Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

    Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

      Mahkemece talep göz önünde bulundurularak davacının mal rejiminin tasfiyesi ile taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına yarısının tescili isteği hakkında bir karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeksizin talep edilmemesine rağmen, yazılı şekilde alacağa hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 1.820,00 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 20.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı-davacı ... vekili, birleşen dava dosyasında 14 nolu meskenin davacı erkeğin anne ve babasından verilen para ile alındığı ancak davalı kadının baskısı ile tapuda taraflar adına 1/2'şer kayıtlandığını izah ederek taşınmaz veteriner kliniği olarak kullanıldığından üstün yarar nedeniyle tapu kaydının iptali ile davacı erkek adına tescili, bu mümkün olmadığı takdirde 10.000. 00 TL alacağın tahsilini talep etmiş, 14.09.2015 tarihli harcını yatırmak suretiyle sundukları dilekçe ile talep miktarını 106.720.63 TL olarak yükseltmiştir....

          nın bu hanedeki kaydının iptali, onun yerine ...TC nolu ...'nun mevcut kimlik bilgileri ile baba hanesine de tescili ve evlilik hanesi ile bağ kurulmak suretiyle nüfus kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Aile Mahkemesinin 2020/393 Esas ve 2021/760 Karar sayılı hükmü gereği 01.02.2022 tarihi itibariyle kesin olarak evlilik birliklerinin temelden sarsılması gerekçesindenboşanma yoluyla evlilik birliklerini sona erdirmişlerdir. ... davalı T4 evlilik birliğiyle sona eren aile konutu şerhinin bitiminden hemen sonrası taşınmazı işyerindeki patronu T3 adlı diğer davalıya 11.02.2022 tarihli satış işlemiyle devir ve teslim etmiştir. Davalı eş T4 söz konusu satış işleminde, müvekkilin de evlilik birliği sürecindeki katkılarını göz ardı etmiş olup boşanma sürecinin kesinleşmesinin hemen ardından gerçekleştirdiği bu tutumla maddi çıkar sağlama saikiyle hareket etmiştir....

            Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri ... ile ...’ın, 1999 yılında birlikte yaşamalarından 2001 yılında ... adında bir kızlarının dünyaya geldiğini, ...’un 10.03.2002 doğumlu ve 28.03.2003 tescil tarihli olarak anasının soyadı ile (...) onun hanesine babasının ... olduğu gösterilip kaydının yapıldığını, 17.05.2005 günü de resmen evlendikten sonra ...’un bu kez 01.03.2001 doğumlu olarak 18.10.2007 tarihinde evlilik içinde doğmuş gibi yeniden nüfusa kaydedildiğini ileri sürerek ... ana hanesindeki kaydının iptalini istemiş; mahkemece ...’un ana ve baba hanelerindeki kaydının aynı kişiye ait olduğu konusu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiştir....

              Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydının düzeltimi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, " davacının gerçekte evli olmadığı halde nüfus kayıtlarına göre 25/09/1995 tarihinde ... adlı bir şahıs ile evli olduğunu ve bu evlilikten ... isimli bir kız çocuğu olduğunu gerçekte davacının Türkiyede hiç evlenmediğini iddia ederek nüfus kaydındaki evlilik kaydının ve çocuğunun bulunduğuna ilişkin kaydın iptalini talep ettiği anlaşılmıştır. Davacı her ne kadar nüfus davası olarak bu davayı mahkememizde açmış ise da davacının talebinin evlilik kaydının iptaline ilişkin olduğu " gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. ... 7. Aile Mahkemesince ise davanın, nüfus kaydında düzeltim davası olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda; davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ... ... ( ...)...

                Somut olayda; davacı murisi olan annesinin büyük annesi ile büyük babasının evlilik kayıtlarının tescili ve alt soyunun saptanarak nüfusa tesciline karar verilmesini talep etmektedir. Bu durumda nüfus kaydına ilişkin düzeltme kapsamında kalan ve çekişmeli olan uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince .... 9. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 26.06.2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....

                  Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır. Yukarıda yapılan açıklamalar dikkate alındığında, davanın, davacının gerçeğe aykırı beyanla oluşan ... hanesindeki nüfus kaydının iptali isteminin mahkemenin kabulünde olduğu gibi soybağının reddi değil, yanlış nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup, bu dava yönünden herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre de bulunmamaktadır. Davacının genetik babasının ... olduğunun tespiti talebinin ise, ancak davacının ... hanesindeki nüfus kaydının iptalinden ve ... ile davacı arasında kurulan soybağının reddedilmesinden sonra değerlendirilmesi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu