WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

talebinin KABULÜ ile; 4 adet 22 ayar 20'şer gram burma bilezik (29.160,00 TL) 9 adet cumhuriyet altını (22.032,00 TL) 1 çift çeyrekli küpe (2 adet çeyrek bulunan küpe 1.224,00 TL) 'nin davalıdan alınarak davacıya AYNEN İADESİNE, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 2.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 50.416,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 16/09/2022 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, 5- Davacının açmış olduğu ziynet (3.580,54 TL) ve çeyiz eşyalarının (203,22 TL) davasında alınması gerekli toplam 3.783,76, TL harçtan peşin alınan 932,03 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.854,73 TL harcın davalı kocadan alınarak hazineye gelir kaydına, 8- Davacının açmış olduğu ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi davası tam kabul olduğundan davalı yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 10- Davacı tarafından ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline yönelik davada yapılan toplam...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 08/03/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanları dikkate alındığında müvekkilinin evden düğüne gitmek için ayrıldığını, davalının cinsel yönden yetersiz olması nedeniyle tedavi olmasını müvekkilinin talep ettiğini, davalının bu konuda müvekkiline yardımcı olmadığından evden ayrıldığını, müvekkilinin çocuklarıyla görüştürüleceği söylendiğinden Esra Erol 'un programına katıldığını, davalının eve dönmesi için baskı yapması nedeniyle başkasıyla yaşadığını söylediğini, aslında bu hususun doğru olmadığını, müvekkilinin boşanma konusunda ciddi olduğunu, davalıdan hoşlanmadığını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini ayrıca tedbir nafakası takdir edilmek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanmaya ilişkindir....

Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ileri ile çeyiz alacağı ve ziynet alacağına, karşı dava ise, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacının asıl davanın boşanma dışındaki kısımları ile reddedilen karşı davaya, davacı-karşı davalının ise nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamı uyarınca; davalı-karşı davacı erkeğin dava dilekçesinde ve devam eden yargılamanın tüm aşamalarında ve istinaf dilekçesinde, davacı-karşı davalı ile cinsel ilişki yaşayamadıkları, bu hususta davacı-karşı davalının doktora götürüldüğünü, ancak muayene olmadan kaçtığı iddiaları karşısında, davacı-karşı davalının tam teşekküllü devlet hastanesine sevk edilerek cinsel ilişki yaşamakta sıkıntı olup olmadığına dair doktor raporu alınmadan yargılamaya devam edilip deliller toplanmadan karar...

Hukuk Dairesi'nin 2018/139 E 2019/1473 K sayılı 24/09/2019 tarihli kararı ile tarafların boşanmalarına dair hükmün kesinleştiğinin belirtildiği, iş bu dosyada önceki boşanma hükmü ile bağlı kalındığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davalı eşin ağır kusurlu görüldüğü, davalı eşin tam kusurlu davranışlarıyla evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği, davacının çeyiz eşyalarının varlığını, kendisi tarafından alındığını ve bu eşyaların davalıda kaldığını ispatlayamadığı" gerekçesiyle, davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, Yozgat Aile Mahkemesi'nin 2013/331 E 2014/259 K sayılı 26/05/2014 tarihli kararı ile davacı lehine hükmedilen aylık 400,00 TL tedbir nafakasının tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla 200,00 TL arttırılarak aylık 600,00 TL'ye çıkarılmasına, kararın kesinleşmesi akabinde yoksulluk nafakası olarak devamına, davacı lehine 20.000,00 TL maddî 20.000,00 TL manevî tazminata ve davacının çeyiz eşyalarına yönelik talebinin reddine karar verilmiştir...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olayladan sonra evlilik birliğinin sürdürüldüğü anlaşılmaktadır. *Türk Medeni Kanununun 166/1-2 maddesi uyarınca; Boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacının tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda; ayrı bir ev tahsis etmeyen, evin geçimini sağlamada zafiyet gösteren, karısına hakaret eden ve aşağılayıcı sözler söyleyen erkek ile eşine hakaret içeren sözler söyleyen, güven sarsıcı hareketlerde bulunan kadın eşit kusurlu olduğu, mahkemenin kusur tespiti hatalı ise de kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun ise de tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle tazminat taleplerinin reddi gerekirken erkeğin ağır kusur nedeniyle tazminat isteğinin reddi ile kadın lehine tazminata hükmolunması doğru olmadığından, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında eşit kusurlu olması nedeniyle maddî manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine, (hükme a-3/ b-5-6 bentler olarak yazılmasına), davacı-davalı erkeğin kadının kabul edilen boşanma davası ve ziynetlere ilişkin istinaf talebinin esastan reddine...

      İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı-karşı davacı vekili; kabul edilen asıl dava ve kendisinin maddi ve manevi tazminat talepleri ile ziynet alacağı talebinin reddi yönünden kaldırılması istemiyle, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Asıl dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma, boşanmanın ferileri ile ziynet alacağına, karşı dava ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. Davalı-karşı davacının asıl boşanma davası ve fer'ileri ile maddi ve manevi tazminat taleplerine yönelik istinaf başvurusunun incelenmesinde; Mahkeme, süresinde ve usulüne uygun şekilde ileri sürülen tüm talepler ile ilgili olumlu veya olumsuz bir karar vererek, bu konulardaki uyuşmazlığı sona erdirmelidir....

      Tüm dosya kapsamından davalının ağır kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamı taraflardan beklenemeyecek şekilde temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir. Dosya arasına celbedilen ekonomik ve sosyal durum araştırma tutanağına göre tarafların her ikisinin de düzenli bir işte çalıştıkları ve birbirlerine yakın gelirlerinin bulunduğu dikkate alındığında davacı kadının düzenli bir işi ve geliri bulunduğundan boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği kanaatine varıldığından kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Mahkememizce az kusurlu bulunan davacının mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelendiğinden TMK.174/1 maddesi gereğince, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile evlilik süresi dikkate alınarak davacı lehine 20.000,00 TL maddi tazminata hükmedilmiştir....

      gibi ağır sözler söylediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını, tarafların yeniden bir araya gelerek evlilik birliğini devam ettirmenin mümkün olmadığını belirterek, tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin müvekkiline verilmesine, müşterek çocuk için 500,00.-TL, müvekkili için 1.000,00.-TL tedbir nafakasına, dava sonunda bu nafakaların iştirak ve yoksulluk nafakası olarak devamına, müvekkili için 25.000,00.-TL maddi, 50.000,00.-TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      Karşı dava açısından ise, davalı-karşı davacı kadının eşinin geçirdiği psikolojik rahatsızlığında kendisine destek olup iyileşmesine yardımcı olmak yerine eşini uyuşturucu kullanmakla itham ederek çocuklarıyla birlikte müşterek konutu gibi haklı bir neden (şiddet, tehdit veya hakaret gibi) olmaksızın terk ettiği ve bu şekilde evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmediği davalı-karşı davacı tanıklarının benzer beyanlarından anlaşılmakla, davalı-karşı davacının tam kusurlu tutum ve davranışları nedeniyle evlilik birliğinin devamı davalı-karşı davacı kocadan beklenemeyecek şekilde temelinden sarsıldığı kanaatine varıldığından koca tarafından açılan karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar vermek gerekmiştir....

      UYAP Entegrasyonu