Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın evlilik kaydının iptali ile kaydın bekar ve ölü olarak düzeltilmesi, evliliğin aynı hanedeki 1962 doğumlu ... nüfusuna tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı nüfıs müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; 04.03.1962 doğumlu ... ile ........1955 doğumlu ...'in aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının .... paragrafının .... satırındaki "..." sözcüğünden sonrasının metinden çıkarılarak onun yerine "....'ın evlenerek... İli ... İlçesi .......

    Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur (HGK 30.01.2008 tarihli ve 2008/2- 36- 47 sayılı kararı). Dosya içindeki bilgi ve belgeler ile dava dilekçesinde ileri sürülen sebeplere göre; davacı Yalçın ve eski eşi Nurten Güler'in 24/10/1994 tarihinde evlendikleri, evlilik devam ederken 11/11/1997 tarihinde ise davalı Umut'un doğduğu ve evlilik içi doğum olarak Yalçın ve Nurten'in çocuğu olarak nüfusa tescil edildiği, Yalçın ve Nurten'in 21/10/1999 tarihinde boşandıkları, bu şekilde evlilik içi doğan çocuğun babası ile soybağının TMK'nin 285. madde kapsamında kurulduğu, dolayısı ile nüfus kayıtlarının soybağına dair kanundan kaynaklanan karine gereği oluşturulduğu anlaşılmaktadır....

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, tapu iptali ve tescili istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tapu kaydının iptali ile tesciline ilişkin olduğu, taşınmazların evlilik birliği içinde alındığı ve bu haliyle taraflar arasındaki ihtilafın Aile Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi de, davacı taşınmazın alımında kişisel mallarını ullandığını belirtmiş olup, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliğinde olmadığı, mal rejimi kapsamında bir hak iddiası içermediği ve mal rejimi tasfiyesine yönelik bir istekte bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

      nin 2013/10186 E. ve 2013/28198 K. sayılı ilamında; "Davacılar; babaları Şeyho ile davalının annesi Kıymet arasında geçerli bir evlilik olmamasına karşılık Şeyo ile Kıymet'in nüfus kayıtlarında evli gözüktükleri ve davalının bu evlilik içinde doğmuş çocuk olarak kayıtlarda yer aldığı ileri sürülerek, evlilik kaydının iptali ile davalının muris Şeyho’nun çocuğu olmadığının belirlenerek nüfus kaydından silinmesini istemişlerdir. Dava 2.7.2010 tarihinde açılmıştır. Yargılama sırasında geçerli bir evlenmenin var olup olmadığı (TMK.md.141- 144) ve muris ile davalı arasında soybağı ilişkisinin bulunup bulunmadığının (TMK.md.282,285,286,291) tartışılması zorunluluğu vardır....

      nın, davacının kendi hanesine kayıt ve tescili ile nüfus kaydının bu şekilde düzeltilmesine ilişkindir. ...Asliye Hukuk Mahkemesi, talebin soybağı değişikliği sonucunu doğuracağı, bu tür davalara Aile Mahkemesinde bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermiştir. .... Aile Mahkemesi ise davacının talebinin, TMK'nun 282 vd. Maddelerinde düzenlenen soybağının kurulmasına dair dava ve taleplere uymadığı,esasen kaydı düzeltilmesi istenen çocuğun soybağına ilşkin bir çekişmenin de bulunmadığı, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi davası olup,5490 sayılı Kanun’un 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. TMK.nun 282. maddesi gereğince çocuk ile baba arasında soybağı, ana ile evlilik, tanıma veya hakim hükmü ile kurulur. Dosya kapsamına göre, davacının oğlu ...ile soybağını hakim hükmü ile kurmak istemesine, davacının talebinin idari işlemle başka bir haneye kaydı yapılan ...'...

        , bu nedenle evliliğin yokluğunun tespiti ve nüfus kaydının buna göre tashihi/nüfustan evlilik kaydının terkini talep etmiştir....

        Bozma ilamında belirtildiği üzere dava,küçük....gerçeğe aykırı olarak oluşturulan mevcut kaydının iptali ile gerçek annesinin kızlık hanesine tescili, ikinci talep ise gerçek babasının davacı ... olması nedeniyle davacı ... tarafından küçüğün tanınması istemine ilişkindir. Davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne hanesine kayıt istemi de yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Çocuğun gerçek baba üzerine kayıt istemi ise tanımadır. Bilindiği üzere, çocukla ana arasındaki soybağı doğumla; baba arasındaki soybağı ise ana ile evlilik, tanıma ve hakim hükmü ile kurulur. Hal böyle olunca.... mevcut kayıttaki anne ve baba adının iptali ile gerçek babasının hanesine kaydedilmesi davasında çocuk ile gerçek babası arasında soybağı kurulacaktır....

          Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

            Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dilekçesinde Bulgaristan'dan göç ettiklerinde başka kimselerle evli olmalarına rağmen birbirleriyle evliymişler gibi muhacir kağıdı düzenlendiğini ve çocukların da bu şekilde nüfuza geçirildiğini belirtip hatalı olan evlilik kaydının iptalini ve çocukların nüfuslarının düzeltilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamından, tarafların ... mahallesi nüfusunda evli olarak kayıtları bulunduğu, üzerlerine kayıtlı üç çocukları olduğu, Bulgaristan göçmeni olarak Türkiye'ye geldikleri anlaşılmaktadır. Davacının talebi, öncelikle evlilik kaydının iptaline ilişkin olup, aile hukukunu ilgilendirdiği, evlilik kaydının iptal edilmesi halinde ancak nüfus kayıt düzeltilmesine karar verilebileceği gözönünde bulundurularak davanın Aile Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu