Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı dava dilekçesinde zina olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle terditli boşanma davası açmış, Mahkemece, davanın yalnızca 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesine dayalı olduğu şeklinde hukuki nitelendirme yapılmış ve deliller bu çerçevede değerlendirilerek karar verilmiştir. Hal bu ki Mahkemece, davanın öncelikle zina nedeniyle özel boşanma sebebine, olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı dava olması nedeniyle öncelikle zina nedenli dava yönünden değerlendirme yapılması, olmadığı takdirde terditli evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası yönünden değerlendirme yapılarak karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup, kararın bu gerekçeyle bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava TMK'nun 166/1 maddesi gereğince açılmış şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası kadının karşı davası ise ziynet alacağı ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasıdır....

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı vekili tarafından istinaf edilmesi ve akabinde de istinaftan feragat edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı-davalı vekili dava dilekçesinde, evlilik birliğinin davalı-davacının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep etmiştir. II....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili 08/03/2021 tarihli istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, tanık beyanları dikkate alındığında müvekkilinin evden düğüne gitmek için ayrıldığını, davalının cinsel yönden yetersiz olması nedeniyle tedavi olmasını müvekkilinin talep ettiğini, davalının bu konuda müvekkiline yardımcı olmadığından evden ayrıldığını, müvekkilinin çocuklarıyla görüştürüleceği söylendiğinden Esra Erol 'un programına katıldığını, davalının eve dönmesi için baskı yapması nedeniyle başkasıyla yaşadığını söylediğini, aslında bu hususun doğru olmadığını, müvekkilinin boşanma konusunda ciddi olduğunu, davalıdan hoşlanmadığını, müşterek çocukların velayetinin müvekkiline verilmesini ayrıca tedbir nafakası takdir edilmek üzere yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanmaya ilişkindir....

      Maddenin bir ve ikinci fıkraları, esasen evlilik birliğinin sarsılması ilkesine dayalı olup, birliğin sarsılıp sarsılmadığı hususunda karar vermeye yetkili hâkimin ise tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda gerçekleştirdikleri kusurlu davranışları uyarınca bir karar vermesi gerekliliği nedeniyle; kusur ve evlilik birliğinin sarsılması ilkelerinin her ikisinin de varlığını kapsamaktadır. Bu bağlamda evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davası açan davacının, davasının kabul edilerek, boşanma kararı elde edebilmesi için iki koşulun gerçekleştiğini kanıtlamış olması gerekir. Bunlardan ilkinde davacı; kendisinden, evlilik birliğinin devamı için gereken “ortak hayatın sürdürülmesi” olgusunun artık beklenmeyecek derecede birliğin temelinden sarsıldığını, ikinci olarak “temelden sarsılmanın” karşı tarafın kusurlu davranışları sonucu gerçekleştiğini ispatlamak zorundadır. 15....

        Asıl dava, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ileri ile çeyiz alacağı ve ziynet alacağına, karşı dava ise, TMK'nın 166/1. maddesi gereğince evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeni ile boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- Davalı-karşı davacının asıl davanın boşanma dışındaki kısımları ile reddedilen karşı davaya, davacı-karşı davalının ise nafaka ve tazminatlara yönelik istinaf itirazlarının incelenmesinde; Toplanan deliller ve dosya kapsamı uyarınca; davalı-karşı davacı erkeğin dava dilekçesinde ve devam eden yargılamanın tüm aşamalarında ve istinaf dilekçesinde, davacı-karşı davalı ile cinsel ilişki yaşayamadıkları, bu hususta davacı-karşı davalının doktora götürüldüğünü, ancak muayene olmadan kaçtığı iddiaları karşısında, davacı-karşı davalının tam teşekküllü devlet hastanesine sevk edilerek cinsel ilişki yaşamakta sıkıntı olup olmadığına dair doktor raporu alınmadan yargılamaya devam edilip deliller toplanmadan karar...

        , komşularına gitmesi, dışarıya çıkması yönlerinden baskı yapmaya başladığını, evlilik birliği yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkilinin namusuna ithamlarda bulunduğunu ve kıskançlık yaptığını, evliklik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, ortak çocukları yararına ayrı ayrı aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000.00 TL manevî tazminata, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaz ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL' nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 2.Davacı kadın, 06.07.2021 tarihli duruşmada, çeyiz ve ziynet eşyası alacağı davalarından feragat etmiştir....

          Dava, davacılardan Faysal ile davalının evlilik birliğinin sona ermesi nedeniyle davalıya bağışlanan ve çeyiz senedine bağlanan eşyaların bağışından rücu edilmesi istemiyle açılmıştır. Davacıların dava açma tarihi boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren Borçlar Kanununun 246/1 maddesi uyarınca 1 yıllık hak düşürücü süreye tabi olup, bu nedenle Mahkemece esasa girilip deliller toplandıktan sonra karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde boşanma davasının açıldığı tarihten itibaren hak düşürücü sürenin başlayacağından bahisle davanın reddi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle kararın davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan 17.15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            dönüştürmesi olduğunu, davalının geçerli nedeni olmayan ve süreklilik arz eden kıskançlık krizleri tarafından evliliğini temelinden sarstığından davalının yaklaşık 2 buçuk senedir, ortak ikametten ayrılıp babasının evine gittiğini, o tarihten beri de ayrı yaşadıklarını, evlilik birliğinin çekilmez bir hal aldığını belirterek; tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetlerinin müvekkiline bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            talebinin KABULÜ ile; 4 adet 22 ayar 20'şer gram burma bilezik (29.160,00 TL) 9 adet cumhuriyet altını (22.032,00 TL) 1 çift çeyrekli küpe (2 adet çeyrek bulunan küpe 1.224,00 TL) 'nin davalıdan alınarak davacıya AYNEN İADESİNE, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde 2.000,00 TL'sinin dava tarihinden, 50.416,00 TL'sinin ıslah tarihi olan 16/09/2022 tarihinden geçerli olmak üzere yasal faizi uygulanmak suretiyle davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, 5- Davacının açmış olduğu ziynet (3.580,54 TL) ve çeyiz eşyalarının (203,22 TL) davasında alınması gerekli toplam 3.783,76, TL harçtan peşin alınan 932,03 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 2.854,73 TL harcın davalı kocadan alınarak hazineye gelir kaydına, 8- Davacının açmış olduğu ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi davası tam kabul olduğundan davalı yararına vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına, 10- Davacı tarafından ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsiline yönelik davada yapılan toplam...

            UYAP Entegrasyonu