Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, evlilik kayıtlarının iptali ile bunun sonucu olarak nüfus kayıtlarında gerekli düzeltmenin yapılması istemine ilişkin olup, mahkemece de davacının evlilik kaydının iptaline karar verilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 26.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, ...'nin ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ..., gerçek babasının da ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...

      a ait nüfus kayıtlarının incelenmesinden; Derya'nın 09/01/2000 doğumlu olduğu, .... 27/09/1990 tarihinde evlendikleri, davacıların iddiasının kabulü halinde çocuğun, anne ve babasının evlilik birliğine tescil edileceği, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağının hakim hükmüyle değil, TMK'nin 282. maddesi gereği kurulacağı anlaşılmaktadır. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacı vekilinin talebi, bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır....

        Mahkemece nüfus kaydının düzeltilmesi davasının, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı ve baştan itibaren yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedenine dayalı mevcut kaydın düzeltilmesi davası olduğu; dava sonucunda kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkarak başka bir haneye tescil edilecek olmasının davayı soybağı davası hâline dönüştürmeyeceği; davacı tarafın ilk talebinin, gerçeğe aykırı beyanla baştan itibaren yanlış olan sicilin düzeltilmesine yönelik olduğu; bu itibarla davanın 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi kapsamında nüfus kaydının düzeltilmesi davası niteliğinde bulunduğu; yine davacıların genetik anne ve baba hanesine kayıt istemlerinin, anne ve baba arasında evlilik ilişkisinin bulunmaması nedeniyle baba yönünden soybağının düzeltilmesi talebi olarak kabul edilmesinin gerektiği; çocukla anne arasındaki soybağının doğumla, baba arasındaki soybağının ise anne ile evlilik, tanıma ve hâkim hükmü ile kurulacağı;...

          Taraflar yabancı ülke vatandaşı olup, taraflar arasındaki evlilik birliği sona ermiş ülke nüfus idaresince tutulan sicile işlendiğine göre, yabancı mahkeme ilamının tanınmasına gerek bulunmadığının kabulü gerekir. Eşler arasında evlilik malları hakkında uygulanacak hukukun belirlenmesi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunda düzenlenmiştir. MÖHUK 15/1 maddesi uyarınca "Evlilik malları hakkında eşler evlenme anındaki mutad mesken veya milli hukuklarından birini açık olarak seçebilirler; böyle bir seçimin yapılmamış olması halinde evlilik malları hakkında eşlerin evlenme anındaki müşterek milli hukuku bulunmaması halinde evlenme anındaki müşterek mutad mesken hukuku bunun da bulunmaması halinde Türk hukuku uygulanır." hüküm altına alınmıştır. Taraflar uygulanacak ülke hukukunu seçtiklerini iddia etmediklerine göre, anılan Kanun maddesine göre müşterek milli hukukları olan Rus hukuku uygulanmalıdır....

            Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ... ile boşanmadan sonra doğan ve evlilik birliğine tescil edilen ve baba soyadını alan ..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "Özkan" aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ve ... ergin kişi değil, çocuktur. Dava dilekçesindeki iddiaya göre de davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....

              Çocuğun evlilik birliğine kaydedilmesi için davacılar birlikte Türk Medeni Kanunu’nun 293. maddesi gereğince nüfus memurluğuna bildirmeleri gerekli ve yeterlidir. Üstelik bildirimin yapılmamış olması çocuğun evlilik birliği içinde doğan çocuklara ilişkin hükümlere tabi olmasını engellemez. Öte yandan Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39 ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

              Dava; Türk Medeni Kanun'un 202. vd maddeleri gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu döneme yönelik olarak açılan tapu iptali ve tescil, trafik kaydının iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Davacı tarafça dava dilekçesinde taşınmazın ve aracın kaydının iptali talep edilmiş, katılma alacağına ilişkin olarak bir istekte bulunulmamıştır. Mahkemece, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş ise de; 07.10.1953 tarih ve 1953/8, 1953/7 sayılı YİBK Hukuk Bölümü Kararı uyarınca; davacının mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkı şahsi bir hak niteliğindeki alacak hakkı olup ayın (mülkiyet) istenemeyeceğinden, davacı vekili tarafından katılma alacağına ilişkin bir talepte de bulunulmadığına göre, davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değilse de, ret sonuç itibariyle doğru olduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

                Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet Savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Ad ve soyadının değiştirilmesi ancak haklı sebeplere dayanılarak hakimden istenebilir....

                  Medeni Kanunun 321. maddesinde, çocuğun ana ve baba evli ise ailenin soyadını, ana önceki evliliğinden dolayı çifte soyadı taşıyorsa çocuğun onun bekarlık soyadını taşıyacağı; Soyadı Nizamnamesinin 15. maddesinde ise, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocukların babalarının soyadını, evlilik dışında doğan çocuklar, analarının soyadını, ana önceki evliliğinden dolayı çift soyadı taşıyorsa, çocuğun onun bekarlık soyadını, evlilik dışında doğmuş çocuklar, ana ve babanın birbirleri ile evlenmesi veya babalarının tanıması veya hakimin babalığa karar vermesi ile babanın soyadını alacakları; Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 22. maddesinde (1) Evlilik içinde veya herhangi bir nedenle evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde Türk babadan olan veya Türk anadan doğan çocuklar doğumlarından başlayarak ....vatandaşlığını kazanacakları ve bu çocukların babanın soyadını alacakları ve aile kütüklerinde babalarının...

                    UYAP Entegrasyonu