Aile Mahkemesi TARİHİ :04.06.2014 NUMARASI :Esas no:2013/40 Karar no:2014/392 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın eş tarafından kusur belirlemesi, tazminat talebinin reddi, kişisel ilişkinin süresi, yoksulluk nafakasının miktarı ve ziynet alacağı yönünden, davalı-davacı erkek eş tarafından ise kusur belirlemesi, kendi tazminat taleplerinin reddi ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle d avacı-davalı kadın eş'den duyuma dayalı olan tanık ifadelerine itibar edilemeyeceği gibi, toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda intihara teşebbüs eden, annesinin evlilik birliğine baskı ve müdahalesine sessiz kalan ve çocuğunu istemediğini söyleyen davacı-davalı kadın eşin ağır...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla toplanan tüm delillerin değerlendirilmesiyle, davalı erkeğin davacıya şiddet uyguladığı meydana gelen bu olaylar karşısında taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsılmış sayılmayı gerektirecek derecede geçimsizlik bulunduğu, davalı erkeğin evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, kadın tarafından açılan boşanma davasının kabulü ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile ortak çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, davacı kadın için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının hükmün kesinleşmesine kadar devamına; ortak çocuklar 2010 D.lu Hividar ve 2016 doğumlu Gelhat için dava tarihinden itibaren...
Dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. 1- Kusur yönünden yapılan istinaf incelemesinde; Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; taraflara isnat edilen kusurların tanık anlatımı ve dosyaya ekli diğer belgelerle sabit olup, akrabalık veya diğer bir yakınlık durumunun, başlı başına tanık beyanını değerden düşürücü bir sebep sayılamayacağı gibi aksine ciddi ve inandırıcı delil ve olaylar bulunmadıkça asıl olan tanıkların gerçeği söylemiş olmaları olup (6100 s....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile bir araya gelmelerinin mümkün olmadığını, davalının sorumluluklarını yerine getirmediğini belirterek mahkemece verilen kararın kaldırılmasını ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı taraf istinafında; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek kararın kaldırılmasını ve boşanma kararı verilmesini talep etmiştir. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dava dosyası içeriğine ve dosyadaki yazılara göre; kocanın, ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlarının tamamının, tanık anlatımı, kendi kabulü ve nüfus kaydından anlaşıldığı üzere gerçekleştiği, bu içeriğe itibar edilerek hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığı; kocanın ise gerekçeli kararda açıkça değinildiği şekilde, evlilik birliğinin mahkemece kabul edilen kocanın tam kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığı, kadının birliği devam ettirmeye zorlanmayacağı, boşanma kararı verilmiş olmasında, bu şekilde kadının feri taleplerinin de kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, hükmedilen tazminat ve nafakaların da tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve dosya kapsamı ve hakkaniyet ölçüsünde olduğu anlaşılmıştır....
CEVAP Davalı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların asılsız olduğunu, müvekkilinin davacı kadının ziynet eşyalarını almadığını, davacının evlilik birlikteliğinde üzerine düşen sorumluluklarını yerine getirmediğini, müvekkiline sevgi ve saygı göstermediğini, müvekkili hakkında asılsız söylemlerde bulunduğunu, müşterek çocuk ile arasını açtığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 600,00 TL nafaka, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilerek karar verilmesini talep ve dava etmiştir. III....
Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/591 KARAR NO : 2021/622 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : VAKFIKEBİR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2021 NUMARASI : 2021/10 ESAS - 2021/5 KARAR DAVA KONUSU : BOŞANMA (EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI NEDENİ İLE BOŞANMA (ANLAŞMALI)) KARAR : Taraflar arasında görülen davada yerel mahkemenin yukarıda tarih ve numarası yazılı kararına karşı davacı tarafından süresinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı eşi ile yaklaşık 12 yıldır evli olduklarını, evliliklerinden müşterek 2 çocuklarının bulunduğunu, evliliklerinin her iki taraf için çekilmez hale geldiğini, aralarında görüş ayrılıklarının bulunduğunu, birbirlerine karşı sevgi ve saygılarını yitirdiklerini, tarafların aile birliğinin tekrar kurulamayacak derecede temelinden sarsıldığını, tarafların anlaşmalı olarak...
beni de o kadar mutluyum ki çok güzel bir rüya gibiydin doyamadığım" mesajlar geldiğini, fiziksel şiddet de uyguladığını hakaret ettiğini, eşinin yeğeniyle olan mesajlaşmalarına şahit olması sonrası, erkek ve yeğeni tarafından kendisine psikolojik ve fiziki şiddet uygulandığına çocukların şahit olduğunu belirterek, asıl davanın reddi ile birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak, kadın yararına 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk, 100.000,00 TL maddi, 100.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava; TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere ilişkindir. Boşanma kararı verilebilmesi için TMK 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsıldığının ispatlanması gerekeceği, dosya kapsamından doğrudan taraflar arasında evlilik birliğinin davalı kadından kaynaklanan sebepler ile ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek derecede bir geçimsizliği, kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği anlaşılmıştır....