Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı kiralayan tarafından başlatılan icra takibinde 2012 yılı Ekim ayı bakiye kira alacağı 25,00 TL ve işlemiş faizi 3,56 TL ile, 2012 Kasım ayı ila 2013 yılı Ekim ayları açıklamasıyla 11 aylık kira alacağı 3.575,00 ve işlemiş faizi 348,44 TL, 2013 yılı Ekim ayı ila 2014 yılı Mayıs ayları açıklamasıyla 8 aylık kira alacağı 2.800,00 TL ve 68,00 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 6.400,00 TL asıl alacak ve 420,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiştir....

    Yasada, “uygulanan en yüksek faiz” sözcüklerine yer verilmiş olmakla bahsi geçen faiz oranının uygulanıp uygulanmadığı tespit olunmalıdır. Bankaların belli dönemlerde T. C. Merkez Bankasına uygulayabileceklerini bildirdikleri faiz oranı filen uygulanmış olmadıkça ücret yönünden dikkate alınmaz. Bankaların uyguladıkları faiz oranları bir ya da birkaç aylık veya bir yıllık vadelerle belirlenmektedir. Bunlardan en uzun vade bir yıl olup, en yüksek faiz oranı da bir yıllık mevduata uygulanmaktadır. Bu durumda ücret alacağı için uygulanması gereken faiz, ödeme gününün kararlaştırıldığı ya da temerrüdün gerçekleştiği zamanda bankalarca bir yıllık mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı olmalıdır. Aynı alacak için ikinci yılın başlangıcındaki en yüksek banka mevduat faizinin belirlenerek uygulanması, gecikme daha da uzunsa takip eden yıllar için de aynı yönteme başvurulması gerekir. Yıl içinde artan ve eksilen faiz oranları dikkate alınmaz....

      SONUÇ: Temyize konu kararın hüküm fıkrasının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla mesai ve genel tatil alacaklarına ilişkin kısımlarının tamamen çıkartılarak, yerlerine; "a-Davacının kıdem tazminatı alacağı talebinin kabülü ile brüt 1.801,61 TL alacağın; 100,00 TL sının fesih tarihi olan 24.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.701,61 TL sının ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak, b-Davacının ihbar tazminatı alacağı talebinin kabülü ile brüt 1.397,10 TL alacağın; 100,00 TL. sının dava tarihi olan 16.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 1.297,10 TL sının ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak, c-Davacının fazla mesai ücreti alacağı talebinin kabülü ile brüt 4.061,43 TL alacağın; 100,00 TL sının dava tarihi olan 16.04.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, 3.961,43 TL sının ıslah dilekçesinde faiz talep edilmediğinden faizsiz olarak, d-Davacının...

        . - K A R A R - Hükmüne uyulan, Dairemizin 17.10.2002 tarih 6273-6761 sayılı bozma ilamında "16.2.1999 tarihinde 9.220.334.558.TL üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçilmiş üzerinde 16.000.000.000.TL limit ipoteği bulunan taşınmaz 14.200.000.000.TL'ye satılmıştır.Davacı daha sonra 14.1.2001 tarihinde ipotekle karşılanamayan alacağı için bu davaya esas takibe geçmiştir. İpotekli takip dosyasına konu alacak anapara alacağı olduğundan ödeme tarihi itibariyle bankanın faiz alacağı saptanıp bu meblağ üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi, faize faiz yürütülmemesi gerekir". denilmiştir....

          Ancak, faiz isteğinin ayrı bir davaya konu yapılması halinde, dava tarihi itibariyle asıl alacağın ödenmemiş olması, ödenmiş ise de ihtirazi kayıt konulması şarttır. Aksi halde faiz alacağı da sona ermiş sayılır....

          Bu durumda mahkemece, davacıya dava dilekçesinde talep ettiği 45.000,00 TL içerisinde ne kadarının çıkma payı alacağı, ne kadarının huzur hakkı alacağı olduğu, buradan hareketle ıslah dilekçesindeki taleplerinin de aynı şekilde ne kadarının çıkma payı alacağı, ne kadarının huzur hakkı alacağı olduğu açıklattırıldıktan sonra davacının çıkma payı alacağına 14.03.2012 tarihinden itibaren faiz talep edebileceğinden çıkma payının bu tarihten dava tarihine kadar faizi hesap ettirilip çıkma payı asıl alacağının tamamına dava tarihinden itibaren faiz işletilmeli, huzur hakkı alacağına ise dava dilekçesinde istenilen miktara dava tarihinden, ıslah tarihinden itibaren istenilen miktara ıslah tarihinden itibaren faiz işletilerek hüküm altına alınması gerekirken, tüm bu hususlar düşünülmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır....

            Takipte istenen işlemiş faiz toplamının 4.783,52 TL olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda da kıdem tazminatı işlemiş faiz tutarının 3.540,54 TL , ücret alacağı işlemiş faiz tutarının 128,82 TL , ulusal bayram ve genel tatil ücreti faiz tutarının 249,51 TL olarak belirlendiği anlaşılmakla, gerek takipteki işlemiş faiz tutarı , gerekse mahkemece iptaline karar verilen faiz tutarının bunun dışında kalan tutarın İİK'nun 363.maddesi ve Ek1.madde hükümleri nazara alındığında, Takip miktarı ve istinafa konu miktarın istinaf kanun yoluna müracaat sınırı olan 12.600,00 TL'yi aşmayıp miktar itibarı ile kesin nitelikte olduğundan davalının istinaf dilekçesinin HMK nun 352- 346 ve İİK nun 363/1 maddeleri gereğince reddine dairemizce oy birliği ile karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. HÜKÜM : Nedenleri yukarıda acıklandığı üzere; 1- Bakırköy 6....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/06/2021 NUMARASI : 2019/783 ESAS - 2021/1394 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davacı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan ilamlı icra takibinde, ilama aykırı oran ve miktarda faiz talep edildiğini, kıdem tazminatı ile fazla çalışma alacağı, hafta tatili alacağı, ulusal bayram genel tatil alacağı ve ücret alacağı yönünden talep edilen faiz oranı ve miktarının fahiş olduğunu beyan ederek takibin iptali yada faiz yönünden takibin düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, 05.05.2015 tarih ve 2014/550 E., 2015/185 K. sayılı kararla davanın reddine karar verilmiş, Dairemizin 09.09.2015 tarih ve 2015/18800 E., 2015/25038 K. sayılı kararıyla “işlemiş faizalacağı talebi açısından kesin hüküm olmadığından davanın esasına girilmesi gerekirken” gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozmaya uyularak 23.11.2017 tarih ve 2015/759 E., 2017/437 K. sayılı kararla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı, davalı vekili yasal süresi içinde temyiz etmiştir. E) Gerekçe: Davacı vekili ... ... 11. İş Mahkemesinin 2011/204 E., 2013/60 K. sayılı dosyasındaki kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma alacaklarından mahkeme kararında faiz yürütülmeyen kısımlara yönelik olarak işlemiş faiz alacağı talebi ile 23.10.2014 harç tarihli dava dilekçesi ile dava açmış, Mahkemece bozma üzerine yapılan yargılama sonunda bu dört kalemin işlemiş faiz alacağına hükmedilmiştir....

              işindeki fazla ödeme iddiası ile ödenmediğini, alacağı karşılığında davalıya teminat mektubu verdiğini, bundan sonra 16.06.2004 tarihinde tahsil edebildiğini, ... işiyle ilgili olarak da herhangi bir fazla ödemenin tespit edilemediğini belirterek, 221.434,16 TL alacağının temerrüt tarihi 31.05.2002 ile ödeme tarihi 16.06.2004 arasındaki faiz alacağı ile teminat mektubu masrafından alacağının tahsilini istemiştir. Mahkemece ıslah da dikkate alınarak dava 319.793,96 TL üzerinden kabul edilmiştir. Davacının teminat mektupları dışındaki alacak talebi munzam zarara ilişkin olmayıp faiz alacağıdır. 3065 Sayılı KDV Kanunu'nun 1. maddesinde KDV'nin konusunu oluşturan işlemler sayılmış olup, mal ve hizmet alımları içerisinde faiz geliri sayılmadığından faiz alacağına KDV uygulanması mümkün olmadığı gibi, hüküm altına alınacak faiz alacağına faiz uygulanması da BK'nın 104/son maddesine aykırıdır....

                UYAP Entegrasyonu