DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Asıl dava, TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplere,karşı dava ise TMK'nın 166/1 maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'isi niteliğindeki taleplere dairdir....
Aile Mahkemesinin 2021/294 Esas sayılı dosyası açısından; davacı tarafça açılan davanın KABULÜ ile, tarafların BOŞANMALARINA, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmasında davacı erkeğin ağır kusurlu olduğundan maddi ve manevi tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenilmeyecek derecede temelinden sarsılmasında davacı erkeğin ağır kusurlu olması ve davalı kadının yoksul olması nedeniyle davacı erkeğin yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma ve ziynet, eşya alacağı istemine ilişkindir. Davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla inceleme, HMK'nun 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında; İlk derece mahkemesince, ''tüm dosya kapsamından; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında meydana gelen olaylarda kocasının erkekliğine laf söyleyerek sözel ve psikolojik şiddet uygulayan davacı kadın ile davacı karısına "lan" diye hitap ederek sözel şiddet uygulayan, evi terk etmeye zorlayan hatta bizzat götürüp baba evine bırakan, karısına ilgisiz davranan güven sarsıcı davranışlarda bulunan ve fiziksel şiddet uygulayan davalı erkeğin daha fazla kusurlu olduğu, " kabul edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/09/2020 NUMARASI : 2018/952 ESAS 2020/370 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma/ Ziynet KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davacı karşı davalı erkek tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kusurlu davranışları nedeni ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, bu sebeple tarafların boşanmalarına, 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Buna göre, mahkememizin davacının yerleşim yeri mahkemesi olmakla yetkili bulunduğu anlaşılmış ve davaya aile mahkemesi sıfatı ile bakılmıştır. TMK' nın 166/1 hükmü gereğince evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir. TMK'nın 166. Maddesine dayanan boşanma davasının kabulü için evliliğin tarafların ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olması, davalı eşin az da olsa kusurlu olması gerekmektedir. Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni nispi bir boşanma nedeni olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığını her somut olaya göre hakim takdir eder. Kusur belirlemesinde ve evlilik birliğinin sarsılmasının tespitinde davaya konu olaylardan yalnızca davanın açılmasına kadar olanlar dikkate alınır....
DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin yaklaşık 21 sene önce ... isimli kadınla dini nikah kıydığını, bu kadından 3 tane çocuğu olduğunu ve müşterek konuttan ayrıldığını, çocuklarla ve evle ilgilenmediğini, düzenli işte çalışmadığını, maddî ve manevî destek olmadığını iddia ederek davanın kabulüne, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata, kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, ziynet eşyası alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalıya, dava dilekçesi 24.04.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen cevap dilekçesi sunulmamıştır. III....
Dava; TMK 161, 163, 166 /1 maddesi gereği zina, haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davasıdır. Dava dilekçesinde, tarafların TMK m. 161 kapsamında zina, TMK m.163 kapsamında haysiyetsiz hayat sürme ve TMK m. 166/1 kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenleri ile boşanmaları talep edildiği halde, haysiyetsiz hayat sürme iddiasına ilişkin TMK m.163 maddesi kapsamında ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma iddiasına ilişkin TMK'nın 166/1 kapsamında bir gerekçe yazılmamış, ilk derece mahkemesince olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir. Boşanma davalarının "aynı dava" içinde "birden fazla sebeple" açılması mümkündür. Aile mahkemesi hakimi her bir sebep hakkında inceleme yaparak karar vermek zorundadır (HMK.md.26). Davacı kadının dava dilekçesi, zina yanında haysiyetsiz hayat sürme ve evlilik birliğinin temelinden sarsılma sebebine dayalı boşanma isteğini de içermektedir....
Asıl dava; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın ferileri ve ziynet alacağına, birleşen dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın ferileri ve çeyiz eşyasına ilişkindir. Yargıtay bozma ilamı ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 23/12/2020 tarih, 2020/5484 Esas, 2020/6800 Karar sayılı ilamıyla; "Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
gibi ağır sözler söylediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığını belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 500,00.-TL, müvekkili için 1.000,00.-TL tedbir nafakasına, dava sonunda bu nafakaların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili için 25.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacı eş mahkememizce ağır kusurlu olarak görülmüş olup, davacı evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına ağır kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vererek davalı kadının mevcut ve beklenen menfaatleri zedelendiği, davacı eşin maddi imkanlarından faydalanamayacağı dikkate alınarak, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve davalının kusurunun ağırlığı dikkate alınarak davalı kadının maddi tazminat talebi kısmen kabul edilmiştir. Manevi tazminat açısından: TMK 174/2.maddesinde "boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir" şeklinde belirtilmiştir. Davacı erkeğin davalı kadına "ruh hastası, beni çekemiyor, beni kıskanıyor" şeklinde hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmakla; kadının kişilik hakkı saldırıya uğramıştır....