tur. San. Tic.Ltd.Şti. adına çıkarılan ve ... 12. Noterliği'nce düzenlenen 04/02/2009 tarih ve 02953 yevmiye numaralı ihtarnamenin 05/02/2009 tarihinde tebliğ edildiği ve anılan ihtarnameye borçlu şirket tarafından itiraz edilmediği anlaşılmaktadır....

          Ltd.Şti. hesabında bulunan paraya bloke koyarak yaklaşık 140.000,00 TL'yi davacının hesabına aktardığını, davalı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmesi nedeniyle kesinleşmiş bir hesap katı bulunmadığından icra emri gönderilemeyeceğini, takip konusu ipoteğin kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermeyip üst sınır ipoteği olması nedeni ile de müvekkiline icra emri gönderilemeyeceğini, takipte hem ipotek belgelerine hem genel kredi sözleşmesine dayanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ipotek akit tablosunda yer alan faiz ile işlemiş faizin farklı olması nedeniyle kesin bir faiz oranı olmadığından takibin iptali gerektiğini, işleyecek faiz oranını fahiş olduğunu, limiti aşan takip yönünden iptal kararı verilmesi gerektiğini, ipoteğin üst sınır ipoteği olması nedeni ile faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, temerrüt faiz oranlarının ihtarname ve sözleşmelerdeki faiz oranlarından farklı olması ve takip talebinde bazı alacak kalemleri için faiz istenilmemesinin...

          Ltd.Şti. hesabında bulunan paraya bloke koyarak yaklaşık 140.000,00 TL'yi davacının hesabına aktardığını, davalı banka tarafından gönderilen hesap kat ihtarnamesine itiraz edilmesi nedeniyle kesinleşmiş bir hesap katı bulunmadığından icra emri gönderilemeyeceğini, takip konusu ipoteğin kayıtsız ve şartsız bir para borcu ikrarını içermeyip üst sınır ipoteği olması nedeni ile de müvekkiline icra emri gönderilemeyeceğini, takipte hem ipotek belgelerine hem genel kredi sözleşmesine dayanılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ipotek akit tablosunda yer alan faiz ile işlemiş faizin farklı olması nedeniyle kesin bir faiz oranı olmadığından takibin iptali gerektiğini, işleyecek faiz oranını fahiş olduğunu, limiti aşan takip yönünden iptal kararı verilmesi gerektiğini, ipoteğin üst sınır ipoteği olması nedeni ile faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, temerrüt faiz oranlarının ihtarname ve sözleşmelerdeki faiz oranlarından farklı olması ve takip talebinde bazı alacak kalemleri için faiz istenilmemesinin...

          Mahkemece davacının esasen ödeme emrinde yer alan faiz oranı ve miktarına itiraz ettiği, takip bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü takip olduğu için borçlunun faize itirazlarını ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içinde şikayet yoluyla ileri sürmesi gerektiği, davacı-borçlu takipten 18/04/2003 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğüne ve yasal süre içinde borca ve faize itiraz etmediğine göre iş bu davaya konu faiz oranı ve miktarının kesinleştiğini, alacaklının kötüniyetle takip yaptığına dair delil de sunulmadığı gerekçeleri ile hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

            ettiklerini, borçlu müvekkili tarafından imzalanan kredi sözleşmesinde, akdi faiz oranının yıllık 14,42 olduğunu, anaparaya, sözleşme hükümlerine aykırı olarak, yıllık % 18,75 faiz uygulanmasının da yasaya aykırı olduğunu, alacaklı bankanın, takip tarihine kadar olan sürede, akdi faiz uygulaması gerekirken, temerrüt faizi uyguladığını, yasaya uygun şekilde hesap kat şartını gerçekleştirmemiş bankanın bir de akdi faiz yerine temerrüt faizi uygulayarak yasaya aykırı davranmış olması sebebiyle gönderilmiş ödeme emrinin iptal edilmesi gerektiğini, faiz oranına, işlemiş faize ve fer'ilerine de itiraz ettiğini belirterek icranın geri bırakılmasına, icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

            İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporunda sözleşme ve ipotek senetlerindeki faiz oranlarına göre hesaplama yapılmış olup, kararlaştırılan faiz oranlarının fahiş olduğu iddiası huzurdaki davada dinlenmez. Hesap kat ihtarnamesine yasal süresi içinde itiraz edilmediğinden ihtarnamedeki alacak kesinleşmiş olduğundan, raporda yalnızca faiz yönünden hesaplama yapılması doğrudur. Hesaba esas alınan faiz oranları ve faiz dönemleri isabetli değerlendirilmiş olup, rapor hüküm vermeye yeterli ve denetime elverişli olduğundan davacı vekilinin istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

            arasında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmesinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, kredi geri ödemelerinin aksaması üzerine hesabın kat edilerek noter kanalı ile borçlulara tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı kefilin asıl borcun 30.000,00 TL’lik kısmına, işletilen faize ve faiz oranına itiraz ederek takibi durdurduğunu, uygulanan faiz oranlarının sözleşmeye uygun olduğunu ileri sürerek davalının takibe vaki kısmi itirazının iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, husumetin kredi sözleşmesinin asıl borçlusuna yöneltilmesi gerektiğini, uygulanan faiz oranının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu