Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf, sahtecilik HÜKÜMLER : Mahkûmiyet Sanık hakkında kurulan hükümlerin; karar tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan usul hükümleri gereği temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü: I. HUKUKÎ SÜREÇ 1. Kızıltepe Cumhuriyet Başsavcılığı'nın, 2012/1088 Esas sayılı iddianamesi ile sanığın, başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suretiyle yarar sağlama, kaybolmuş veya hata sonucu ele geçmiş eşya üzerinde tasarruf, resmi belgede sahtecilik suçlarından cezalandırılması ve hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması talep olunmuştur. 2. Kızıltepe 2....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacı erkeğin boşanma isteminin kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, davalının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile dava tarihi itibariyle davalı kadına için aylık 2.000 TL, müşterek çocuklar lehine aylık 1.000 'er TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, birleşen (Kocaeli 4 Aile Mahkemesinin 2019/379 E. ) dosyada, davacı kadının zinaya dayalı boşanma isteminin reddine, davacı kadının ,genel nedene dayalı boşanma isteminin kabulü ile, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine, dosya ile birleşen (Kocaeli 3 Aile Mahkemesinin 2018/460 E.) dosyada; davacı kadının davalı erkeğin tasarruf yetkisinin kısıtlanması yönündeki TMK 199 maddeye dayalı isteminin reddine,karar verilmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davacı erkeğin boşanma isteminin kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, davalının tedbir nafakası isteminin kısmen kabulü ile dava tarihi itibariyle davalı kadına için aylık 2.000 TL, müşterek çocuklar lehine aylık 1.000 'er TL tedbir nafakasının davacı erkekten alınarak davalı kadına verilmesine, birleşen (Kocaeli 4 Aile Mahkemesinin 2019/379 E. ) dosyada, davacı kadının zinaya dayalı boşanma isteminin reddine, davacı kadının ,genel nedene dayalı boşanma isteminin kabulü ile, tarafların TMK 166/1 maddesi gereğince boşanmalarına, davacı kadının maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine, dosya ile birleşen (Kocaeli 3 Aile Mahkemesinin 2018/460 E.) dosyada; davacı kadının davalı erkeğin tasarruf yetkisinin kısıtlanması yönündeki TMK 199 maddeye dayalı isteminin reddine,karar verilmiştir....

    Ancak,eşin aile konutuyla ilgili tasarruf işlemi,açık rızası alınmayan eş bakımından "yolsuz tescil" niteliğinde olacağından;daha sonra eşle işleme girişen kimseden ayni hak iktisap eden kimse olursa,bu kişi TMK. 1023.maddesindeki iyiniyet karinesinden yararlanabilecektir....

      Ancak toplanan delillerden kadının tasarruf yetkisinin kısıtlanması talebinin başlangıçta yerinde ve haklı olmadığı,erkeğin aile yükümlülüklerini yerine getirmeme amacına yönelik tasarruflarda bulunduğu/bulunacağı hususunun ispatlanamadığı,bu hali ile erkek lehine bu talep yönünden ücreti vekalete hükmedilmesi gerektiği ,erkek vekilinin bu husustaki istinaf sebebinin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Erkeğin karşı davasındaki boşanma davası kabul edilmiş,ancak yaptığı giderlerin kadından alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir.Oysa HMK 323 ve müteakip maddeleri gereğince yargılama giderlerinin aleyhine hüküm tarafa yüklenmesi gerekmektedir.Erkeğin bu husustaki istinaf sebebi yerinde olduğundan dairemizce bu yönde yeniden hüküm tesisi gerekir....

      tesisine,her iki tarafında sair istinaf sebeplerinin esastan reddine; 2- )A-)İlk Derece Mahkemesinin "Davalı-karşı davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin talebinin reddine"şeklindeki hüküm fıkrasının ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kapsamında; Davacı-davalı kadının taşınmaz ve araç ile ilgili tasarrufun kısıtlanması talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, B-)İlk Derece Mahkemesinin "Davacı-karşı davalı eş için belirlenmiş olan aylık 2.000 TL.tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına,Davacı-karşı davalı boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla TMK 175.maddesi uyarınca davacı-karşı davalı eş için belirlenmiş olan aylık 2.000 TL.tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak sürdürülmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine",şeklindeki hüküm fıkrasının ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kapsamında; Davacı-davalı kadın lehine boşanma dava tarihi olan 20.08.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak...

        tesisine,her iki tarafında sair istinaf sebeplerinin esastan reddine; 2- )A-)İlk Derece Mahkemesinin "Davalı-karşı davacının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin talebinin reddine"şeklindeki hüküm fıkrasının ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kapsamında; Davacı-davalı kadının taşınmaz ve araç ile ilgili tasarrufun kısıtlanması talebinin konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, B-)İlk Derece Mahkemesinin "Davacı-karşı davalı eş için belirlenmiş olan aylık 2.000 TL.tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına,Davacı-karşı davalı boşanma ile yoksulluğa düşeceği anlaşılmakla TMK 175.maddesi uyarınca davacı-karşı davalı eş için belirlenmiş olan aylık 2.000 TL.tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra yoksulluk nafakası olarak sürdürülmesine,fazlaya ilişkin talebin reddine",şeklindeki hüküm fıkrasının ortadan kaldırılmasına ve yeniden hüküm kapsamında; Davacı-davalı kadın lehine boşanma dava tarihi olan 20.08.2015 tarihinden itibaren geçerli olmak...

          Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm (rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır. Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

            Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz (TMK m. 194/1). Bu hüküm, aile konutuyla ilgili tasarruf yetkisinin kanundan doğan sınırlandırması niteliğinde olup, taşınmazın tapu kütüğünde konutla ilgili bir şerh bulunmasa bile, bu taşınmaz üzerinde sonradan kazanılan hakların sahipleri konutun "aile konutu" olduğunu ve kendileriyle akdi ilişkiye giren şahsın evli olduğunu biliyor iseler, şerhin yokluğuna yaslanarak iyi niyet iddiasında bulunmazlar. Aile konutu üzerinde, alacağına karşılık lehine ipotek tesis edilen davalı ...'in konut üzerinde hak sahibi olan diğer davalı ile daha önceden süre gelen bir ticari ilişkisinin olduğu, taşınmazın "aile konutu" ve işlemin diğer tarafının evli olduğunu bildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Bu durumda iyi niyetli olduğu kabul edilemez ve kazanımı korunamaz....

              Sonra, her bir eşin alışkanlıkları, ekonomik ve sosyal statüleri gözetilerek, kişisel harcamaları ile ayrıca kocanın 743 sayılı TKM'nin 152. maddesi gereğince evi geçindirme yükümlülüğü nedeniyle yapabileceği harcama, eşlerin kendi gelirlerinden düşülerek, gerçekleştirebilecekleri tasarruf miktarları ayrı ayrı tespit edilmeli, daha sonra her eşin tasarruf miktarının, birlikte yaptıkları toplam tasarruf miktarı içerisindeki oranı belirlenmelidir. Her bir eşin bulunan bu tasarruf oranı, çalışmaları karşılığı elde ettikleri gelirleriyle malın alımına yaptıkları katkı oranı olarak kabul edilerek, tasfiyeye konu malın dava tarihi itibariyle belirlenecek sürüm(rayiç) değeri ile çarpılmak suretiyle katkı payı alacak miktarları hesaplanır. Sözü edilen değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülmesi durumunda konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır....

                UYAP Entegrasyonu