Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

e yapılan satışın muvazaalı olduğu iddiası ile iptali ve davalı eş adına tescili, bunun yanında davalı eşe dönecek tapu kaydının eşler arasındaki mal rejimi gereğince tasfiye edilerek yarı paya ait tapu kaydının iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde alacak isteğinde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Üçüncü şahsa geçen bağımsız bölüme ait tapu kaydının iptali ile eski malikine (yani davalı eş ...'a) dönüşünün sağlanması ile ilgili davayı açmakta davacının hiç şüphesiz hukuki yararı bulunmaktadır. Bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile eski malike dönüşü sağlandığı takdirde açılan edinilmiş mallara katılma alacağının tahsili sağlanmış olacaktır....

    ile eşi 1899 doğumlu...Türkan hanesindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ...ve... kızı 1933 doğumlu...Uyan'ın nüfus kaydına tesciline ilişkin talep nüfus kayıt düzeltme davası olup asliye hukuk mahkemesi görev alanında kalmaktadır. İkinci talep olan 1918 doğumlu..'ın gerçek babası olduğunun tespiti talebi ise biyolojik anne 1933 doğumlu...ile 1918 doğumlu ...'ın evlilik ilişkisi olmadığından Türk Medeni Kanununun 301. maddesi kapsamında babalığın hükmen tespiti niteliğindedir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olup aile mahkemelerinin görevi kapsamındadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

      Evliliğin doğumdan önce gerçekleşmiş olması hâlinde TMK’nın babalık karinesini düzenleyen 285. maddesi gereğince evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babasının koca olduğu karine olarak kabul edilmiştir. Bu karine uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuk ile o evlilikte koca arasında soybağı kurulacaktır. TMK. nun 292. maddesi “Evlilik dışında doğan çocuk, ana ve babasının birbiriyle evlenmesi hâlinde kendiliğinden evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olur.” aynı Kanunun 293. maddesi ise “ Eşler, evlilik dışında doğmuş olan ortak çocuklarını, evlenme sırasında veya evlenmeden sonra, yerleşim yerlerindeki veya evlenmenin yapıldığı yerdeki nüfus memuruna bildirmek zorundadırlar. Bildirimin yapılmamış olması, çocuğun evlilik içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tâbi olmasını engellemez....

      İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulmuş olup, davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafların evlilik birliğinden bir süre sonra Almanya'ya gittiklerini, Türkiye'deki son ikametgahlarının İstanbul/Küçükçekmece olduğunu, verilen yetkisizlik kararının usul ekonomisine aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İstinafa Cevap: Davalı vekili istinafa cevap dilekçesi sunmamıştır. Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, nüfusta yabancı kadın ile evlilik şerhindeki ismin düzeltilmesi ve müşterek çocukların nüfusa tescili istemine ilişkindir. Mahkemece yetkisizlik kararı verilmiştir....

      in bu evlilik birliği içinde 01.06.2000 tarihinde dünyaya gelen ... adlı çocuklarının nüfus kütüğünde davalı ...'ın kızlık hanesine yapılan kaydının iptali ile evlilik birliği içinde doğan çocuğun babası kocadır hükmü gereği babası ...'nın nüfus kütüğüne kaydının yapılması istenmiş, mahkemece ...'un 26.01.2008 tarihinde ölmüş olması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ...'nın 09.03.2007 gün, 2007/84-1 sayılı davanamesinde davalı ... ve ...'nın 28.09.1998 günü evlenip 06.01.2003 günü boşandıklarını, evlilik devam ederken 01.06.2000 tarihinde müşterek çocukları ...'un dünyaya geldiğini ve bu çocuğun evlilik dışı doğmuş gibi annesi hanesine yazıldığını belirterek anne hanesindeki kaydın iptalini, babası ...'...

        Somut uyuşmazlıkta; nüfus kaydının düzeltilmesi talep edilen davalıların doğum tarihleri itibariyle gerçek anne ve babaları olduğu iddia edilen kişilerin evli olduğu, davalı ... ile ... Öztorun'un davalı küçüklerin annesi olduğunun tespiti halinde adı geçenler yönünden soybağı hâkim hükmüyle değil Türk Medenî Kanununun 282. maddesi uyarınca evlilik ile kurulacağı, diğer davalılar yönünden ise ''evlilik içi doğum'' sebebiyle Türk Medenî Kanununun 285/1. maddesindeki babalık karinesi geçerli olacağı ve koca yönünden de soybağı incelenemeyeceğine göre dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp, hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı). Somut olayda; davacı ...'nin 01.03.1955 doğumlu olarak 16.09.1961 tarihinde ... ile ... ve ... kızı ...'nin çocuğu şeklinde evlilik içi doğum ile nüfusa tescil edildiği, ... ile ilk eşi ...'nin davacı ... nüfusa tescil edilmeden önce 29.04.1959 tarihinde boşandıkları, ...'ın ikinci evliliğini 01.11.1962 tarihinde ... ve ... kızı ... ile yaptığı, davacı ...'nin ise anne adı ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 27.11.2014 gün ve 2013/586-2014/656 sayılı karar ile düzeltildiği, tanık beyanlarına göre de davacı ...'nin, annesi ... ve ... kızı ... ile ... evlendiğinde altı-yedi yaşlarında olduğu, çocuğunda evlenmeden önce ...'ın ilk evlilik tarihi içinde doğmuş gibi nüfusa tescil edilmiş olduğu anlaşılmaktadır. Birleşen davada, ...'in baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir....

            Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

              “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz....

                “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 321. maddesi hükmüne göre çocuk, ana ve baba evli ise ailenin soyadını taşır. Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz....

                  UYAP Entegrasyonu